Sebastian Kurz siyasetten çekildi
Avusturya’nın genç siyasetçisi Kurz, başbakanlığın ardından ÖVP parti liderliğini de bırakarak siyasetten tamamen çekildiğini açıkladı. Kurz, siyasetten tamamen çekilmesinin nedenlerini canlı yayında kamuoyuyla paylaştı.
Avusturya’da “rüşvet, yolsuzluk ve güveni kötüye kullanma” suçlamalarıyla hakkında soruşturma başlatılmasıyla başbakanlık görevinden istifa eden Sebastian Kurz’un, milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırılmıştı.
Kurz, Halk Partisi [ÖVP] Genel Başkanı ve patisinin parlamentoda grup başkanı olarak siyasete devam ediyordu.
Sebastian Kurz Siyaseti Bıraktığını Açıkladı
35 yaşındaki Kurz siyasetten çekilme adımını, bir yandan oğlunun geçen hafta dünyaya gelmesiyle, bir yandan da kendisi hakkındaki iddia ve soruşturmalarla gerekçelendirdi.
Kurz, “Karar benim için kolay olmadı, ancak üzüntü hissetmiyorum” dedi ve 10 “öğretici” yıl için teşekkür etti.
Sebastian Kurz, kararının hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili olduğunu belirtti. “Suçlamalar, isnatlar ve sürece karşı kendini savunmak” zorunda kaldığı için “siyasete olan tutkusunun” azaldığını ifade etti.
Masum olduğunu tekrarlayan Kurz “yıllar sürse de” günün birinde mahkeme önünde “kendi şahsına karşı suçlamaların basit ve etkili bir biçimde yanlış olduğunu kanıtlayacağı” günün gelmesini beklediğini belirtti.
Doğrulanmayan bilgilere göre, halefi İçişleri Bakanı Karl Nehammer olabilir. ÖVP ekibinde büyük bir hükümet değişikliği hakkında spekülasyonlar var.
Ne Olmuştu?
Mali ve Yolsuzluk Savcılığı emriyle polis, 6 Ekim Çarşamba sabahı iktidar partisi ÖVP’nin başkent Viyana’daki merkezi ve Başbakanlık binasındaki ofisinde arama yaptı.
Halk Partisi (ÖVP) lideri ve Başbakan Sebastian Kurz’a yapılan suçlamalar, 2016 yılında Kurz’un ÖVP genel başkanı olmak için çeşitli yasa dışı yöntemler kullandığı yönündeydi.
Savcılığın Ibiza soruşturması kapsamında tesadüfen fark ettiği bazı bilgiler ışığında soruşturma başlatılması, Kurz’un o dönem Österreich gazetesiyle bir anlaşma yaptığı ve bu anlaşmada gazetenin çeşitli anketler yaparak Kurz’u kamuoyuna iyi sunması istendi.
Ancak bütün bu anlaşmanın maliyeti, savcılara göre, ülkedeki vergi mükelleflerinin cebinden çıktı. Kurz, parti kasasından para almadığından, giderleri hizip hareketinin bir parçası olarak Maliye Bakanlığında oluşturduğu yakın ilişkiler aracılığıyla hazineden karşıladığı iddia edildi.
Cumhuriyet savcısı, anketlerin ve çalışmaların “sadece parti siyaseti ve Sebastian Kurz ve en yakın sırdaş grubunun siyasi ilerlemesine hizmet ettiğini ileri sürdü.
Kurz’a ek olarak, o zamanki kabine başkanı ve Maliye Bakanlığı genel sekreteri (ve daha sonra Öbag yönetim kurulu başkanı) Thomas Schmid de suçlanıyor.
Maliye Bakanlığı yetkilisi olarak Schmid’in Wolfgang ve Helmuth Fellner ile temas kurmaya çalıştığı ve müfettişlere göre bir “aracı” olduğu söyleniyor.
İddialar, o sırada Maliye Bakanlığı’nda ikinci bir üst düzey çalışan olan Johannes P. soruşturma kapsamına alındı.
Kurz’un en yakın danışmanları ve çalışanları da suçlanıyor.
Uzun süredir Başbakanlık’ta basın sözcüsü ve medya görevlisi olan Gerald Fleischmann, aldatma ve yolsuzluğa yardım etmekle suçlanıyor. | © DerVirgül