Viyana | Sokak Sakin
İnternet üzerinden, sipariş edilen bir Çin ürününün Avusturya’ya ulaşma süresinden, daha hızlı bir şekilde Avrupa’yı saran virüs, sokaktaki insanlardan da farklı tepkiler görmekte.
Adem Hüyük
Korona; Ya da halk arasındaki bir diğer yaygın tabiriyle Çin virüsü, Avusturya da dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde hızla yayılmakta.
Korono virüsü son günlerde dünya gündeminin en çok konuştuğu konular arasında yer alıyor.
Virüs ilk olarak Çin’de görüldü.
İnternet üzerinden, sipariş edilen bir Çin ürününün Avusturya’ya ulaşma süresinden, daha hızlı bir şekilde Avrupa’yı saran virüs, sokaktaki insanlardan da farklı tepkiler görmekte.
İnsanların virüse karşı ne kadar duyarlı – duyarsız olup olmadıklarını görmek için kalabalık alanları gezdik.
Başkent Viyana sokak pazarları, virüsün en çok yayılma olasılığının bulunduğu alanlardan bir tanesi.
10. Viyana: İnsanlar sokak pazarından rutin alışverişlerini yapıyor.
Domatesin sertliğini kontrol ediyor, sebzeleri elleriyle ayıklıyor.
Yüzlerce kişi ile bire bir diyalog kurmak zorunda kalan pazarcılar, aynı zamanda yüzlerce kişinin çıplak elle tazeliğini kontrol ettiği sebze ve meyvelerle temas halinde olmak zorunda.
Bu nedenle virüsün potansiyel hedefi haline gelmekteler.
© Bild: virgül
Pazarcıların virüs kapması demek; tek merkezden binlerce insana virüsün salgınlaştırılması anlamına gelmektedir – yani binlerce mutfağa virüs girebilir.
Yüzlerce kişinin çıplak elle kontrol ettiği meyve ve sebzeleri, pazarcının tekrar çıplak elle bir müşteriye satması, salgına davetiye çıkartmaktadır.
Pazarcıların neredeyse yarısı eldivenle çalışmakta.
Pazarcıların tedbir amaçlı eldiven taktıklarını görmek, korkularımızı biraz da olsa yenmemize neden oldu.
© Bild: virgül
Sokakta ki insanların, korona virüsünü çok önemsediği söylenemez.
Virüs nedeniyle toplu alışverişler, çoğunluğa uymak için yapılan eylemler olarak değerlendirilmelidir.
© Bild: virgül
Zira çoğu insan neden bu kadar tuvalet kağıdı aldığını bilmiyor – herkes alıyor diye alıyor.
Kalabalığı gören tekil kişilerin, meraktan kalabalığa yaklaşması gibi bir durum söz konusu.
Virüsün en az ciddiye alındığı kesim, maalesef göçmenler.
Birebir temas halinde olan erkek-kadın kuaför çalışanlarında maske olmayışı, salgının ne kadar ciddiye alındığının göstergesidir.
© Bild: virgül
Neden Bu Kadar Çok Alışveriş Yapılıyor?
Profesör Andy Yap’ın şu sözleri çok açıklayıcı: ‘’Koronavirüs öngörülemeyen bir düşman.
Virüsü göremiyoruz. Ve düşmanınızı göremediğiniz zaman da kontrol duygusunu kaybediyorsunuz.
Kontrol duygusunu kaybettiğiniz zaman da bu duyguyu yeniden kazanmak için bunu başka şeylerle dengelemeye çalışıyorsunuz.
Belirli şeyleri satın almak işte bu tür bir dengeleme…’’
Önlemlerin etkili olup olmadığı önemli bir rol oynamıyor aslında, korkunuz varsa ve virüsten korkuyorsanız, virüsün size ulaşmasını mümkün olduğunca önleyecek şeyleri satın alıyorsunuz.
Dolayısıyla insanlar maske, dezenfektan ya da evlerini ve bürolarını temizlemek için temizlik maddesi satın alıyor.
Burada yapılmak istenen, ‘’Sadece ben kendimi daha iyi ve daha güvende hissediyorum, bir şeyler satın aldığımda.’’
Asıl yapılması gereken, yetkili makamların ve sağlık uzmanlarının işaret ettiği korunma yöntemlerini uygulamaktır.
Kanun koyucuların, virüs kapsamında yasakladıkları eylemleri dikkate almamız gerekmektedir.
Unutmamız gereken en önemli şey ise, hükümetlerin aldıkları kararlar, uzman doktorlar ve bilim insanları tarafından ortak bir görüş içerisinde verilmektedir.
Bizim üstümüze düşen görev, daha dikkatli davranmak ve virüsün ölümcül etki yaptığı yaşlı insanları, daha korunaklı hale getirmeye çalışmaktır. |virgül
© Bild: virgül