Erdoğan’ın ‘Sarı Yelekliler’ eleştirisinin Avusturya Medyasında Bulduğu Yankı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’nın başkenti Paris başta olmak üzere üç Avrupa kentinde düzenlenen Sarı Yelekliler protestolarına ilişkin açıklamasında Avrupa ülkelerini “demokrasi dersinde sınıfta kaldıklarını” söyleyerek, Türkiye’yi eleştirenlere yanıt içerikli bir açıklama yaptı.

Erdoğan’ın bu açıklaması, Avusturya basınında da yer buldu.

Kronen Zeitung, ‘’ Erdogan zeigt sich entsetzt über Polizeigewalt’’ başlığıyla verdiği haberde, Gezi olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlara değindi.

Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa’yı eleştirmek için fırsat yakaladığını iddia etti.

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan Ne Demişti?

Erdoğan, polisin “en şiddetli şekilde” göstericilere müdahale etmesini buna gerekçe gösterdi.

Erdoğan, “Hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız. 

Ancak ortaya çıkan manzara göstermektedir ki Avrupa demokrasi dersinden de, insan hakları dersinden de sınıfta kalmıştır.”

‘Bizim polisimiz insaflı’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Üsküdar’da bir toplu açılış töreninde yaptığı konuşmanın merkezinde de bu protestolar vardı.

Erdoğan konuşmasında “sokakları karışan” batılı ülkeleri, 15 Temmuz darbe girişimine karşı da “sessiz durmakla” da suçladı.

Gezi Parkı eylemleriyle Paris’teki eylemleri de karşılaştıran Erdoğan, “Bizim polisimizin zulmettiğini söyleyenler, kendi polisleri şimdi bak neler yapıyor?

Bizim polisimiz insaflı” diye konuştu.

Gezi eylemlerindeki bir duvar yazısını örnek veren Erdoğan, “Umarım yakında Paris sokaklarındaki duvarlarda ‘Zulüm 1789’da başladı’ yazıları da görmeyiz” diye de ekledi.

Cumhurbaşkanı, sözlerine şöyle devam etti:

“Ülkemizin sokaklarını ateşe ve kana boğmaya çalışanlara sessiz kalanlar, işte görüyorsunuz şimdi ne durumdalar.

Televizyonlar, gazeteler yanan arabaların, yağmalanan iş yerlerinin göstericilere en şiddetli şekilde müdahale eden polislerin görüntüleriyle dolu. “

“Siyasi popülizm uğruna mülteci karşıtlığını ve İslam düşmanlığını tahrik edenler, kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir.

Üzerine çok titredikleri güvenlik ve refah duvarları, mülteciler veya Müslümanlar tarafından değil bizzat kendi vatandaşlarınca sarsılmaya başlamıştır. “