TBMM Başkanı, Avusturya’yı Türkiye Düşmanlığıyla Suçladı

Viyana’da konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye düşmanlığının “Avusturya siyasetinin ayrılmaz bir parçası” haline geldiğini söyledi. Avusturya’da “Bozkurt” sembollerinin yasaklanmasını eleştirdi. Avusturya, Türkiye düşmanlığı suçlamasını reddetti.

TBMM Başkanı, Avusturya’yı Türkiye Düşmanlığıyla Suçladı

Parlamentolar Arası Birlik (IPU) Dünya Konferansı için Viyana’da bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop (AKP), Avusturya’da “Türkiye düşmanlığı” ve “İslamofobi”yi eleştirdi. 

Avusturya Haber Ajansı’na konuşan Şentop, “Yabancı düşmanlığının yanı sıra Türkiye düşmanlığı ve İslamofobi Avusturya siyasetinin neredeyse ayrılmaz bir parçası haline geldi” dedi.  

Bu durum Türklere yönelik ırkçı saldırılara yol açmakta ve ikili ilişkileri zayıflatmaktadır.  Türkiye ile Avusturya’nın asırlık ve köklü ilişkileri olduğunu, mevcut durumun her iki ülke için de “istenmemesi” gerektiğini vurguladı. 

Büyük Millet Meclisi Başkanı yazılı röportajında, Türkiye, Avusturya ile ilişkilerini geliştirmek istiyor.  

Türkiye olarak geniş bir Türk topluluğuna ev sahipliği yapan Avusturya ile ilişkilerimize değer veriyor ve Avusturya’daki insanlarımızı ülkelerimiz arasında bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz.  

Ancak Avusturya’daki politikacılar “genellikle Türkiye’ye yönelik en üst düzeyde diplomatik nezaketin ötesine geçen ifadeler kullanıyor ve Türkiye’ye ders verebileceklerini varsaydıkları gerçekçi olmayan bir tutum sergiliyorlar” dedi.

“Bozkurt” Yasağı – “Hangi Gerekçeyle?”

Şentop, Avusturya’da Bozkurt sembollerinin yasaklanmasını özellikle eleştirdi.  “Türkiye’de yasal olarak faaliyet gösteren, parlamentoda yer alan ve terörle bağlantısı olmayan bir siyasi partinin sembollerinin Avusturya’da resmî olarak yasaklanması, ifade özgürlüğü ile ilgili hangi gerekçeyle açıklanabilir?” diye sordu. 

“Demokrasi evrensel bir değerse ve AB bu değerleri yaymak istiyorsa, AB dışındaki ülkelerle ilişkilerinde bu çelişkili ve ikiyüzlü tavırdan bir an önce kurtulmalı” dedi. 

Bu arada Meclis Başkanı, Avrupa tarafından eleştirilen muhalefet partisi HDP’ye yönelik yasaklama prosedürünü savundu.  Türkiye’de bir siyasi partinin terör örgütüyle ilişkisinin yargı denetimine tabi olduğuna karar verildiğinde, bunun ifade özgürlüğünün bastırılması olarak etiketlenmesini “anlaşılmaz” olarak nitelendirdi.  

“Şiddet veya terörle anılan bir parti kapatılabileceği gibi, şiddete başvurmayan, anti-demokratik olan ve demokratik düzeni yıkmayı amaçlayan bir parti de kapatılabilir.”  

AB Mülteci Anlaşmasına Uymadı

Şentop, AB-Türkiye mülteci anlaşmasının Afganları da kapsayacak şekilde genişletilmesi konusunda şüpheci.  

Türkiye 2016 anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirirken, AB bunu yapmadı.  

AB üyelik müzakereleri, vize serbestisi, gümrük birliği ve AB müzakerelerinde büyük ilerleme kaydettiğini söyleyen Türk parlamentosu başkanı, “AB üyesi ülkeler yükümlülüklerini sürekli olarak görmezden geliyorlar ve yalnızca Türkiye’nin yasadışı göçü önleme sorumluluğuna odaklanıyorlar.” dedi. 

