Hizbullah lideri Nasrallah 7 Ekim saldırıları nedeniyle Hamas’ı övdü…
Lübnan’da Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılar sonrası ilk kez halka seslendi. Nasrallah, savaşın genişleme olasılığına ilişkin, bütün olasılıkların ve seçeneklerin masada olduğunu belirtti ve “Tüm olasılıklara hazırız” dedi.
Konuşma yapacağı 5 gün önce duyurulan Nasrallah, video bağlantısıyla yaptığı konuşmasında Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği ve El Aksa Tufanı adını verdiği saldırıların “yüzde 100 Filistin’e ait” olduğunu söyledi.
Nasrallah,”7 Ekim’de El Kassam Tugayları’nın yaptığı ve direnişin devam ettirdiği kutsal operasyon yüzde 100 Filistinliydi. Filistinliler tarafından yürütüldü; müttefiklerinden sakladılar, bu da operasyonu oldukça başarılı hale getirdi” dedi.
Hizbullah lideri, 7 Ekim’i oluşturan koşullarla ilgili olarak Filistin’de dört acil konunun öne çıktığını söyledi. Bunları, İsrail’in tutukladığı Filistinli mahkumların durumu, Kudüs ve Mescid-i Aksa, Gazze kuşatması, Batı Şeria’daki yerleşimciler ve günlük cinayetlerden kaynaklanan yeni tehlikeler olarak sıraladı.
Hizbullah lideri “İslami direniş” olarak adlandırdığı hareketlerle ilgili olarak İran’ın desteğini doğruladı ve ülkenin direniş liderlerini vesayet altına almadığını, “gerçek karar vericilerin direniş liderleri” olduğunu söyledi.
Nasrallah, “Irak ve Yemen’de direnişin rolü netleşti. Lübnan’a gelince, 8 Ekim’den itibaren savaşa girdik” dedi.
Nasrallah, İsrail ordusunun 2006’da Lübnan’a karşı yürüttüğü savaşın hatalarını Gazze’de tekrarladığını söyledi:
“İsraillilerin yaptığı ve hala yapmakta olduğu en önemli hatalardan biri ulaşamayacakları hedefler belirlemeleridir” dedi ve şu soruyu yöneltti:
“İsrail ordusu, Gazze’de 28 gün süren aralıksız yıkımda çoğu kadın ve çocuk binlerce sivilin öldürülmesinin ardından şu ana kadar ne gibi başarılar elde etti?”
Nasrallah, Gazze’ye karşı savaştan tamamen Washington’u sorumlu tuttu ve İsrail’in yalnızca bir araç olduğunu söyledi. Hizbullah lideri, ateşkesi engelleyenin ABD olduğunu belirtti ve “hesap sorulması” çağrısında bulundu.
Hizbullah lideri, direniş hareketinin hedeflerini şu şekilde tanımladı: “Savaşın durdurulması, direnişin ve özellikle Hamas’ın zaferi ve Arapların da çıkarına olan Gazze’nin zaferi.”
Nasrallah, “Kınama açıklamaları yeterli değil, düşman kuruluşla bağların kesilmesi, petrolün ve bu kuruluşa yapılan diğer ihracatın kesilmesi gerekiyor” dedi.
Nasrallah, Arap ülkelerinden asgari taleplerini, “ateşkes, İsrail’e yönelik siyasi ve ekonomik boykot ve Gazze’ye yardım girişi” olarak sıraladı.
Hizbullah, Genel Sekreteri aracılığıyla Lübnan cephesinin Gazze üzerindeki askeri baskıyı hafiflettiğini ve güçlerini dağıttığını söyledi.
“Sınırda olanlar mütevazi görünebilir ama önemli diyen” Nasrallah, İsrail ordusunun, elit taburundan güçler dahil, üçte birini ve hava kuvvetlerinin dörtte birini Lübnan’ın güney sınırında konuşlandırmak zorunda kaldığını belirtti.
“Bölgedeki Amerikan filoları bizi durdurmayacak” diyen Hizbullah lideri, savaşın genişlemesinin tehditle değil, Gazze’de ateşkesle önleneceğini söyledi.
Konuşma neden yakından izlendi?
Bu hafta başında Nasrallah’ın yer aldığı kısa videolarla, Hizbullah liderinin önemli bir konuşma yapacağı beklentisi oluşmuştu.
