FPÖ hükümeti kurmadan, Avusturya uluslararası alanda dışlanmaya başlandı

FPÖ hükümeti kurmadan, Avusturya uluslararası alanda dışlanmaya başlandı

2000’li yıllarda güç kazanan FPÖ’nün Avusturya’da hükümeti yönetmesine AB ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke karşı çıkmış ve ilişkilerini kısıtlamışlardır. O dönemde başbakanlığı ÖVP’nin almasıyla kriz biraz olsa çözülmüştü.

Öte yandan, İsrail, FPÖ’nün daha önce hükümet ortağı olduğu dönemlerde, Avusturya’yla resmi temaslarını asgari düzeye indirmişti. İsrail hükümeti, FPÖ’nün ideolojik temellerini ve antisemitizmle bağlantılı açıklamalarını gerekçe göstererek, FPÖ’lü bakanlarla doğrudan bir ilişki kurmayı reddetmişti. Benzer şekilde, ABD de Avusturya’nın aşırı sağ bir hükümet tarafından yönetilmesinin transatlantik ilişkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini dile getirmişti.

FPÖ’nün Rusya ile olan yakın ilişkileri de, Batı’daki müttefikler tarafından dikkatle izleniyor. Batı ittifakına karşı daha bağımsız bir çizgi izleyen ve Rusya ile bağlarını güçlendiren FPÖ, hem Amerika’nın hem de Avrupa Birliği’nin güvenlik politikalarına meydan okuyabilecek bir tehdit olarak görülüyor. Bu durum, Avusturya’nın Batı ittifakındaki yerini zayıflatabilir ve uluslararası arenada izolasyon riskini artırabilir.

İlk tepki Almanya’dan

Almanya’da, FPÖ lideri Herbert Kickl’in Avusturya’da hükümet sorumluluğunu üstlenmesi durumunda, Almanya ve Avusturya arasındaki istihbarat işbirliğinin sınırlandırılması gerektiği yönünde talepler yükseliyor.

Alman Federal Meclisi’nin İstihbarat Denetim Komitesi (PKGr) Başkanı Konstantin von Notz (Yeşiller), FPÖ’nün Rus hükümetine olan yakınlığını “kesinlikle ciddi bir sorun” olarak nitelendirdi. Von Notz, bu durumun “Avrupa güvenlik kurumları arasındaki işbirliğinin bütünlüğünü sorgulanabilir hale getirdiğini” ifade etti.

Putin destekçileriyle iş birliği güvenlik riski

SPD’li dış politika uzmanı Ralf Stegner de bu konuda tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Stegner, “Sağ popülist hükümetler ve Putin destekçileriyle istihbarat işbirliği, kabul edilemez güvenlik risklerine yol açmamak için neredeyse sıfıra indirgenmelidir” dedi.

Benzer şekilde CDU milletvekili ve PKGr üyesi Christoph de Vries, FPÖ’nün Rusya ile olan bağlantılarının, Herbert Kickl’in içişleri bakanlığı yaptığı dönemde ortaya çıkan sorunlara işaret ettiğini belirtti. De Vries, Avusturya’da içişleri bakanlığının muhafazakâr ÖVP tarafından üstlenilmesinin işbirliğini kolaylaştıracağını umduğunu söyledi.

Alman yetkililerden işbirliği uyarıları

Thüringen Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Stephan Kramer de beklenen hükümet değişikliği sonrası işbirliğinin sınırlanabileceğine dikkat çekti. Ancak, böyle bir kararın alınmasının, “sorunlara dair somut işaretler” görülmesine bağlı olduğunu ifade etti.
Kramer, buna rağmen, halkın güvenliğini sağlamak amacıyla “tehlike arz eden konularla ilgili bilgilerin her durumda paylaşılması gerektiğini” vurguladı.| ©DerVirgül

Yayınlama: 08.01.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.