Sezgin Baran Korkmaz Avusturya’da Gözaltına Alındı
Geçtiğimiz günlerde Avusturya’da olduğu bilgisine ulaştığımız, SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz, ABD’nin talebi üzerine Avusturya’da gözaltına alındığı avukatları aracılığıyla duyuruldu. Avusturyalı yetkililer Korkmaz’ın gözaltına alınmasıyla ilgili pazar günü bir basın bülteni paylaşılacağını söyledi.
Geçtiğimiz hafta DerVirgül’e gelen bir bilgide, Türkiye mahkemeleri tarafından tutuklama kararı verdiği SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’da olduğu bilgisi, Korkmaz’ın avukatları tarafından Avusturya’da gözaltına alındığını duyurmasıyla teyit edilmiş oldu.
Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’da gözaltına alınmasına dair Avusturya medyasında haber yer almazken, bugün Pazar günü bir açıklama yapılması bekleniyor.
Korkmaz’ın avukatları Türkiye medyasına yaptığı açıklamalarında şunları söyledi:
“Suç gelirlerinin aklandığını bilmesine rağmen sessiz kalmak iddiasıyla ABD’de başlatılan soruşturma nedeniyle Avusturya’da ABD’nin talebi üzerine gözaltına alındı.
İade sürecini başlattılar.
ABD’de yeni açılan ama eski dava ile bağlantılı bir dava olduğunu öğrendik.
Bu konu hakkında Avusturya’da yargılama yapılacak. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.”
Sezgin Baran Korkmaz ile İlgili İddialar
ABD’de Utah Federal Savcılığı, mahkemeye başvurarak iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’deki varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını talep etmişti.
Suçlarını itiraf eden ve mahkum olan Kingston Kardeşler’in ABD Hazinesini dolandırarak elde ettiği yarım milyar dolar civarındaki teşviklerin en az 134 milyon dolarının Türkiye’ye gönderildiği, 2014 ile 2018 yılları arasında Türkiye’ye gönderilen paralarla Sezgin Baran Korkmaz’ın kontrolünde ilaç, inşaat ve teknoloji başta olmak üzere birçok farklı yatırımlar yapıldığı ve şirketler alındığı iddia ediliyor.
Kingston Kardeşlerin, Türkiye’ye gönderdiği paraların işlem belgeleri de dahil olmak üzere, Korkmaz ve Türkiye irtibatlarıyla ilgili iletişim bilgilerini Amerikalı savcılarla paylaştığı öne sürülüyor.
Sezgin Baran Korkmaz ile Kingston Kardeşleri tanıştıran ve iş birliği yapan Lev Dermen’in de Korkmaz’ın Türkiye’deki finansörü olduğu iddia ediliyor.
Utah Federal Savcılığı’nın talebi üzerine gerçekleştiği söylenen tedbir kararı “suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesini” düzenleyen 5549 sayılı yasa uyarınca alındı.
ABD’deki kararında atıf yapılan yasanın 17. maddesi suç gelirinin aklanmasının yanı sıra “terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan hallere” dair düzenlemeyi de içeriyor.
Korkmaz ise iddiaları reddederek “Gelen her kuruş sermaye Amerikan otoritelerinin ve bankalarının izni ile gelmiştir” açıklaması yapmıştı.
Bu açıklamadan üç hafta sonra 6 Ekim’de hakkındaki tedbir kararı kaldırıldı ve bunu kaldıran kararda imzası olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, 16 Ekim’de Adalet Bakanlığı yardımcılığına atandı.
MASAK’ın raporuna “aklama suçunu oluşturan öncül suçların işlendiğine dair somut bulguların tespit edilemediği” kaydedildi.
Korkmaz ile birlikte 14 kişi hakkındaki şirket ve kişisel banka hesaplarına konan blokaj ve tedbirler kaldırıldı.
Bunu takiben kasım ayında da yurtdışı çıkış yasağı kaldırıldı ve ülkeden ayrılana kadar Korkmaz’ın ifadesi dahi alınmamış oldu.
Korkmaz Yurtdışına Çıktıktan Sonra Dosyalar Yeniden Açıldı
2020’nin son haftasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu SBK Holding ve alt şirketlerinde yönetici olan 19 kişi hakkında bir kez daha gözaltı kararı verildi.
