Avusturya’nın Fotoğraflı E-Kart Fiyaskosu
Yabancıları sosyal istismarcılıkla itham ederek, sosyal sigorta kartlarını fotoğraflı yaparak 18 milyon devleti zarara uğramasının yanı sıra, yeni kartlar, eski karlardan daha az işlev gördüğü tespit edildi. Dijital alanda kimlik görevi gören eski e-kartların yerine, işlevsiz bir e-kart basıldı.
Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) tarafından, E-Kart (sosyal sigorta kartı) üzerinden dolandırıcılık yapıldığını ve bunu en çok yabancıların yaptığını iddia ederek, ÖVP-FPÖ koalisyon hükümeti döneminde, E- Kart’ların fotoğraflı olması kanunlaştırılmıştı.
Yaklaşık 18 Milyon Euro’ya mal olan fotoğraflı E-kartların, eski kartlardan daha az işe yaradığı belirlendi.
Eski E-Kartlar, aynı zamanda dijital bir kimlik kartı olarak kullanılabilirliği bulunmaktaydı.
Dijital alanda, yani belediyelerde, doktorlarda vs. gibi yerlerde e-kartlar kimlik görevi görmekteydi.
Ayrıca bir milyon insanın üzerinde e-kart sahibi, mobil dijital imza yöntemini e-kart üzerinden gerçekleştiriyordu.
Yeni e-kartların bu özelliğinin olmadığı ve bu konuda vatandaşların uyarılmadığı ileri sürüldü.
Yeni kartların, dijital alanda yetersizliği ve 18 milyon Euro maliyeti, tartışmalara neden olmakta.
Sosyal istismarı engellemek amacıyla, e-kartlarda yapılan değişikliğin büyük bir fiyasko olduğunu söyleyenler çoğalmakta.
Zira, Viyana Bölgesel Sağlık Sigortası Fonu’nda 2016’da meydana gelen dolandırıcılık zayiatı – sonuçta ülkenin en büyük fonu – 9 bin 900 euro.
Aşağı Avusturya eyaleti sigorta fonunda ise sadece 4.800 euro olarak kaydedildi.
Bununla birlikte, yaklaşık 1,5 milyon sigortalı için geçerli olabilecek ve e-kartlarda kullanılacak bir fotoğraf yoktur.
Bunlara mevsimlik işçiler dahildir. Yeni yasa, en yakın devlet polisi merkezine fotoğraf vermelerini gerektiriyor.
Dönemin Avusturya Hükümet Ortağı FPÖ Türkiye Göçmenlerini Dolandırıcı Olarak Gösterdiği Video
Editörün Yorumu:
E-Kartlar Neden Yenilendi?
Halk Partisi (ÖVP) ile Özgürlük Partisi (FPÖ) koalisyonu, Avusturya tarihinin en popülist politikalarını izleyerek, yabancılar üzerinden iktidarda kaldılar.
Özellikle aşırı sağ FPÖ, 12 saat iş günü ve haftada 60 saat çalışma süresine imza attıktan sonra, işçi kökenli seçmenine, yabancılara ‘karşı’ yasa tasarıları ileri sürerek, unutturmaya çalıştı.
Bunlardan biri, Türkçe yapılan sürücü belgesi (ehliyet) sınavlarının kaldırılması, bir diğeri ise, e-kartlara fotoğraf konulması olmuştur.
Bu sayede, yabancıların sosyal dolandırıcılık yapmasının önüne geçilecekti.
Peki gerçek Öyle miydi?
Ülkenin en çok okunan gazetelerinde üst üste çıkan sosyal istismar haberleri, özellikle Türkiye göçmenlerini işaret ediyordu.
Medyada çıkan bu haberler, genelleştirilip halka sunulmaya başlanıldığı günlerde, Linz Üniversitesi bir araştırma yayınladı.
Üniversitenin araştırmasında, sosyal istismar yapan etnik grupların rakamları ve nedenleri yer almaktaydı. Raporda, en çok sosyal dolandırıcılık yapan Avusturyalılardı.
Yabancılar arasında ise, Almaca dilinin ve kültürünün ortak olmasının verdiği avantajla Almanlar yer aldı./virgül