Viyana kaliteli dönere geç kavuştu, tez mi ayrılacak?

Viyana kaliteli dönere geç kavuştu, tez mi ayrılacak?

Türkiye ile Yunanistan arasında yıllardır devam eden “yemekler üzerinde hak iddia etme” tartışmasına Almanya da katıldı. İstanbul’daki Uluslararası Döner Federasyonu, Türk usulü dönerin Türkiye’nin geleneksel bir ürünü olarak Avrupa Birliği (AB) tarafından tescil edilmesi için başvuruda bulundu.

Türkiye’den Avrupa Birliği’ne (AB) yapılan başvuruya itiraz süresi doluyor. İlgili ilan 24 Nisan’da AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanmıştı.

Türkiye’nin başvurusu kabul edilirse döner kebap, İtalyan Napoli pizzası ve Fransız şampanyasıyla aynı korumayı elde edecek. Ancak Almanlar, gurbetçiler tarafından bu ülkeye taşınan dönerin Almanya’da ulusal atıştırmak haline geldiğini, Almanların üçte birinin ayda en az bir kez döner yediğini savunarak Türkiye’nin tescil başvurusuna itiraz etti. Pek çok kesim bu hareketi “küresel gıda savaşı” olarak nitelendirirken, bazıları da Türkiye’nin başvurusunu “Almanya’nın kültürel kimliğine saldırı” olarak adlandırdı.

Almanların tepkisinin önemli bir nedeni, Türkiye’nin AB başvurusuyla döner dilimlerinin inceliği ve etin özelliği gibi üretimine “belirli bir standart” getirilmesini istemesiyle ilgili. Başvuru üç aylık süreçten geçerse, döner AB standartlarına uyan yiyecek olarak adlandırılabilecek ve Avrupa’daki restoranların bu kurallara uyması gerekecek. Türkiye’nin talebine göre, döner sadece 3 ila 5 mm kalınlığında yatay kesilecek, Almanya’da olduğu gibi dana değil, sığır ve kuzu etinden yapılacak. Tavuk etinden yapılan döner ise 1 ila 2 santim kalınlığında kesilecek. Türkiye’nin AB standardı istemesinin sebebinin, dönerin Avrupa’ya yolculuğu boyunca evrim geçirmesi nedeniyle geleneği korumak olduğu belirtildi.

AB, Türkiye’nin tescil başvurusunu kabul ederse, Almanya’da tescile uygun döner hazırlamayanlar para cezasına, hatta hapis cezasına çarptırılabilecek. Aksi takdirde hazırladıklara kebaba “döner” diyemeyecekler. Berlinli kebapçılar, gıda bakanlığından yardım isterken İngiliz “The Times” gazetesi de haberiyle ortalığı kızıştırdı. The Times, olayı “Türkler döner kebap savaşında Almanları şişledi” başlığıyla yaptı.

Avrupa’daki Türk Döner Üreticileri Derneği’ne göre, Avrupa’daki döner ekonomisinin 3.5 milyar euro değerinde olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’nin yoğurduna, baklavasına, kadayıfına, böreğine ve daha birçok yemeğine sahip çıkan, Türk yoğurdunu dünyada “Yunan yoğurdu” diye sattırmayı başaran Yunanistan’ın Türkiye’nin döner tescili başvurusuna da itiraz etmesi bekleniyor.

Türkiye başvurusunda Yunanistan’ın 1923 itibarıyla gerçekleşen mübadeleden sonra dönerin Avrupa’da tanıtıldığı ilk ülke olduğunu hatırlattı. Bir başka ifadeyle kaynağın Türkiye olduğu belirtildi. Yunanistan’da döner “gyro” adıyla Yunan mutfağından bir yiyecek olarak satılıyor. Diğer yandan, Türkiye’nin 3 ay sürecek başvurusuna diğer ülkeler da itiraz edebiliyor.

Döner kebap Almanya’nın nasıl ‘milli fast food’u oldu?

Sanılanın aksine ekmek ya da lavaş dürüm arasında tükettiğimiz döner kebap Türkiye’de değil, gurbetçi bir Türk usta tarafından Almanya’da keşfedildi. Tıpkı popüler portakallı gazlı içecek Fanta ve fast food denince akla ilk gelen yiyecek olan hamburgerin Amerika’da değil, Almanya’da bulunduğu gibi.

Türk gurbetçilerin ülkelerine has damak tatlarını 1960’lı yılların sonlarından itibaren çalışmak için gittikleri Avrupa ülkelerine taşıması sonrası ekmek arası döner kebap Almanya’nın “milli fast food yemeği” haline geldi.

