Viyana’da Seyyar Satıcılık
Viyana Favoriten Caddesi üzerinde resmi bayram olması vesilesiyle bir bankanın önüne açılmış tezgah, yerli Viyanalıların pek görmeye alışık olmadıkları, göçmen Viyanalıların ise geldikleri ülkelerinden aşina oldukları bir ticaret yöntemi. Sistematik vergi dönemine geçildikten sonra, vergi vermediği için hırsızlıkla eş değer tutulan seyyar satıcılığın Avusturya’daki tarihini araştırdık.
Adem Hüyük
Avusturya’da resmi bayram günlerinden birini yaşarken, bir yandan kendisini özleten güneşe hasretlik, diğer yandan korona kısıtlamalarının gevşetilmesinin verdiği özgürlük, insanların çok plan yapmadan anı yaşamasına neden oluyor.
Şartlar nasıl olursa olsun geçim derdi olanlar, şartları fırsata çevirmenin savaşını verirler.
Bayramdan dolayı kapalı olan banka şubesinin önüne tezgâh açan Doğu Avrupa seyyar satıcısı gibi.
Avusturya’da öte den beri seyyar satıcılar hep vardı.
Ancak yasak olduğundan ürünlerini çok görünür kılmaktan kaçınır, az miktarda ve çanta içerisinde taşır, ürün alabileceğini düşündüğü müşteriye yavaşça sokulur ve sessizce, elindeki üründen satın almak ister misiniz diye sorar.
Diğer türlü seyyar satıcılık kesinlikle yasaktır ve vergi kaçakçılığı kapsamında cezalandırılması öngörülür.
İlk 1544’te Avusturya’da Seyyar Satıcı Ticareti Yasaklandı
Mevcut Avusturya coğrafyasında 1544’ten beri Avusturya’da seyyar satıcı ticareti yasak.
Bu yasak daha sonra kısmen gevşetilmiş ve vergilendirme sistemiyle yasal ticarete dönüştürülmüştür.
1785 yılında kadar mahkeme kararnameleri ülkede, şehirlerde ve pazarlarda seyyar satıcılığa izin verdi, ancak sadece panayır süresince.
1787’den sonra, tüccarlar ve mallar Almanya’dan geldiği için yasaklar kaldırıldı.
Ancak seyyar satıcıların zamanla yerel ticaret yapanlar arasında amansız bir mücadele ve nefrete varan rekabet başladı.
Yerel ticaretçiler daha kolay vergi yükümlülüğünden kaçabildikleri için, seyyar satıcıları hırsız olmakla suçlamış ve bölgelerinde onları istememiştir.
Yerel ticareti destekleyen vatandaşlar sokaklarına ve evlerinin kapılarına (Haustier verboten) seyyar satıcının girmesi yasaktır tabelaları astı.
Onlar İçin Seyyar Satıcılar Bir “Veba” Olarak Kabul Edildi
Nesiller boyunca, şikayetler üç grupta özetlenebilir: düşük kalite ve çok yüksek fiyatlar, müdahaleci davranışlar yoluyla nüfusun rahatsızlığı ve yerel tüccarlara verilen zarar.
Bunların ışığında, yerel ticaret yapanlar seyyar satıcıları vebalı olarak görüyor ve topluma öyle lanse ediyorlardı.
Öte yandan, uzak bölgelerden gelen seyyar satıcılar, yurt içinde nadir bulunan malları ve haberleri getirdikleri için bundan mutluluk duyan topluluklarda vardı.
1900 yılları gelindiğinde, Almanca konuşan ülkeler arasında seyyar satıcılık en çok konuşulan ve rağbet gören ticaret şekli olmuştu.
Sektör haline gelen gezgin satıcılar, her türlü meslek dallarına dağılmış, her mesleğin seyyar bir dalı kendiliğinden oluşu vermişti.
Artık büyük sermaye sahipleri bile sadece komisyon alıp, çeşitli seyyar meslek çalışanlarına iş buluyor bu sayede kapitalizm tek ulus anlayışından çıkarak uluslararası karaktere bürünüyordu.
Önlenemez bir pazarın yükselişini gören yönetimler, seyyar satıcılığı yasaklamak yerine vergilendirmek ve resmi statüye kavuşturmanın daha karlı olacağını gördü.
Günümüzde seyyar satıcılık az gelişmiş ülkelerde daha yaygın.
Aslında seyyar satıcılık dünyanın her yerinde mevcut. Sadece vergilendirilmiş bir sistemle, şirket/firma gibi ruhsat alınarak resmileşen ticaret araçlarıyla yapılmakta.
Bugün Favoriten Caddesi’nde satış yapan tezgahın sahibinin bir ruhsatlı firması olmadığı, dolayısıyla vergi vermediği için yasak statüsünde yer almakta.
Seyyar satıcılık bazı ülkelerde kanunen yasaktır.
Bazı bölgelerde ise belediyelerin yazılı iznine bağlıdır.
Pek çok ülkede seyyar satıcıların megafon vb ses yükseltici cihazlar kullanması, gürültü kirliliğini önlemek amacıyla yasaklanmıştır.
Bununla birlikte seyyar satıcılar bazen, geldiklerini tüketiciye duyuran ve fazla rahatsızlık vermeyen zil vb. cihazlar kullanırlar.
Örneğin özellikle Batıda dondurmacıların bu meslekle özdeşleşmiş bir melodiyi çalmaları serbest bırakılmıştır.
Vergi vermeden yapılan seyyar satıcılık ise, iş bulamayanların yapmak zorunda kaldıkları son çare olarak yerini korumaktadır. |DerVirgül
© Bild: DerVirgül