(Yorum) İşimiz Allah’a Kaldı
”Onların Doları varsa, bizimde Allah’ımız var!” İlk insandan günümüze kadar uzanan, psikolojik bir rahatlama biçimi olan bu söylem, baş edemediğimiz şeyleri inandığımız doğa üstü güce havale etmektir.
‘’İlkel toplumlarda insanlar, doğa güçleri karşısındaki güçsüzlüğünü ve çaresiz kalışlarına bir neden ararlarken kendilerine zarar veren ama bir türlü baş edemedikleri afet olaylarını doğa üstü güçlere bağlayıp, sorumluluğu üzerlerinden atmışlardır.
Doğa karşısında çaresiz kalan insan, bu çaresizliğinin adını ‘’doğa üstü güçler’’ olarak nitelendirerek, bir diğer doğa üstü olan yaratıcıya sığınmışlardır.’’
Türkiye’de baş gösteren ama yanlış ifade edilen ‘’kur’’ meselesi, uluslararası ticaretlerde kullanılan para birimleri karşısında değer kaybeden liranın, ekonomik boyutundan çok siyasi boyutu gündemde.
Doların yükseldiği ifadesi, aslında liranın değer kaybetmesi demektir.
Liranın ani değer kaybetmesi, uluslararası ilişkiler, ülke içerisinde atılan yanlış ekonomik adımlar, kitlesel eylemlikler gibi bir çok nedene bağlanacak sebeplerden kaynaklanma olasılığı var.
Popülist, yayılmacı ve Osmanlı sevici politikaların seçimlerde işe yaradığı görülse de, uluslararası ilişkilerde ters teptiği bilinmekte. Her şeyden önce, emperyalistçilik oynanacaksa alt yapı sağlam olmalıydı.
‘’Dış güçler’’ dolar üzerinden müdahale ettiğinde, Türkiye ekonomisine bu müdahalenin teğet geçmesi için, kendi iç dinamikleriyle ayakta durabilecek bir ekonomiye sahip olunmalıydı.
Elindeki döviz rezervlerini betona yatıran hükümet, betondan geri dönüşüm sağlanamadığı için en ufak bir kur dalgalanmasında yalpalamaya başladı.
Şayet bilim ve teknoloji alanında, yani dövizle dışarıdan en çok satın aldığımız şeyler üzerinde yatırım gerçekleşmiş olsaydı, her kur dalgalanmasında elimizi dua etmek için kaldırmamış olurduk.
Türkiye ekonomisine uluslararası bir müdahale her dönem vardı.
Var da olacak!
Bu kapitalizmin doğasında var.
Mesele ülkede hakim olan çarpık kapitalizmin, bu müdahalelere karşı nasıl savunmalı hale geleceğidir.
Türk lirasının ani değer kaybı yaşamasında, sokaktaki dövizini bozdurmayan vatandaştan, Amerika’sına kadar, muhalefetten Avrupalı’sına kadar herkes suçlu.
Ama çeyrek asırdır iktidarda olan hükümetin hiç sucu ve hatası yok!
Mevcut iktidar, liranın düşüşüne müdahale edemeyince, ‘’zalimin zulmü varsa bizimde Allah’ımız var demiştir.’’
İlk insandan günümüze, insanlar baş edemediği şeyler karşısında çaresiz kalır ve psikolojik rahatlık için, onu Allaha havale eder.
Maaşlarını dolar kurundan alan, soytarı kesimleri videolar paylaşarak, döviz alanları vatan haini ilan etmeleri de, arsızlığın ve yüzsüzlüğün meşrulaştığının bir işaretidir.
Mevcut iktidar yine, sorumluluğu üzerinden atarak mağduru oynamıştır.
Bu da işimizin Allaha kaldığını gösterir…(virgül.at)