Halihazırda sadece Almanya’nın başkenti Berlin’de binden fazla döner kebap salonu bulunuyor. Yıllık ticaret hacmi 4 milyar euroyu aşan Almanya’daki bu gıda sektöründe 24 saat içerisinde 600 tonu aşkın et tüketiliyor.

Sanılanın aksine ekmek ya da lavaş dürüm arasında tükettiğimiz döner kebap Türkiye’de değil, gurbetçi bir Türk usta tarafından Almanya’da keşfedildi.

Tıpkı popüler portakallı gazlı içecek Fanta ve fast food denince akla ilk gelen yiyecek olan hamburgerin Amerika’da değil, Almanya’da bulunduğu gibi…

Her şey Kadir Nurman’ın Malatya’dan Berlin’e göç etmesiyle başladı

Döner kebap Malatyalı bir aşçı olan Kadir Numan’ın o dönemlerde Batı Almanya sınırlarında kalan Stutgart’a 1960’lı yılların başında göç etmesiyle başlıyor. O dönemlerde Almanya’daki Türk işçilere Gastarbeiter yani “misafir işçi” deniliyordu.

Kendisi de bir misafir işçi olan Numan, 1966 yılında Berlin’e göç ettikten sonra bir fabrikada makine teknisyeni olarak çalışmaya başladı. Ancak Numan seneler içerisinde yemek yemeye az vakitleri olan işçilerin bu konuda sorun yaşadıklarını gördü ve aklına bir fikir geldi.

1800’lerden bu yana döner kebap Türk mutfağında tabakta servis edilip pilavla birlikte yenen bir yemekti. Ancak Kadir Nurman döner etinin tıpkı hamburger gibi ekmek arasına konularak da yenilebileceğini, bu sayede işçilerin karnını hızlı bir şekilde doyurabileceğini düşündü.

1972’de fabrikadaki işini bıraktı, döner büfesi açtı

Bu fikir sonrası 1972’de fabrikadaki görevinden ayrılan Nurman, Batı Berlin’de bulunan şehrin merkezindeki Zoo Ana Tren İstasyonu yakınlarındaki Hardenberg Strasse’de açtığı City Grill adlı büfeyle dönercilik işine girişti. Kadir usta bu işe başlamadan önce sokaklarda dondurma bile satmıştı.

Nurman’ın Almanya’yla tanıştırdığı döner öyle tuttu ve sevildi ki zaman içinde ülkenin en önemli yiyeceklerinden biri haline geldi.

83 milyon nüfusa sahip Almanya’da günde iki milyon porsiyon döner kebap tüketiliyor. Ekmek arası döner ve salata, ayaküstü yenen fast food tarzı yemekler arasında sosisi geride bırakmış görünüyor. Bu durum, Türkiye’den göçün Alman toplumu üzerindeki kültürel ve ekonomik etkisinin de önemli bir göstergesi. Almanya’da döner kebap sektöründe istihdam edilen işçi sayısı aşçısından, garsonuna, 1 milyon kişiyi buluyor.

Ekmek arası döneri farklı kişiler buldu iddiası

Ancak döneri kimin bulduğuyla ilgili farklı görüşler de var. 2012 yılında Nevzat Salim adlı bir Türk girişimci döneri ekmek arasında ilk kez 1969 yılında Baden-Württemberg eyaletinin Reutlingen şehrinde sattığını iddia etmişti.

Berlinli bir gurbetçi olan Mehmet Aygün ise döneri 1971 yılında Almanya’ya ilk kendisinin getirdiğini belirtiyor.

Kadir Nurman, 24 Ekim 2013’te ekmek arası döneri icat ettiği Berlin’de hayata gözlerini yumdu. Ancak bundan iki sene önce, kim neyi iddia ederse etsin, Türk Döner Üreticileri Federasyonu ölümünden 2 sene önce 2011’de “ekmek arası dönerin mucidi” unvanını Kadir Nurman’a verdi.

Viyana, kaliteli dönere geç kavuştu, tez ayrılacak gibi

Tescil gerçekleşirse ortaya çıkacak yeni durumun işletmelerinde “döner” tabelası kullanmaya devam etmek isteyen firmaları maliyet artırıcı ek önlemler almak zorunda bırakacağı belirtiliyor.

Uzmanlar bir hayvana daha uzun süre bakmanın getireceği yem ve diğer ek masrafların bile tek başına önemli maliyet artışlarına yol açacağını söylüyor.

Tariflerini değiştirmek istemeyen üreticiler ise dönere yeni bir isim vermek zorunda kalabilir. “Drehspiess” yani “Dönen şiş” alternatiflerden biri.

Viyanalı dönerciler zaten çok kâr edemediklerini söyledikleri kaliteli dönerden vaz mı geçecekler yoksa dönere zam mı yapacaklar? Bunu zaman gösterecek. | ©DerVirgül

Yayınlama: 26.07.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.