‘’Şahsi çıkarlarından başka hesapları yok’’

Avusturya Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) geçtiğimiz günlerde, Avusturya siyasi seçimlerinde göçmen partilerini desteklemeyeceklerini, bunun yerine merkez partilerde yer alarak, buralardan hak savunma mücadelesi verilmesinin daha mantıklı olduğunu duyurmuştu.  

2 Temmuz tarihinde UID Austria resmî Facebook sayfasından yapılan açıklamada, UID, Avusturya’da yapılacak olan siyasi seçimlerde konjonktürel bir değişikliğe gittikleri yer aldı. 

Açıklamada, Avrupa’daki/ülkelerindeki Türkiye kökenli seçmenlere artı olarak Müslüman göçmen nüfusun oylarını alsalar dahi aritmetik/matematiksel olarak ciddi bir başarı elde etmeleri mümkün değildir, diyen UID, bu başarının önünde en büyük engel de hem ülkelerdeki seçim barajları hem de ülkelerdeki göçmen toplumunun homojen bir yapıda olmamasını göstermekte dendi.  

İlgili Haberler: 

► ‘’Göçmen Partileri Desteklemeyeceğiz!’’

Avusturya Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) tarafından yapılan bu açıklama sonrasında, Avusturya’da faaliyet gösteren iki göçmen partiden tepkiler yükseldi.  

UID yaptığı ikinci bir açıklamada, adı geçen çevrelerin sosyal medya üzerinden saldırılara başladığını belirterek, “Haliç’teki ölü balıkların kıyıya vurması” benzetmesinde bulundu.  

Sosyal medyadan yapılan açıklamada, ‘’Biz, bir dernek olarak, üyelerimiz ve sevenlerimiz ile toplum menfaatinin hangi yönde olduğu konusunda düşüncelerimizi paylaştık. 

Hiç kimseye talimat vermedik, zorlama yapmadık, şart koşmadık çok sade ve kırıcı olmayan, kimseyi hedefe koymayan bir dille fikir beyanında bulunduk. 

Buda, demokratik toplumda, en doğal hakkımız. 

Bundan sebep kurum ve yöneticilerimize saldıranlar çok net gösteriyorlar ki asıl “demokratik farklılıkları” kendileri içselleştirememişlerdir. 

Umarız düştükleri “paradoks” durumun farkına varırlar.’’ dendi.  

‘’Şahsi Çıkar Peşindeler’’ 

Avusturya Uluslararası Demokratlar Birliği (UID), açıklamalarına tepki gösteren kesimler hakkında ‘’Şahsi çıkarlarından başka hesapları olmayan 10-15 kişilik bir zümrenin Türk toplumunu kendilerinden ibaret sanması gayet trajikomik. Üstüne birde bunun gerçekliğine inanmaları daha da fecaat.’’dendi.  

‘’Siyaset Sosyal Medyadan Yapılmaz’’ 

Açıklamanın devamında ‘’Dün birbirlerini düşman kategorisine yerleştiren ve her türlü kötü kelamı da sesli söylemekten çekinmeyen bu sözüm ona insanların, bugün kendi çıkarları doğrultusunda birbirine “dirsek vermesini” ve “yol arkadaşıyız biz” nidalarını ne dinlemeye miğdemiz müsait, nede daha fazla anlatmaya terbiyemiz. 

Siyaset yapmayı ve diplomasiyi sosyal medya üzerinden yazdıkları iki üç afili sözcük, doğaçlama çekilen birkaç videodan ibaret sananlar, bu topluma bugüne kadar hangi katkıyı sağlamışlar? 

Lakin bu kuruma attığınız tüm iftiralar ve karalamalara rağmen, bu telaşın sebebi ne?’’ ifadelerine yer verildi. |virgül 

© Bild: virgül