Avusturya’da muhalefet partileri, Filistin yanlısı gösterilere müdahaleyi savundu
Hafta sonu Viyana’da düzenlenen Filistin yanlısı mitinglerin ardından görüşler ikiye bölündü.
SPÖ, FPÖ ve NEOS mitinglerin dağıtılması gerektiği görüşündeyken, gösterilere müdahale etmeyen polis ise, yaptıklarının doğru olduğunu savundu.
Sosyal Demokrat Parti [SPÖ] parlamento kulübü pazartesi günü APA’ya yaptığı açıklamada “Hamas’ın İsrail’e yönelik terör saldırısını kutlayan gösteriler mümkün olan en güçlü şekilde kınanmalı ve elbette dağıtılmalıydı” dedi. Onaylamanın yanı sıra teröre teşvik ve nefrete tahrik, yerine getirilmesi bir toplantının feshedilmesine yol açması gereken cezai suçlardır. Durumun gerekli şekilde değerlendirilmesi, uygun hazırlıkların yapılması ve olay yerinde olası müdahalenin yapılması İçişleri Bakanının sorumluluğundadır dendi.
NEOS ayrıca Karner’den açıklama talep etti
NEOS İçişleri Sözcüsü Stephanie Krisper, “Terör ve cinayeti alkışlamanın Avusturya sokaklarında yeri yoktur. Demokrasimiz savunmasız olmamalıdır ve tarihi nedeniyle Avusturya’da yaşayan ve kökenleri ya da aileleri nedeniyle korku içinde olan herkesin kendini güvende hissetmesini sağlamak gibi özel bir sorumluluğu vardır,” dedi. Krisper, ” katılımcılar entegrasyon konusunda başarısız olurken, yasaları ihlal eden üçüncü ülke vatandaşları elbette yabancılar yasasının öngördüğü sonuçlarla yüzleşmelidir” dedi.
Derhal sınır dışı edilmeliler!
FPÖ adına, partinin Avrupa Parlamentosu’ndaki delegasyon lideri Harald Vilimsky pazartesi günü yaptığı açıklamada, Avrupa şehirlerinde Hamas’ın terör eylemlerini alenen kutlayan “Filistinlilerin ve Arap kökenli grupların” derhal sınır dışı edilmesini talep etti. Vilimsky ayrıca bu grupların örgütsel yapılarının da yasaklanması gerektiğini söyledi. Bir gün önce de özgürlük partisi güvenlik sözcüsü Hannes Amesbauer “İslamcı terör saldırılarına açıkça sempati duyan göçmenlerin” sınır dışı edilmesi çağrısında bulunmuştu.
Yeşiller Viyana’daki Filistin yanlısı gösterileri kınadı
Yeşiller ise mitingleri bir kez daha kınamakla yetindi. Yeşiller tarafından yapılan açıklamada, “İnsanlar kaçırılıp öldürüldüğünde ve terör hüküm sürdüğünde sevinenler, barış içinde bir arada yaşama değerlerini ayaklar altına alıyor” denildi. Özellikle tarihi geçmişi olan Avusturya’da özel bir hassasiyete ihtiyaç duyulmaktadır.
Viyana polisi eylemlerini savundu
Polis pazartesi günü yaptığı açıklamada eylemlerini savundu. “Hafta sonundaki gösteriler barışçıldı. Tahrik ya da yasaklı bayrak ya da sembollerin kullanımı gibi suç teşkil eden herhangi bir eylem gerçekleşmemiştir.” Viyana Eyalet Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Eyalet Emniyet Müdürü Gerhard Pürstl, mevcut durumla bağlantılı her toplantının Anayasayı Koruma Dairesi tarafından gözlemlendiğini ve sürekli olarak değerlendirildiğini belirterek, “şu ana kadar gösterilerin dağıtılmasını haklı çıkaracak hiçbir olay algılanmadı” dedi.
Düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesinin demokratik hukuk devletinin temel ilkesinin bir parçası olduğunu ve toplanma hakkının ancak kanunla kesin olarak düzenlenmiş durumlarda kısıtlanabilecek yüksek bir anayasal değer olduğunu vurgulayan polis, Mayıs 2021’de Viyana’da düzenlenen ve İdare Mahkemesi tarafından haksız yere yasaklanan Filistin yanlısı bir gösteriye atıfta bulundu. Viyana İdare Mahkemesi, toplanma hakkının olası tehlikeler nedeniyle “genel olarak kısıtlanmaması” gerektiğini savundu.
Anayasa uzmanı Peter Bußjäger’e göre, her gösteri ayrı ayrı incelenmelidir, ancak şiddeti yücelten sloganlar atılması halinde gösterileri dağıtmak mümkün olabilir. Bu da kamu düzenine yönelik bir tehdit oluşturacağından toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına göre dağıtma kararı verilebilir. Bußjäger APA’ya yaptığı açıklamada, durumun Avusturya’da yaşayan Yahudileri nasıl etkileyeceğinin, yani bu durumdan korkup korkmayacaklarının da dikkate alınması gerektiğini söyledi. Uzman, nefrete teşvik belirtilerinin de dağıtma için bir neden olabileceğini söyledi.| ©DerVirgül