Avusturya’dan bir büyükelçi geçti | Kalın sağlıcakla…
| Adem Hüyük
Ozan Ceyhun’un Virgül olarak ilk haberini, “Eski Yeşiller Milletvekili Viyana Büyükelçiliği’ne atandı” başlığıyla 21.02.2020 tarihinde yaptık. O dönem Ceyhun hakkında yapılan haberlerin en sade ve kısa haberi bizim yapmış olduğumuzu arşivleri inceledikten sonra fark ettim.
2020 Korona salgını, Haziran 2020 Favoriten sokak çatışmaları, Rusya-Ukrayna savaşı, 6 Şubat 2023 Türkiye depremleri, 2023 Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Seçimleri gibi birçok önemli sürecin içinden gecen Ozan Ceyhun, kimileri tarafından bir an önce gitsin diye beklenirken, kimileri için ise, farklı bir büyükelçi olarak görülüyor ve Türk toplumuna çok faydası olduğu düşünülüyor.
Bizi ilgilendiren ise, tarafların bireysel yaklaşımlarına kurban ettikleri toplum çıkarlarına Ozan Ceyhun’un sağladığı katkıdır.
Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliğine hangi ismin atandığının Virgül için bir önemi yoktu. Zira konsolosluk ve elçilik gibi kurumlarla çok iyi ilişkiler kuramıyor, eleştirel haberlerimiz, Ankara bürokrasisinin sert duvarlarına çarpıyordu. Onlar bizden haber silmemizi istiyor – biz silmiyor zıtlaşma Virgül’ün “Türkiye karşıtı bir gazete” suçlamasına maruz kalmasına kadar gidiyor ve haber akışı kesiliyor, resepsiyonlara davet edilmiyordu.
Bizim irademizin dışında gelişen bir çatışma söz konusuydu
Yıllardır Almanya’da siyaset yapan Ozan Ceyhun’un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Avusturya Büyükelçiliği’ne atanması sosyal medyada tartışma yarattı.
Virgül acısından Ceyhun’un atanması veya atanmaması tartışmasına girmek çok bir anlam ifade etmiyordu. Sonuç olarak Ankara kimseyi yanlışlıkla büyükelçiliğe atamayacağını, atadığını da sosyal medya tartışmalarından dolayı geri çekmeyeceğini biliyorduk. O yüzden o günlerde sürdürülen hararetli ama biçimsel tartışmaların bir parçası olmadık.
“Lütfen izleyin, görün; Ozan Ceyhun Avusturya’da neler yapacak…”
23.02.2020 tarihinde Ozan Ceyhun Türkiye medyası hem de Avrupa’da yayın yapan Türkçe medyaya yanıt olarak bir gazeteye röportaj vererek, hakkında haber yapan gazetecilerin kendisini arayıp/sormamakla suçlamıştı. Ceyhun belki de o gün, Avusturya’daki görev süresi boyunca, Virgül dahil birçok gazete ile çatışmalı günler yaşayacağını bilmiyordu.
“Avusturya Siyasetinin Ciğerini Bilirim” diyen Ceyhun; “Bugüne kadar kendisini tanımayıp birtakım iddialarda bulunanlara, iyi niyetli olarak inanıp kendisine tepki gösterenlere, “Lütfen izleyin, görün. Ozan Ceyhun Avusturya’da neler yapacak, ondan sonra da benim üzerimde kararınızı verin.” diye seslendi.
Bu çatışmaların ve pandeminin gölgesinde göreve başlayan Ozan Ceyhun, aradan gecen yaklaşık beş yıl sonra görev süresini tamamlayarak, önümüzdeki günlerde Ankara’ya dönecek.
Şubat 2020’de; “Ozan Ceyhun Avusturya’da neler yapacak, ondan sonra da benim üzerimde kararınızı verin” diyen Ceyhun, o dönem eleştirenler tarafından takip edildi mi bunu bilemem. Ancak Virgül olarak, çatışmalı gecen beş yılı çok iyi takip ettiğimizi söyleyebiliriz.
Virgül, büyükelçilikten haber akışı ihtiyacı duydu
Geçmişte ve geleneksel olarak, konsolosluk ve elçiliklerden haber akışı talebinde bulunmak, bir gazeteci için bir getirisi olmayan, kalıplar içerisinde noktası/virgülü bile yanlış yerde kullanılamayan ve haber değeri olmayan diplomatik dilde yazılmış makaleleri haber yapmak demekti.
Samimi olmak gerekirse, Virgül bu gibi haberleri o dönemlerde zaten hiç yapmadı ve bu iki kurumun az sayıdaki davetlerine çok sık gitmeyerek, bu gibi sipariş haberleri yapmaktan kaçındı.
Peki ne değişti? | Haber akışı ihtiyacı neden duyduk?
Hemen yanıtlayayım da akıllarda soru kalmasın. Yazının ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı değineceğim gibi; Ozan Ceyhun hakkında yaptığımız tüm haberler, burada yaşayan Türkiye kökenlileri bire bir ilgilendiren gelişmeleri içermektedir. Yayımladığımız haberlerin tamamı www.dervirgul.com adresindeki haber sitemizde mevcuttur.