AB’nin taahhüt ettiği 6 milyar Euro’nun şu ana kadar 4,3 milyarı Türkiye’ye devredildi.  

Para ayrıca “popülist Avrupalı ​​politikacıların iddia ettiği gibi Türk devleti tarafından değil, sivil toplum kuruluşları tarafından yönetiliyor ve göçmenlerin sağlık, eğitim ve koruma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak projelere harcanıyor.”

Parlamento Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Avrupa’nın sadece vatandaşlarının refahını sağlamak için sınırlarını kapatarak ve bu duruşuyla Avrupa’nın insani yardımları teşvik ederek bu sorunun dışında kalamayacağını” ifade eden sözlerine atıfta bulundu. 

Türkiye’nin  Avrupa’nın mülteci kampı olmadığını bir kez daha hatırlattı.   

Elbette gerekirse Türkiye kapılarını mazlumlara, zorda kalanlara, zulümden kaçanlara açar.  

Şentop, “Ancak bu konu sadece Türkiye’nin sorunu değil, Avrupa’nın ve hatta tüm dünyanın sorunudur ve tüm ülkelerin çözüme katkıda bulunması gerekir” dedi.

Şentop, Dünya Parlamenterler Konferansı’ndan Kovid pandemisi, iklim değişikliği ve dezenformasyon ve nefret söylemi gibi diğer sorunlar gibi önemli konuların tartışılmasını bekliyor.  

“Dünyanın dört bir yanından halkın temsilcisi olan parlamento başkanlarını bir araya getiren bu bienal konferansın, uluslararası toplumun gündemindeki konulara önemli katkılar sağlayacağına” inanıyor. 

Aynı zamanda parlamentolar arası diyalog ve işbirliğini geliştirmenin önemli bir yolu olduğunu vurguladı.

ÖVP Sözcüsü İddiaları Reddetti

ÖVP entegrasyon ve göç sözcüsü Ernst Gödl bu arada Salı günü yaptığı bir yayında Türkiye Meclis Başkanı’nın Avusturya’nın politikalarının “İslamofobik” ve “Türkiye karşıtı” olduğu iddialarını reddetti.  Avusturya kendisini her zaman “bütünleşmeye ve performans göstermeye istekli olanlar için açık bir ülke” olarak göstermiş ve daha iyi uluslararası anlayış için uluslararası kampanyalar yürütmüştür.  Gödl, Avusturya’yı “İslamofobik” veya “Türkiye düşmanlığı yapmakla” suçlayan herkes “gerçeği yanlış değerlendiriyor” dedi.  Buna ek olarak, Avusturya’daki birçok Türk göçmen “tamamen entegre ve topluma katkı sağlıyor” dedi. 

Ancak Gödl, “ülkemizde bütünleşmek istemeyenlerin veya militan ve aşırıcı akım ve derneklerin diğerlerinin içinde yer almadığı açıktır” dedi.  

Bu nedenle Avusturya’da “Bozkurt” sembolleri de yasaklanmıştır.  

Gödl, “Ülkemiz özgürlük, eşitlik ve demokrasi değerlerine ve karşılıklı saygı temeline dayanmaktadır. Bu nedenle radikal ve bölücü eğilimlere tolerans yoktur” dedi.

Şu anda Viyana’da toplanmakta olan ve parlamenterlere uluslararası değişim için en iyi fırsatı sunan Parlamentolar Arası Birlik Dünya Konferansı’na (IPU) atıfta bulundu.  Gödl, “Kendi ülkemizin günlük işleri hakkında polemik yapmak yerine bunu yapıcı ve karşılıklı saygıyla kullanalım” dedi.| DerVirgül 

Yayınlama: 08.09.2021
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.