Google’a niye tuhaf sorular sorarız?

Zengin olacak mıyım? Yatakta iyi miyim? Google’da arama sekmesine yazdığımız şeylerin çoğu aslında sorulardan oluşuyor.

Google’a niye tuhaf sorular sorarız?

Google’ı sadece bazı filmleri, teknolojik aygıtları, yemek tariflerini vb. aratmak için kullanmıyoruz. Google’da arama sekmesine yazdığımız şeylerin çoğu aslında sorulardan oluşuyor. “Elmalı turta nasıl yapılır?” gibi.

Bunun yanında sorduğumuz bazı tuhaf sorular da var.

Hayatın anlamını da öğrenmek istiyoruz, şu anda bizi neyin iyi hissettirebileceğini de.

Bir ankette katılımcılara “Google’ın hangi soruyu cevaplayabilmesini isterdiniz?” diye bir soru soruldu.

Verilen yanıtlar ise dört kategoriye bölünmüş durumda.

Komplo teorileri: “John F. Kennedy’i kim vurdu?,” “Donald Trump seçime hile karıştırdı mı?”

Diken.com.tr’nin Guardian’dan derlediği habere göre, Dünyevi başarı arzuları:

“Zengin olacak mıyım?,” “Yarınki lotonun kazanan numaraları neler?”

Endişeler: “İnsanların hoşuna gidiyor muyum?,” “Yatakta iyi miyim?”

Nihai sorular:

“Hayatın anlamı ne?,”

“Tanrı var mı?”

Görünüşe bakılırsa Google, kehanet, müneccim, hafiye, psikoterapist ve rahip görevini üstlenmiş durumda.

Ama her ne kadar kadiri mutlak görünse de en derin ihtiyaçlarımızı sınırlı biçimde karşılayabilir.

Google’dan arzularımızı tatmin etmesini istememiz ise hakkımızdaki pek çok şeyi açığa çıkarıyor.

Her şeyden önce, dünya hızla değişmesine karşın insanların meşgaliyetlerinin kayda değer biçimde sabit kaldığını gösteriyor.

Budistlerin belirttiği üzere yaşam ‘dukkha’dır (doyumsuzdur), o yüzden yaşama tutunduğumuz sürece daha fit, çekici, varlıklı ve başarılı olmayı daima kafaya takacağız.

Şablonlara takık insanlarız, o yüzden derin yapılar ya da gizli asklı planlar fikri ilgimize mahzar oluyor.

Çünkü zeka ve öz farkındalık hem bize bahşedilen hem de bizi lanetleyen bir şey. Yaşamın ne olduğunu hep merak edeceğiz.

Değişen şey bu ruhsal ve duygusal istekleri kurcalama şeklimiz.

İstediğimizi birkaç tıkla ya da dokunuşla elde etmeye o kadar alıştık ki, çok büyük meselelerde dahi tatmin bulmak için hemen Google’a bakıyoruz.

Ancak Google araması ihtiyacımız olan iki şeyi bize veremez: zamanı ve insanı.

Gündelik problemlerimiz için, anlayışlı bir kulak sorunlarımızı çözmese de içimizi rahatlatacak en güçlü aygıttır.

Daha büyük varoluş problemlerine gelince, yüce tarih düşünürlerinin yardımıyla uzun uzadıya kafa yormanın yerini hiçbir şey alamaz.

Google bizi doğrudan onlara yönlendirebilir.

Arama sonuçları o düşünürleri entelektüel arayışımızın başlangıcı olarak ele alırsak bize yardımcı olabilir.

 

Yayınlama: 18.11.2018
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.