Viyana’da konser ve düğünler | “Yüzler gülüyor, arkadaşlar karşılaşıp sarılıyor”
Son iki yılda konser ve düğünlerin kısıtlı yapıldığı Viyana’da, Türkiye’den gelen müzisyenler eşliğinde konser salonları tam kapasite doluluk oranına ulaştı. Düğünler ise hafta içi günlerde yapılır oldu…
Adem Hüyük
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Avusturya’da son iki yıl Korona kısıtlamalarından dolayı, sosyal yaşam olumsuz etkilendi. Konserler iptal edildi, düğünler ertelendi.
Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerinin en önemli kültürel geleneği olan düğünlerin yeniden yapılabilmesi, özellikle başkent Viyana’daki düğün salonlarının tam kapasite çalışmasına neden oldu. Edindiğimiz bilgilere göre, çalışma günlerinde bile düğünler yapılıyor ve onlarca düğün salonunda boş gün bulmak olanaksız görülüyor.
Sadece düğünler etkilenmedi, derneklerin etkinlikleri gibi birçok sosyal aktivite hep ertelenmek zorunda kaldı.
Korona salgınından önce her hafta sonu birkaç konserin yapıldığı Viyana’da, son iki yıl içerisinde neredeyse hiç konser yapılmadı.
Avusturya hükümetinin korona kısıtlamalarını kaldırması üzerine, organizatörler konserlere başladı.
Özellikle göçmenlerin yoğun yaşadığı semtlerin sokakların rengarenk konser afişleri yerlerini aldı.
Artık hafta sonları Türkiye’den gelen biraz daha ünlü müzisyenlerin iki konseri yapılıyor, bunun yanında yerel müzisyenlerin katıldığı daha dar çapta konserler düzenleniyor.
Viyana ve çevresinden konserlere gelen inşalarla yaptığımız görüşmelerde, uzun zaman görüşmedikleri arkadaşlarını bu konserler aracılığıyla gördüklerini, kalabalığa katılarak iki yıldır bireyselleşmenin verdiği yalnızlığı üzerlerinden atmaya çalıştıklarını dile getirildi.
Konser katılımcılarından bazıları ise, konserde kimin sahne alacağının hiçbir önemi olmadığını, tek istediklerinin sosyalleşmek ve eğlenmek olduğunu söyledi.
İş hayatının monoton döngüsünden kurtulmanın yolu olarak konserleri gören gençler, yaz boyunca bu tür aktivitelerin devam etmesini istiyor.
COVID-19 salgınının insan sağlığını tehdit etmesinin yanında, ekonomi, eğitim, politika, tarım başta olmak üzere pek çok alanda derin olumsuz etkiler yarattı.
Bu durum tüm toplumlarda psikolojik ve sosyal tramvaya sebep oldu.
Buna bağlı olarak sosyal yaşam yeniden uyarlandı.
Bilinen alışkanlıklar, amaçlar ve beklentiler, hatta gündelik yaşamda söylemler ve kurulan cümleler bile farklılaştı.
Kısacası salgın ve yol açtığı sonuçlar insan hayatını kısıtladı, dönüşüme zorladı.
İnsanlar arasındaki karşılıklı etkileşimi en aza indiren önlemlerin alınması, sosyo-kültürel olarak bir değişime yol açtı.
Tam da bu noktada kültürel aktivitelere aşırı rağbet gösterilmesi kaçınılmazdır. | © DerVirgül