Entegrasyon Bakanı Raab | “Müslümanlar Avusturya’ya aittir”

Entegrasyon Bakanı Raab bir röportajında Müslümanların Avusturya’ya ait olduğunu vurguladı. Ancak siyasal İslam kırmızı çizgimizdir ddiye ekledi.

Birkaç gün önce Viyana’daki yeni bir mağaza entegrasyon tartışmasını yeniden alevlendirdi. Mağazada burkanın yanı sıra çocuklar için Müslüman “rehber kitapları” da satan bir dükkân.

Muhafazakar çevreler için ürünler satan mağaza, Aşırı sağcı FPÖ tarafından hedef gösterilerek, Viyana Belediye Başkanı Ludwig’i [SPÖ] “Burka Belediye Başkanı” olarak tanımlandı.

“Avusturya’ya ait”

İktidarın büyük ortağı Halk Partili [ÖVP] Entegrasyon Bakanı Susanne Raab “Kurier gazetesine” ile yaptığı röportajda şunları vurguladı: “Müslümanlar Avusturya’ya aittir. Çoğunluk Avusturya’da barış içinde yaşıyor. İslam, tanınmış 16 dini topluluktan biridir.”

Entegrasyon Bakanı Susanne Raab, “öte yandan Avusturya’da asıl sorun siyasal İslam’dır, özellikle de radikalleşmenin giderek internete kayması nedeniyle. “Ve bir şeyi açıklığa kavuşturmak benim için önemli: Konu siyasal İslam, aşırıcılık ve terörizm olduğunda, artık entegrasyon zorluklarından bahsetmiyoruz, aksine çizginin sonuna gelinmiş durumda. Konu artık yalnızca en sert olanlarla ilgili. Mümkün olan ceza ve mümkün olan en hızlı sınır dışı etmedir. Bu insanlar bir güvenlik sorunudur ve sığınma haklarını kaybetmişlerdir” diye vurguladı.

“Siyasi İslam zehirdir”

Entegrasyon Bakanı pozisyonunu açıkça ortaya koydu: “Siyasi İslam entegrasyon için zehirdir çünkü din, nefreti körüklemek ve toplumu bölmek için kötüye kullanılmaktadır.” Başlangıçta çok eleştiri alan ‘’Siyasi İslam Dokümantasyon Merkezi’’nin kurulması bakan için bu nedenle çok önemli olduğu bir kez daha vurgulandı. Raab ayrıca bazı yasaların daha da sıkılaştırılması gerektiğine işaret etti.

Bakan ayrıca son derece tartışmalı asgari sosyal gelir tartışması hakkında da yorum yaptı. Viyana’daki kadar yüksek bir sosyal ödeme, “tam zamanlı çalışan ve asgari güvenceden daha az kazananların yüzüne atılan bir tokattır” dedi.

Bakan şöyle devam etti: “Viyana’da özellikle sığınma ve ikincil koruma hakkına sahip olanları (Suriyeliler, Afganlar ve Iraklılar) çeken bir sistem var çünkü onlar diğer federal eyaletlere göre daha fazla asgari güvenlik ödeneği alıyorlar.” Bu yüzden artık “çalışmayı teşvik eden” bir sistem yaratmak zorundayız dedi.

Daha hızlı entegre

Ayrıca sığınmacıların işgücü piyasasına daha hızlı entegre olmaları da gerekiyor. Raab, “Sığınmacılar için iş piyasasını açarsak, kaçmak için bir nedeni olsun veya olmasın herkesin Avusturya’ya gelebileceği sinyalini vermiş oluruz. Avusturya’da sığınma hakkına sahip 40.000 işsizimiz var” dedi.| © DerVirgül