Lübnan-İsrail sınırı son günlerde İsrail ordusu ve Hizbullah arasında artan yoğunlukta çatışmalara sahne oldu.
Çatışmaların İsrail-Hamas savaşında yeni bir cephe açmasından endişe ediliyordu. Şimdiye kadar şiddet düzeyi bu seviyeye tırmanmadı.
Nasrallah’ın konuşmasının bu durumu değiştirip değiştirmeyeceği merak ediliyordu.
İsrail, “Hamas’ı yok etmek amacıyla” Gazze’yi karadan işgale devam ederken, saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı da artıyor. 2006’dan bu yana Hamas yönetimindeki Gazze’de Sağlık Bakanlığına göre yaşamını yitirenlerin sayısı 9 bini geçti.
Hamas, müttefiklerini savaşa çağırdı; Hizbullah’ın bu çağrılara yanıt verip vermeyeceği de merak konusuydu.
Lübnan’daki en büyük askeri güç olan Hizbullah, Hamas gibi; ABD, İngiltere ve diğer bazı ülkelerin “terör örgütü” listesinde.
Bu, grubun kararlarının sadece destekçilerini etkilemediği ve daha geniş bir yankısı olacağı anlamına geliyor. Nasrallah’ın konuşması takipçileri kadar düşmanları tarafından da yakından izleniyordu.
Nasrallah’ın nerede olduğu ise bilinmiyor.
BBC Orta Doğu Muhabiri Hugo Bachega’nın analizine göre Lübnan’da birçok kişi 2006’daki sarsıcı Hizbullah-İsrail savaşını halen hatırlıyor ve grubun ülkeyi benzer bir çatışmaya sürüklemesinden endişe ediyor.
İsrail, Hizbullah’ı Hamas’a göre daha dişli bir düşman olarak görüyor. Hizbullah’ın İsrail’i içlerinden vurabilecek hassas güdümlü füzelerinin de olduğu farklı silahları ve on binlerce iyi eğitilmiş, tecrübeli savaşçısı var.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah’ın çatışmada ikinci bir cephe açması durumunda verecekleri yanıtın “akıl almaz ” büyüklükte olacağını söylemişti.
ABD’nin de İsrail’i Hizbullah’a karşı kapsamlı bir saldırı başlatmaması yönünde uyardığı bildirildi.
ABD, çatışmanın yayılmasını önlemek için Doğu Akdeniz’e iki uçak gemisi gönderdi.
Kapsamlı bir savaşın, takipçileri dışında Hizbullah’a desteğin yaygın olmadığı Lübnan için yıkıcı olacağı belirtiliyor. Ülke yıllardır süren ekonomik krizin içinde ve siyasi çıkmaz nedeniyle hükümet tüm işlevlerini yerine getiremiyor.
Bazı gözlemcilere göre muhtemel bir başka senaryo, grubun Hamas’ın çağrılarına yanıt vererek saldırılarını artırması ve savaşı İsrail’in kuzeyiyle sınırlı tutması.
ABD yönetimi, İran’ın açık ya da örtülü bir şekilde gerginliği tırmandırması konusunda uyarılarda bulunuyor.
İran, Hamas ve Hizbullah ile birlikte Irak’taki milisler, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Yemen’deki Husiler de dahil olmak üzere “Direniş Ekseni” adı verilen ittifakı destekliyor.
Tahran’ın gruplar üzerinde doğrudan ne kadar etkili olduğu açık değil, ancak İran’ın onayı olmadan önemli kararlar almaları da pek olası görülmüyor.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Pazar günü yaptığı açıklamada, “İsrail’in suçlarının kırmızı çizgileri aştığını ve bu durumun herkesi harekete geçmeye zorlayabileceğini” söyledi.
Reisi, ABD’yi işaret ederek, “Bizden tepki vermememizi istiyor ama İsrail’e yaygın destek vermeye devam ediyor” diye ekledi.
Hizbullah’a yakın bir kaynak, geçen hafta BBC muhabiri Bachega’ya, isminin gizli kalması kaydıyla, İsrail karşıtı ve Amerikan karşıtı öfkeli konuşmalarıyla tanınan Nasrallah’ın, kamuoyundaki sessizliğine rağmen, durumu yakından izlediğini ve grubun askeri liderleriyle sürekli temas halinde kaldığını söyledi.
Bu kaynak, “Hizbullah tüm detayları takip ediyor. Sürekli hesap yapıyor” dedi.|BBC