Avusturya Cezaevleri, Eski Yeşilçam Filmlerindeki Cezaevlerini Aratmıyor

Mahkumların yüzde 72’si, yani neredeyse dörtte üçü Avusturya hapishanelerinde şiddete maruz kalıyor. Her on mahkûmdan dördü fiziksel şiddete, her on kişiden biri ise cinsel şiddete maruz kalıyor. Avusturya hapishanelerindeki şiddetin ana nedeni: aşırı kalabalık…

Avusturya Cezaevleri, Eski Yeşilçam Filmlerindeki Cezaevlerini Aratmıyor

Avusturya Innsbruck Üniversitesi Uygulamalı Hukuk ve Ceza Sosyolojisi Enstitüsü’nden (IRKS) Veronika Hofinger ve Andrea Fritsche tarafından yapılan araştırma ve sonrasında bu araştırmanın kitaplaştırılması sonucunda, ülke hapishanelerinde mahkumların olması gerekenden daha kötü koşullarda cezalarını çektiklerini gösterdi. 

İki bilim insanı, hapishane koşullarını ve hapishanelerdeki şiddet deneyimlerini kapsamlı bir şekilde araştırdı ve yaklaşık 400 mahkûmu sorguladı.

“Gözaltında Şiddet” adlı kitapta, cezaevlerini bilimsel olarak inceleyen Hofinger ve Fritsche, ulaşılan sonuçlar arasında, özellikle gençlerin risk altında olduğunu keşfettikleri görüldü. 

Önemli bir bulgular: Mahkumlar ne kadar genç olursa, psikolojik veya fiziksel şiddetin kurbanı olma olasılığı o kadar yüksek olur.

Avusturya hapishanelerindeki şiddetin ana nedeni: Aşırı kalabalık

Görüşülen her altı kişiden biri aşırı kalabalık bir hücrede tutulduğunu söyledi. 

Alan eksikliği nedeniyle, ilk mahkumların hapis cezasına çarptırılan mahkumlardan ayrılması, birbirleriyle çatışan mahkumların ayrılması kadar pratik değildir dendi. 

Daha anlaşılır kılındığında, mahkeme karşısına çıkmış ve cezası kesinleşmiş mahkumlarla, mahkemeye çıkmamış ve tutuklu yargılanacak olan, yani yargı sonrasında serbest kalma ihtimali olan tutuklular bir arada kalmak zorundalar. Bu durumda şiddete maruz kalabiliyor ve daha yargılanmadan yeni bir suç işleyebiliyorlar. 

“Ancak cezaevleri arasında da çok büyük farklılıklar var: Örneğin, Korneuburg’daki hapishane koşulları ve kurumsal ortam çok olumlu değerlendirilirken, Innsbruck gibi aşırı kalabalık kurumlara çok fazla eleştiri getirildi.”

Batı Avusturya’da tüm katılımcılar hapisten dolayı gerginlik ve stres yaşadıklarını belirtirken, Korneuburg’da yüzde 95 kendini çok güvende hissettiğini söyledi.

Editörün notu: Korneuburg hapishanesi 2013 yılında yapılmış olup, Avrupa genelinde en modern hapishane olma özelliğine sahiptir. Cezaevinde, Müslüman mahkumlar için Alaturka klozetli tuvaletler, her koğuşa internet bağlantısı (İnternet kullanımı mahkumun cezasına göre erişime açılmaktadır) gibi bir çok ayrıcalıklara sahiptir. 

Cezaevlerinde Temel Eksiklikler 

Şiddet sarmalını tersine çevirmek için, yeterli gözaltı merkezlerine ek olarak, uygun şekilde eğitilmiş ve profesyonel olarak hareket eden personele ihtiyaç vardır.

Avusturya’daki personel-mahkum oranı komşu ülkelerden önemli ölçüde daha düşüktür.

Hofinger’a göre, personel saldırıları söz konusu olduğunda, çok net kırmızı çizgilere ve tutarlı bir şekilde ele alınması gerekiyor.

Bu bağlamda, kendisi ve ortak yazar Fritsche, hapishane gardiyanlarının, kendilerine yönelik uygunsuz fiziksel şiddet iddialarının açıklığa kavuşturulması için çatışmaya yatkın durumlarda vücut kamerası takmasını savunuyor.

Bilim adamları için esas olan, hiçbir şiddete müsamaha göstermeyen bir “kurumsal kültür” dür.

Fritsche, “‘Küçük şiddet vakalarının’ bile göz ardı edilmediği modern bir hapishanenin duyarlı hale getirilmesi gerekiyor,” diyor.

Cezaevi mimarisinin mevcut durumuna odaklanan modern kurumlar, yapısal kusurları olan kalabalık, eski binalardan daha iyi bir iklime sahip olma eğilimindedir.

Ancak Hofinger ve Fritsche, personelin teknolojiyle değiştirilmesine karşı uyarıda bulunur.

Hofinger, “Sadece şık bir mimari işe yaramaz” diyor. 

Yeterince mevcut personel zorunludur, bu nedenle yazarlar, kabul kriterleri ve eğitim açısından İskandinav ülkelerine yönelmeyi savunuyorlar. |virgül 

Yayınlama: 30.03.2021
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.