Sekiz yıldır internet üzerinden Avusturya merkezli günlük haber yayımlıyoruz. Toplumda söz hakkı az olan kesimlerin sesini duyurmaya çalışmak diye bir amacı olan Virgül, özellikle göçmenlerin çıkarları, hakları ve toplumsal yaşama katılımlarını savunmuştur.
Bugüne kadar hiçbir kuruma/kişiye haksız itibar kazandırmak gibi bir çabaya girmediği gibi, hiçbir kurumu/kişiyi olmayan bir gelişme üzerinden [zorla] karalamamıştır. [Arşivlerimiz erişime açıktır]
Ozan Ceyhun ile fikir ayrılığına en çok Virgül düşmesine rağmen, 320 bin Türkiye göçmeni adına en çok soruyu da yine Virgül sormuş ve okuyucuya ulaştırmıştır.
“Ankara ne der” endişesi taşımadan sorularımızı yanıtlayan ve yine “haberin şurasını değiştirelim” müdahalesinde bulunmayan bir büyükelçi, bize elçiliğin bir haber kaynağı olduğunu işaret etmiş, her soruya yanıt alabileceğimizi göstermiştir.
Bizden önce gelişmeleri yayımlıyordu!
Pandemi döneminde, Avusturya hükümeti her iki hafta ta bir yeni kuralları veya kısıtlamaları içeren yönetmelik yayınlıyor ve bu yönetmeliği ilk Türkçeye çevirerek canlı yayında anlatan ve yazanların ilk başında Virgül’ün yer aldığını kimse inkâr edemez. Ancak, adaletli olmam gerekirse, Büyükelçilik sayfasından Ozan Ceyhun kimi zaman bu yönetmeliklerin içeriliğini Türkçe olarak bizlerden önce yayımlıyordu. Böyle bir görevi ve mecburiyeti olmadığı halde.
2016 yılında diplomatik kiriz yaşayan Türkiye ile Avusturya ilişkilerinin sonuçları Avusturya iç siyasetinde kendisini her şekilde gösteriyor, hayatımızı zorlaştırıcı yeni yasalarla bize yansıyordu.
Avrupa siyasetini doğru okuyan Ceyhun, temaslarına federal hükümet üzerinden değil, eyalet hükümetleri ile, kültürel ve ticaret ilişkiler kurarak başladı. Bütün eyalet valileri ve büyük kentlerin belediye başkanlarıyla bir araya gelerek, kıta Avrupa’sında pandemi krizinin ardından gelen Rusya-Ukrayna savaşının yaratacağı yeni kriz öncesi adeta ön randevu almıştır. Konjonktürel durum Türkiye’nin önemini AB için önemli kılmış ve ilk hamle sürekli kriz yaşadığı Avusturya hükümetinden gelmiştir. Sonuç olarak Avusturya Cumhurbaşkanı telefonla, Başbakan Nehammer ise Madrid ve Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ceyhun eşliğinde görüşmüştür.
Ayrıca tarihte ilk defa, 6 Şubat 2023 Türkiye depremleri nedeniyle Viyana Türk Büyükelçiliğinde açılan taziye defterini imzalamak için Avusturya Cumhurbaşkanı Türk büyükelçiliğini ziyaret etmiştir.
Efes kazı çalışmaları yeniden Avusturya tarafından yapılmaya başlanılmış, Türkiye NATO’un eğitim çalışmalarına yeniden katılması için Avusturya Federal Ordusu üzerindeki vetoyu kaldırmıştır. Bu gelişmelerin bizlere olumlu yansıması hemen kendisini göstermiş ve Türkiye göçmenleri medya dahil, iç siyaset malzemesi yapılmaktan uzak durulmuştur.
6 Şubat 2023 saat 05:00
Saat 4.17’de meydana gelen ilk depremden 20 dakika sonra telefonum çaldı, yani sabah karşı 05:00 sularında. Büyükelçi arıyordu,- hem de bu saatte. Deprem olduğunu söyledi. Bilgisayarı açtım hemen. Büyükelçinin bana ilk söylediği, asparagas haberlere dikkat edilmeli ve hemen yardım kampanyaları hızla başlatmalıyız. Bu konuda medya önemli rol oynuyor…
Aylarca yüzümüzün gülmediği günlerdi. Tebessüm etmeye utanıyor, acıyı paylaşmaya çalışıyorduk. Müthiş bir yardım kampanyası yürütüldü.
Yardım kampanyaları Türk toplumunda sabahın erken saatlerinde kendisini göstermişti. Ama bir başka gelişme daha vardı.
Saat 08:00 sularında, Avusturya Başbakanı Nehammer [ÖVP], Türkiye’de meydana gelen deprem nedeniyle yerel yardım kuruluşlarına Afet Fonu’ndan 3 milyon Euro ve Federal Ordu’dan kurtarma çalışmalarına katılacak personel gönderileceğini duyurdu.
Sonra diğer eyalet hükümetlerinden yardım talepleri yükseldi.
