Avusturya’da Türk Diasporası (Yorum)
Yıllarca Avusturya halkı ve devletiyle arasına mesafe konulmaya çalışılan Türkiye göçmenlerinden, Avusturya’da etki alanı geniş bir Türk diasporası oluşturulmak istenmesi, ne ektin ki, ne biceceksin türünden.
| Adem Hüyük
Kopuntu veya diaspora, çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları.
Sözcük hem kopma eylemini hem de kopup azınlık olarak yaşayan kimseleri ifade eder.
Diasporanın sözlük anlamı yukarıda ifade edildiği gibidir.
Türk diasporası (yurt dışında yaşayan Türkler ya da gurbetçi Türkler) Türkiye’den ve eski Türk (Osmanlı) topraklarından dışarı göç etmiş Türklerin dünyadaki tahmini nüfusunu anlatmak için kullanılan terimdir.
Türkiye dışındaki ülkelerde yaşayan Türkler üç grupta özetlenebilir.
Türkiye kurulduktan sonra sınırların dışında kalanlar (Türk azınlıklar)
Orta Asya’dan Anadolu’ya gelmeyenler (eski SSCB sınırları içerisinde kalanlar)
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra diğer ülkelere göç edenler (Türk diasporası)
Diaspora Gerçekten Böyle midir?
Diaspora, herhangi bir ulusun yurdundan, sömürü, işgal, işkence nedenlerinden dolayı ayrılarak veya ekonomik nedenlerden bağlantılı olarak ayrılmak zorunda kalarak; yabancı topraklara yerleşmesidir.
Diaspora dağılmış halkların, dağılmış olarak yaşayan topluluklarını ifade ediyor.
Diasporada, bir topluluğun diaspora olarak nitelendirebilmesi için geri dönülmesi mümkün olmayan bir anayurt hayaline sahip olması gerektiren günümüzde bu felsefeden uzak olan topluluklar kendilerini diaspora olarak görürler.
En çok duyduğumuz diaspora örneği Ermenilere aittir. Hatta bu kavramı söylediğimiz zaman sadece Ermeniler aklımıza gelir. Oysaki bu kavram sadece Ermenilerle alakalı değildir.
Peki Avusturya ve Avrupa’da Bir Türk Diasporası Neden Oluşturulmak İsteniyor?
Türkiye’nin özellikle AB ülkelerinde yaşayan yurttaşlarına yaklaşımı son on beş yıl içerisinde çok değişti.
Bunun başlıca nedenlerinden birisi, diasporanın diplomatik savaşlarda sübjektif koşullar üzerinde diasporanın etki gücüdür.
Yahudi ve Ermeni diasporaların büyük devletlerdeki yapılanmaları, o devletlerin parlamento dahil her alanlarında etki yapma gücü görülmüş ve test edilmiştir.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna konuşmasında gurbetçilere, bulundukları ülkelerin vatandaşlığını almalarını ve o ülkelerin parlamento dahil, devlet kademelerinde yer almalarını işaret etmiştir.
Erdoğan bunu söylerken, diaspora terimini kullanmış ve özellikle Türkiye Kürtlerinden, Avrupa’nın çeşitli parlamentosunda bulunan kişileri hedef göstermiş, onların yerine sizin geçmenizi ve ülkemizi savunmanızı istiyorum demişti.
Burada Erdoğan’ın ‘’ülkemizi savunmalısınız’’ sözü, AB ülkelerinde yaşayan Türkiye göçmenlerinden bağımsız olarak ve yine onların üzerinden, Türkiye’nin diplomatik ilişkileri için bunu yapmalarını göçmenlerden istemiştir.
Avusturya’da Diaspora Çalışmaları
Avusturya’da öteden beri var olan Türk lobi çalışmaları, diaspora söylemiyle hız kazanmış, geçmişte gayri resmi veya gizli yapılan bazı çalışmalar açıktan ve Türkiye Devleti kurumları tarafından bizzat yapılmaya başlanılmıştır.
