Yorum | AB Ve Türkiye Yolu Kapalı

Adem Hüyük  

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz (ÖVP), seyahat özgürlüğünü tekrardan normale dönmesi noktasında yaptığı açıklamada, bunun kısa vadede mümkün olmayacağını söyledi.  

Kurz, salgının Avusturya’da engellenmesi veya tamamen bitirilmesi durumunda bile, seyahat özgürlüğünün eskisi gibi olmayacağının işaretini vererek, başka ülkelerdeki mevcut durumun belirsizliği, virüsün tekrardan Avusturya’ya geri dönmesine neden olabilir diyor.  

Başbakan, koronavirüsünü etkisiz kılacak bir aşı veya ilacının bulunmaması durumunda, tehlikenin devam edeceğini, bu nedenle de seyahat özgürlüğünün eskisi gibi olmasının olanaksız olduğunu belirtti.  

Başbakanın bu açıklamasına, Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’de destek verdi.  

Schallenberg, biz salgını kontrol altına almış olsak bile, diğer ülkeler için bu durum geçerli olmayabilir diyerek, ilk kertede seyahat özgürlüğünün normale dönmesinin olanaksız olduğunu vurguladı.  

Korona Sınırları Geri mi Getirecek? 

Koronavirüs salgını Avrupa Birliği içerisinde ‘’Kuzey- Güney’’ ikilemi yaratmış, bu ayrışma kendisini birlik ülkeleri arasındaki dayanışmada göstermişti.  

Kendilerini dışlanmış gören ülkeler, salgınla tek başlarına mücadele ettiklerini ileri sürerek, özellikle bu ülkelerin aşırı sağ siyasi partileri, AB bayraklarını indirme eylemleri yapmışlardır.  

Olayın daha fazla ayrışıma girmemesi için, Koronavirüs salgınından en ağır etkilenen ve salgınla mücadelede yalnız bırakılmaktan şikayetçi olan İtalya’dan, AB Komisyonu özür diledi.  

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, çoğu AB ülkesinin krizin başlangıcında fazlasıyla kendi durumuna odaklandığını belirterek “Pandemiyi sadece hep beraber Birlik olarak yenebileceğimizi fark etmediler itirafında bulundu.  

Avusturya, düzensiz göç ve terör tehlikesi gerekçesiyle Avrupa Birliği (AB) üyesi iki komşu ülke Slovenya ve Macaristan sınırlarında, sınır kontrolleri getirmiş, bir süre sonra aynı uygulamayı Almanya için yürürlüğe sokmuştu.  

Avusturya belirli bir süreliğine getirdiğini söylediği sınır denetlemelerini, düzensiz göçün devam ettiğini ve Avrupa’dan IŞİD saflarında savaşmak için giden yabancı savaşçıların AB’ye geri dönme ihtimallerinin olduğunu ileri sürerek, bu süreleri altı aylık sürelerle uzatmıştı.  

AB ülkeleri içinden geçtikleri salgın sürecinden sonra yaşadıkları güvensizlik ve vefasızlık ekseninde, aralarında belirledikleri sınır anlayışına yeni bir perspektif sunmaları kaçınılmaz görünüyor.  

Birlik içerisinde seyahat özgürlüğüne getirilecek bir kısıtlama, beraberinde başka birlikteliklerinde sona ermesini tetikleyebilir. 

Türkiye Seyahati 

Başbakanın salgın kapsamında seyahat özgürlüğünün hemen sağlanamayacağı açıklaması, AB ülkeleri arasındaki birlik problemlerine bir bahane gösterilecek olmasının yanı sıra, somut olarak Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerini direk etkileyeceğe benziyor.  

Avusturya önümüzdeki bütün yazı salgının tüm izlerini silmeye çalışacak, bunu yaparken de yeni bir salgını önlemek için, her türlü kısıtlamaya gideceğe benziyor.  

Avusturya’dan bağımsız, Türkiye’nin somut koşulları da, Avusturya’nın seyahat izini vermesinde önemli rol oynayacaktır. Zira, yaz aylarında Avusturya’dan Türkiye’ye seyahat sayısı çok yüksek rakamlara ulaşabiliyor.  

Her durumda, her iki ülkede de salgının kontrol altına alınması bile, o ülkelerin diğer başka ülkelerle olan seyahat bağlantılarından dolayı, bu yaz Türkiye’ye seyahati hayal gibi görünüyor. 

Öte yandan, her iki ülkede ticari alanda ulaşım yollarını açmanın zorunluluğunun farkında.  

Koronavirüs salgını, Avrupa Birliği içerisinde bir çatlak açtığı gibi, biz göçmenlerinde Türkiye seyahatlerini baltalamış görünüyor. |virgül