7 Şubat günü, Avusturya Kuvvetleri Afet Yardım Birimi [AFDRU] askerleri, deprem bölgesine gitmek için Linz havalimanından askeri bir uçakla yola çıktı. Birlik, beraberinde 25 ton malzeme götürdü. Bu yardımların arkası geldi.
Deprem sürecini çok dikkatli ve yakından takip ettiğimden, Avusturya devleti tarafından yapılan yardımlarda Ozan Ceyhun’un önemli bir faktör olduğunu söylemek isterim.
Zira Ceyhun’un, ilk geldiği günlerde bakanlıkların sözcüleriyle bir görüşme yapabilmek için haftalarca beklediğini biliyorum. Çünkü daha önceki hiçbir büyükelçinin böyle bir kaygısı yoktu. Ceyhun’un talebi Avusturya makamları tarafından da alışıla gelmedik bir davranıştı.
Ancak kültürel ve ticari ilişkiler üzerinden Avusturya’nın tüm eyalet valileriyle görüşme yapan Ceyhun’un, bu görüşmeleri federal hükümet temsilcilerine ulaşmakta stratejik bir yöntem olarak kullandığını çok sonraları anladım.
Öte yandan, T.C. Viyana Büyükelçiliğinde gerçekleşen Türkiye – Avusturya dostluk antlaşmasının 100. yıl resepsiyonuna ve 15 Mayıs 1964 tarihinde imzalanan işgücü anlaşmasının 60. Yılı münasebetiyle Viyana’daki Lihtenştayn Sarayı’nda gerçekleştirilen gala programı ve resepsiyona, Entegrasyon Bakanı Susanne Raab’ın gelmesi ve konuşma yapması, Ceyhun’un sabırla kurduğu ilişkiler ağının meyveleridir. Tabi ki bu gelişmelerde iki ülke arasında gelişen iyi ilişkiler sadece Ceyhun’un çalışmalarının sonucu değil. Savaş ve pandeminin etkisinde dalgalanan konjonktürel durumun etkisi kaçınılmazdır.
Ceyhun’un Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer’in Ankara ziyaretindeki etkisi ve ikili ilişkilerdeki samimiyette oynadığı rol, Avusturyalı gazeteci dostlarımız tarafından da bize söylenmiştir.
Zaten Ceyhun’un görev süresi bitmesi vesilesiyle yaptığı veda görüşmeleri, yukarıda saydıklarımın bir sonucu değilimdir?
Ceyhun’un veda görüşmeleri yaptığı isimlerden birsi de Avusturya Şansölyesi Nehammer’dir. Bugüne kadar Türk büyükelçisi Avusturya Başbakanıyla bir araya gelmemiştir.
Komünist başkanla iftar
Graz’da gerçekleşen ve benim de katıldığım bir Ramazan iftarı, konukları acısından unutulamayacak kadar güzel bir gelişmeydi.
Graz’ın Komünist Partili Belediye Başkanı Elke Kahr, Atib Graz tarafından verilen iftara katıldı. Restoranın kapısından içeri girdiğinde fotoğrafını çakerken beni fark etmiş, “Adem sen ne arıyorsun burada diye sormuştu.” Bende, sen ne arıyorsan bende onu arıyorum demiş ve gülüşmüştük. Bu daveti ayrıcalıklı kılan ise, daha önceden Graz’dan tanıdığım Elke Kahr’in komünist olması ve iftara katılması esprisidir. Yoksa, Elke Kahr gerçekten alçak gönüllü bir siyasetçidir. Büyükelçinin Elke Kahr ile ilişkisi, Graz’da yaşayan yurttaşlarımıza öz güven kazandırmıştır.
Hızlı erişim
Öte yandan, bireysel olarak Virgül’e ulaşan ve ters giden çeşitli bürokratik işlemlerinde yardım isteyen yurttaşları, büyükelçiye bildirmiş ve bugüne kadar olumsuz bir yanıt veya isteksizliğe şahit olmadık. Bu isteklerin içerisinde hayati sağlık meseleleri de bulunmaktaydı.
Ozan Ceyhun’u çok övdüğümü düşünüyor olabilirsiniz. Ancak Virgül’ü takip edenler ve bizzat beni tanıyanlar bilir ki kimseye güzelleme yapmayız ve haksız itibar kazandırmayız. Ama kimsenin de hakkını yemeyiz.
Net olarak söylemek isterim ki: Ben ve Virgül, Ozan Ceyhun’un yaptıklarına bakarız. Burada yaşayan bizlere bir faydası oldu mu olmadı mı diye.
Avusturya siyasetini ve yapısını işim gereği bildiğimi tahmin edersiniz. Düne kadar her seçimlerde, seçim kampanyalarına malzeme yapılan Türkiye kökenliler 2024 seçim yılında hiçbir seçimde, kampanya aracı olarak kullanılmamıştır.
Unutmayalım. Türkiye Avusturya ilişkileri iyi olduğunda, Avusturya’nın üçüncü sayfa haberciliği yapan bulvar gazeteleri bile, bizi olumsuz olarak sayfalarına taşıyamıyorlar. İşte bu olumlu gelişmelerde Ozan Ceyhun’un da katkısı olduğunu biliyorum. | ©DerVirgül
Ozan Ceyhun’un veda mesajı