Viyana Başkonsolosluğu yaptığı açıklamada, Türk toplumunu bir araya toplamak için, toplumsal sorunlar etrafında sivil toplum örgütleri yapılanmasına gideceğini söylemiş ve bu yönlü adımlar atarak bazı dernek çalışmaları başlatmıştır.
Başkonsolos, spor, eğitim, bağımlılık, çocuk, gençlik ve koruyucu aileler planlama ve geliştirme dernekleri adı altında oluşumlar yapılacağını ilan etti.
Avusturya’da Türk Diasporası Erdoğan’ın İsteklerine Karşılık Verebilir Mi?
Bu sorunun yanıtını şu şekil verirsek belki daha anlaşılır olur.
Viyana Başkonsolosluğu öncülüğünde acılan ve açılış toplantısına sadece aynı bakış acısına sahip gazetecilerin çağrıldığı, ‘’Bağımlıkla Mücadele’’ adı altında uyuşturucu maddeye karşı bilgilendirme ve bağımlılara kurtulmaları için yardım amacı güden derneğin başına getirilen kimselerin, uyuşturucu madde ve bağımlılığı konusunda konuya ne kadar hakim oldukları kamuoyunun taktirine bırakılmıştır.
Buradan da anlaşılacağı gibi, Türk diasporası vasıfsız işçilikten sadece ticarete bir adım sıçramış, onu de dengeli yapamadığından, ekonomik yükseliş ile kültürel gelişme arasında uçurumlar oluşmuştur.
Başkonsolosluğun, Türk diasporasının Avusturya’da daha etkin olması yönünde attığı adım, Avusturya’da yaşayan gurbetçilerin sosyolojik yapısının göz ardı edilerek yapıldığını göstermektedir.
Avusturya’da yapılan araştırmalara göre, göçmenler arasında eğitim seviyesi en düşük, Türkiye göçmenleri olduğu kendisini göstermektedir.
Lobi Çalışmalarının Ters Dönmesi
Yıllarca Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerine, Türkiye ile olan bağları kopmasın diye, yaşadıkları ülkenin toplumsal ve siyasal yaşamından ayrı düşmeleri ve birlikte yaşamanın asimilasyon olduğunu vurgulayanlar, şimdilerde aynı göçmenlerden Avusturya siyasetinde etkin olmaları bekleniyor.
24 haziran seçimleri sürecinde, oy kullanmaya gitmeyenleri ‘’asimile oldum oy kullanmıyorum’’ söylemleriyle aşağılamaya çalışan iktidar yanlıları, şimdilerde diaspora çalışmaları yürütüyorlar.
Türk Diasporası Etkin Olamaz
Avusturya’nın siyasi ve toplumsal alanında hiçbir etkin gücü olamayan Türkiye göçmenleri, Erdoğan’ın , Avusturya devleti üzerinde diplomatik baskı unsuru olun isteği, hayat bulamaz.
Bir yandan, göçmenleri yaşadıkları ülke halkı ve devletiyle karşı karşıya getireceksiniz, üretime katkı sağlamanın dışında hiçbir toplumsal olaylara müdahale etmek kültüründen, öz değerleri bahane ederek uzak tutacaksınız, daha sonrada Avusturya yönetiminde söz sahibi olun, etkin olun diye beklentiye gireceksiniz.
Anadolu’da bir deyim buraya çok güzel oturuyor. ‘’Ne ekersen onu biçersin’’
Türk Diasporası Mı? AKP Siyaseti Mİ?
Avusturya’da oluşturulmak istenen Türk diasporası için yapılan çalışmaların, kurulan ilişkilerin genelde, Ankara mevcut iktidarı çevresinde görüş belirten ve o yönlü çalışma yürüten kesimlerle yapılması, Türk diasporasının başarılı bir yol izlemesi acısından da engel teşkil etmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsettiği Türk diasporası, Avusturya özgülünde etki alanı yok denilecek kadar az olacak gibi.
Zira, Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerin sosyo-ekonomik yapıları buna elverişli değil.
Bir Türk diasporası oluşturulur belki, ama bunun kendisine bile faydası olmayacağı gibi, ayrılıkçı damgası yiyerek, Avusturya hükümetinin göçmenler üzerinde yeni yaptırımların önünü bile açabilir. (virgül.at)