Viyana Seçimleri | ‘’Kim Göçmenleri kullandıysa Kaybetti’’

Adem Hüyük 

Birkaç ay öncesine kadar, kimsenin beklemediği bir sonuç elde eden SPÖ, kendi içerisinde mutlak çoğunluğu alabileceğini bile düşünüyordu. SPÖ bu düşüncesini pek dışarı yansıtmadı. Zira, o dönemde SPÖ anketlerde yüzde 35’ti ve ÖVP’li Blümel belediye başkanı olmayı hayal ediyordu.

Pazar günü yapılan seçim, sağcı ve gizli sağcı cephe için bir fiyaskoydu. Seçimlerde ‘yüzdeler’ kurtlar sofrasına düşmüş, aşırı sağ FPÖ’ye verilmeyecek olan oyların peşine düşülmüştü. 

Michael Ludwig, Viyana belediye başkanı olarak yaptığı ilk seçimde SPÖ ile saygın bir başarı elde etti. Viyana kati bir şekilde bir kez daha kırmızılarda kalmıştı.

Bu, kararlı bir seçim kampanyasının ve son yıllardaki başarılı siyasetin sonucudur. Tüm partiler göçmenleri işaret ederken, o her fırsatta göçmenleri savundu ve ‘’evleri yapanların, evlerde oturma hakkı da vardır’’ dedi. 
Sağ siyaset bunu pek bilmez (…) Ludwig’in bu söylemi devrimci stratejidir ‘’Üreten, ürettiği gibi tüketme hakkına da sahip olmalıdır!’’

Ötekileştirenler, Seçmen Tarafından Marjinalleştirildi

Hiçbir parti, SPÖ yönetimini belediye hizmetleri kapsamında eleştiremedi. 
‘Yollar bozuk, çöpler toplanmıyor, sular akmıyor, ulaşım sıkıntılı, elektrik kesiliyor vb.’ diye bir eleştiri getiremedi. 
Aslında mantıklı bir şekilde bir seçim kampanyası kimse yürütemedi. 
Kimi partiler, o kadar bunalmış olacak ki, federal hükümetin yetkileri altında olan hizmetleri de Viyana Belediyesine mal ederek, eleştiri yapma cehaletinde bulundu. 
Kendi seçmenlerini aptal yerine koyan bu söz de siyasiler, Federal Hükümete ve onun Başbakanı Kurz’a tek bir kelime etmediler. 

Viyana’nın İlçeleri Eski Haline, Kırmızıya Döndü

Sosyal Demokratlar, Favoriten, Simmering, Floridsdorf ve Donaustadt gibi büyük semtlerde ortalamanın üzerinde oy oranı elde ettiler. FPÖ, Simmering’deki tek mavi bölge başkanını da kaybetti, Paul Stadler’in yerine bölge başkanı olarak Thomas Steinhart geçecek. 
Viyana’nın tüm ilçelerinde, FPÖ ile SPÖ arasındaki genellikle dar olan uçurum önemli ölçüde açılmıştır. 
SPÖ artık bunu uzun vadede oradaki seçmenlerin temel sorunları üzerinden yola çıkarak, hizmeti artırmalı ve bölgelerin içinde bulunduğu şartlar etrafında yapısal değişliklere gitmesi gerekmektedir. 

FPÖ, Seçmenin Üçte İkisini Kaybetti

FPÖ, bu Viyana seçimlerinde beklenenden daha geriye düştü. Aşırı sağ partinin bu yenilgisi sadece Ibiza skandalıyla açıklanmayacak kadar derin ve anlam içermektedir. 
İbiza’dan sonra ülke çapındaki ilk seçimde FPÖ yüzde 9,8 oy kaybetti ve % 16,2 idi – Viyana’da şimdi iki katından fazlasını kaybetti.
2005’te Knittelfeld’deki son FPÖ bölünmesinden sonra Viyana’daki en kötü sonucu almıştı. O dönem aldığı oy oranı yüzde 14,8 idi. 

Aşırı Kayıp, HC Strache Ekibinden Kaynaklanmıyor

FPÖ seçmenlerinin neredeyse üçte ikisini elinde tutamadı, ancak tutamadığı seçmenlerin sadece birkaçı Heinz-Christian Strache’ye gitti. 
Strache, kaybedilen 200.000’den fazla oydan yalnızca 25.000’ini aldı. 
Gernot Blümel, sağcı popülist Başbakan Kurz ile FPÖ seçmenlerinin birçoğunu cezbetmek istedi: Ama sadece 9,6 puan kazanmayı başardı – beklenenden daha az ve eski FPÖ seçmenlerinin sadece yaklaşık yarısını alabildiler. Bu da Kurz ve ekibinin, ırkçı söylemlerinin bir işe yaramadığının göstergesi oldu. 

Ağzını Göçmen Diye Açan Kaybetti

SPÖ hariç bütün siyasi partiler, belediyecilik noktasında bir eleştiri ve vaatte bulunamadığından, ayrıca mülteci akını gibi milliyetçi duyguları kabartacak vakalarında olmaması, seçim çalışması yürüten siyasileri, mevcut göçmenlerin üzerinde yoğunlaşmaya itti. 
Göçmenler için hak isteyende, göçmenlerin kazanılmış haklarını almak isteyen siyesilerinde sonu aynı olmuştur. Çünkü göçmenler, bir sorun olmaktan, bir sorun etrafında tartışılmaktan bıkmış, siyasi malzeme olmaktan yorulmuşlardı. Bu nedenle, göçmenlerin kurduğu partiyi görmezden gelmiş, tarih yazacaklarını iddia edenleri tarihe gömmüştür. 

Peki SPÖ Nasıl Hep Kazanıyor ve Kazandı 

SPÖ, geniş bir merkez programına güveniyordu. İş, eğitim, iklim, yaşam ve sağlık ana konulardı. Ve Viyanalılar büyük ihtimalle şehri korona krizinden güvenli bir şekilde geçirmek için Michael Ludwig ve SPÖ’sine güveniyordu. 
Ludwig, son yıllarda tamamlanan projeleri konut, sağlık ve tam gün okul alanlarında örnek hizmetleri, hiçbir alt kimlik işaret etmeden, tüm Viyanalıları kucaklayarak sunması, bu hizmetlerin varlık nedeninin, varlık nedenleri olduğu bilinciyle sundu. 

Ludwig konuşmalarında, tüm Viyanalıların uyumunu vurguladı – özellikle FPÖ ve THC’YE karşı. 
Örneğin, Viyana Belediye evlerinin halka verilmesi konusunda FPÖ ve THC, Avusturya vatandaşlığını ön şart olarak talep etti, ÖVP belirli bir Alman seviyesi istedi. 
Michael Ludwig ise: “Toplu konut inşa eden kişi de orada yaşama hakkına sahip olmalıdır” ifadesini kullandı. 

Viyana’da kamusal alanda ırkçılık var diyenler ile Viyana’da kamusal alanda ırkçılık yapmak isteyenler bu seçimde yenildi. 

– Viyana’da neden hep SPÖ’yü kazanıyor? (devam edecek…) |virgül