Ne var ki, Korkmaz da dahil bunların 8’i yurtdışındaydı. Diğeri ise gözaltına alındı.
Sadece Kâmil Feridun Özkahraman isimli 1 kişi tutuklanırken diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bu yeni soruşturma ABD’deki dolandırıcılık davasıyla ilgiliydi. Davanın sanığı Kingston kardeşler, Türkiye’ye gönderdikleri paranın dekontlarını, Korkmaz ve Türkiye irtibatlarıyla ilgili iletişim bilgilerini Amerikalı savcılarla paylaşmışlardı.
Bunun üzerine Utah Federal Savcılığı da mahkemeye başvurarak Korkmaz’ın Türkiye’deki varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını talep etmişti.
Kısaca dosya numarası 2020/137034 ile aynıydı ancak 2 ay önce tedbirlerin kaldırılmasına neden olan farkın ne olduğu anlaşılamadı.
Korkmaz’ın Servetinin Kaynağı
Şirketlerinden elde ettiği gelirler bir kenara Korkmaz’ın esas gelirinin ABD’de Kingston kardeşlerin yaptığı dolandırıcılıktan aldığı komisyondan ileri geldiği öne sürülüyor.
Yenilenebilir enerji şirketi kurup biyoyakıt üreten ve satan kardeşler aslında herhangi bir üretim yapmıyorlar ama yapmış gibi gösterip Amerikan devletinden milyonlarca dolar teşvik alıyorlardı.
Ayrıca kendilerine vergi indirimi de sağlanıyordu.
Birçok farklı banka hesabı aracılığıyla 3 milyar dolardan fazla bir miktarı yakıt alım-satımı yapmış gibi göstermişlerdi.
Bu şekilde 2014-2018 yılları arasında 511 milyon doları dolandırıcılıkla elde ettiklerini mahkemede kabul ettiler.
Kabul edilen suçlamalar arasında, 134 milyon dolarlık kısmın Lüksemburg ve Türkiye’deki şirketlere gönderilmesi de vardı. Her iki ülkedeki şirketler de Korkmaz’a aitti.
Sezgin Baran Korkmaz, 18 Haziran akşamı Halk TV canlı yayınına bağlandığı sırada yaptığı açıklamada ABD’de hakkında bir arama ya da yakalama kararının bulunmadığını iddia etmişti.
Korkmaz Hakkında Türkiye’de Devam Eden Dava Ne Aşamada?
Sezgin Baran Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı ‘mal varlığı değerini aklama’ davasının ilk duruşmasının görüldüğü 17 Mayıs’ta mahkeme Korkmaz hakkında yakalama kararını kaldırarak, yokluğunda tutuklama kararı verdi.
‘Suç gelirlerini aklama’ iddiasıyla açılan bu davada Korkmaz’ın 5 yıla kadar hapsi isteniyor.
İddianamede, Korkmaz ve ‘çevresindeki şahısların’ ortak hareket ederek ABD’deki irtibatları ile elde ettikleri ‘haksız kazançları çok sayıda banka işlemiyle kurmuş oldukları veya yetkilisi oldukları şirket hesaplarına aktardıkları’ belirtiliyor.
Mahkeme duruşmayı 18 Ocak 2022’ye erteledi.
Korkmaz’ın avukatları daha önceki açıklamalarında bu suçlamalarla ilgili şunları söylemişti:
“Baran Bey bu iddiaları haklı gerekçelerle reddediyor.
Kendisi ‘Ben yatırımcıyım. Yurt dışından yabancı yatırımcı gelir, parasını getirir ben burada değerlendiririm’ diyor.
Türkiye’de değerlendirdiği paralar yasal olarak bulunuyor.
Hepsi varlık yönetim şirketlerinde (…) Kendisi, ‘Ben o parayı suç mu işledi de elde etti bilmem.
Ben para gönderenlerin yasal yollardan elde ettiği bilgisine sahibim onun dışında bilgim yok’ diyor.
Savunmamız da bu.”|DerVirgül
Ek Kaynak: BBC/Euronews