Türk medyası, kar beyazı içerisinde siyah arıyor

Türkiye bugün geldiği noktada doğal afetlerle baş edebilme özelliğini kaybetmiştir. Ne yangını söndürebiliyor ne selde ne de karda vatandaşa normal hizmet götüremiyor – götürülmesine izin verilmiyor… Yerel yönetimlerle, merkezi yönetim arasında öncü birlik görevi gören Türk intikam medyası ve sosyal medyanın a-sosyal kullanıcıları, olaylar üzerinden çıkar savaşları veriyor, olan yine vatandaşa oluyordu…

Türk medyası, kar beyazı içerisinde siyah arıyor

Adem Hüyük 

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört yanında kar yağışı ve olumsuz hava koşulları etkili oldu. Özellikle İstanbul’u etkisi altına alan medya, trafiğin pek çok noktada durma noktasına geldiğini, toplu taşıma araçlarıyla evlerine gitmeye çalışan vatandaşlar, bazı metro istasyonları ve metrobüs duraklarında izdihama neden olduğu haberlerini geçti. 

Diğer medya grupları ise otobanların kapandığı yani devlet karayolları sorumluluğu alanına giren bölgelerden haberler verdi. Bir diğer odak noktası ise İstanbul Havalimanı idi. 

Yandaş medya: Hatırlatmakta fayda görüyorum, taraflı haber yapan muhalif medya da yandaş medya statüsünde ele alınmak zorundadır. Muhalif habercilik, taraflara eşit mesafe de durularak yapılabildiğinde anlam kazanır. Diğeri ideolojik habercilik olmaktan ileri gidemez. 

Zira hükümet yanlısı medya İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumluluğu alanındaki bölgelerden olumsuz gelişmeler gösterirken, muhalif medya bir diğer deyişle yine yandaş medya, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı sorumluluğu alanındaki kara yolarındaki olumsuzlukları gösterdi. 

Yerel yönetimleri ve özellikle CHP yönetimlerini hedef alan birinci yandaş medya, Meteoroloji günler öncesinden uyardı diyor. Meteorolojinin uyarıları sadece yerel yönetimler için mi? Kuzey Marmara Otoyolu, Ankara-İstanbul yolu, Adana-Gaziantep yolu yerel yönetimlerin sorumluluk alanında olmadığını görmezden geliyor. 

Ayrıca, Bakanlar dahi yeni havalimanına inmek yerine kapatılan Atatürk Havalimanı’na inmişken, Kuzey Marmara Otoyolu kapanmış vatandaş yolda kalmışken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının yemek yemesine takılması içler acısıdır. 

İkinci yandaş medya ise, İstanbul Havalimanı da yaşanan kaosu ve kar nedeniyle yıkılan çatının görüntülerini saatlerce yayınladı. Oysa İstanbul Büyükşehir Belediye sorumluluğu alanındaki birçok noktada yeterli hizmet sağlanamamış, vatandaşın gereksinimleri karşılanamamıştı. 

Her iki yandaş medya gruplarının sergilediği ortak gerçek ise, merkezi yönetim de yerel yönetimler de yoğun kar yağışları karşısında gösterdikleri hizmet ile sınıfta kalmış olmalarıdır. 

Dünyanın her yerinde doğal afetler meydana gelir ve buna karşı gücüyle bağlantılı olarak mücadele eder. Ancak Türkiye’de yapılan afetlere karşı bir mücadele değil, linç kültürünün dışa vurumudur. 

Sosyal medyanın a-sosyal kullanıcıları güçlerini, afet durumlarında yardım için sokağa çıkmak yerine, içindeki kin ve nefreti ideolojik kaynaklarından aldığı intikam ruh haliyle, yeni intikam timleri oluşturmak için kullanmaktalar. 

Her iki tarafında yandaş medyası ise, ekonomik olarak beslendikleri kaynaklara yaranmak için halkın tüm değerlerini hiçe sayarak ve gerçek sorundan uzaklaşarak kavram kargaşası yaratıp, asıl olması gereken toplumsal muhalefetin, yani halk inisiyatifinin önünü kesmektedir. 

Evet Türkiye’ye kar yağdı. O kadar çok yağdı ki yollar, hava limanları, caddeler kapandı. Her taraf buz kesti ve bembeyaz oldu. Ama bu yağan kar, yüreklerdeki intikam ve nefret ateşini söndürmeye yetmedi… | © DerVirgül

Yayınlama: 25.01.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.