Viyana’da binlerce genç kız IŞİD terörüne meydan okudu | Dans etmeye devam edelim – özgürlük için!

| Adem Hüyük

Avusturya federal emniyet ve istihbarat birimleri, Viyana’da iptal edilen üç Taylor Swift konserinden birine yönelik bir saldırı girişimini engellediklerini duyurdu. Saldırının baş şüphelisinin, 19 yaşındaki bir IŞİD örgütünün sempatizanı olduğu ve bu kişinin bir suç ortağıyla birlikte stadyum dışında olabildiğince fazla insanı öldürmeyi planladığı ifade edildi.

Organizatörler, “Hükümet yetkililerinin Ernst Happel Stadyumu’na terör saldırısı planlandığını teyit etmesi üzerine planladığımız üç şovu güvenlik nedeniyle iptal etmekten başka seçeneğimiz kalmadı” açıklamasını yaptı.

Dans etmeye devam edelim – özgürlük için!

Terör saldırısı şüphesiyle Viyana konserleri iptal edilen Amerikalı şarkıcı Taylor Swift’in ‘Shake It Off’ şarkısında şöyle diyor: ‘Nefret edenler nefret etmeye devam edecek, ama ben onları sallayacağım.’

Mahatma Gandi’nin ‘korku bizi içine hapseden bir hapishane gibidir’ sözüne karşılık gelecek bir davranış sergileyen binlerce genç kız ve kadın, “dans etmeye devam edelim – özgürlük için!” dercesine Viyana’nın merkezi olan Stephansplatz’da toplandılar. Taylor Swift konserlerinin iptal edilmesini şarkılar söyleyerek protesto ettiler.

Binlerce genç Stephansplatz bir araya gelirken, Viyana’nın başka meydanlarında da toplanan gençlerin olduğu haberi, daha çok gencin meydanlara gelmesine neden oldu. Gençler hep birlikte “The Smallest Man Who Ever Lived” [“Yaşamış En Küçük Adam”] şarkısını söyledi.

Viyana meydanlarında teröre karşı bir dayanışma sergileyen binlerce genç, IŞİD gibi kökten dinci yapılanmaların her dönem hedefi olan konserlerin, yapılabileceğini ve korkmadıklarının mesajını verdiler.

Modern çağla birlikte sanatın ve kültürün kıta Avrupa’sında kiliselerin [dinin] toplum üzerindeki baskın etkisini kırması, diğer tüm dinlerde eğlence etkinlikleri ve özellikle de pop müziğe karşı temkinli yaklaşmalarına neden olmuştur.

Amerikalı şarkıcı Taylor Swift günümüzün ana akım feminizminin merkezi bir temsilcisi olarak görülmesi, radikal dincilerin ve kimi zaman aşırı sağcı siyasi yapılanmalarında hedefi olmasını sağlamıştır.

Graz popüler müzik araştırmacısı André Doehring, “Swift’in tarzı her yaştan insana ve özellikle de kızlara, “eğlence kültürü ve kapitalizmle iç içe geçmiş olan ve bu nedenle kadınların mutlak özgürleşmesini temsil etmeyen, ancak perspektifler açan” kadın varlığına dair fikirleri gösteriyor” diyor.

Pop-feminist bir perspektiften bakıldığında, Swift ve onun hayran kitlesi gibi kadınların, aşırılık yanlısı tutumlara sahip siyasi cevreler ve IŞİD gibi kökten dinci örgütlerin destekçileri açısından bir baş belası olduğu da açıktır; “yani kadınların diğer kadınlarla empatik olarak özdeşleşmesinden ve birbirleriyle eğlenmesinden korkan kişiler.”

İslam dininin temsilcileri olarak kendilerini gösteren popülist ilahiyatçıların, Türkiye televizyonlarından yaptıkları bazı açıklamaların, eğlence etkinliklerine atıfta bulunarak, “kadınlı erkekli” eğlenceleri İslam adına yasaklamak istedikleri ve “günah” olduğunu ileri sürmekte olduklarını biliniyor. Toplumsal yaşamda kadın ile erkeği vebalı gibi ayrı alanlarda ve mesafeli bir yaşamaya mahkum etmek isteyen gerici ve yobaz anlayış, bunu yaparken İslam dinini kendilerine kalkan olarak kullanmaktadırlar.

IŞİD gibi örgütlerin şu günlerde daha çok gündemde olan Paris olimpiyatları yerine genç kızların ve kadınların daha çok katılacağı konserlere karşı nefret geliştirmesi ve konsere katılanları öldürmek istemesinin arkasında yatan neden, kadına olan korkusu ve korkunun yarattığı nefret ve yok etme isteğidir.

Viyana sokaklarında şarkılar söyleyen binlerce genç kız ve kadınlar, 2020 yılında dört kişinin ölümüne ve 27 kişinin yaralanmasına neden olan IŞİD saldırının meydana geldiği Schwedenplatz ve biraz ilerisindeki Stephansplatz’da teröre adeta meydan okudular… | ©DerVirgül