47 yıl evlilikten sonra boşanma: Türkiye Brexit sonrası anlaşma peşinde
Britanya gece yarısı itibarıyla resmen AB’den ayrılıyor. 1 Şubat’ta başlayıp 31 Aralık’ta sona erecek olan geçiş döneminde açıkta kalan tüm sorulara yanıt bulunması gerekiyor. Türkiye’nin AB’den sonra Brexit’ten en olumsuz etkilenecek ülke olacağı belirtiliyor.
Britanya’nın 47 yıl bir ay süren AB üyeliği 31 Ocak’ta Brüksel saatiyle gece yarısı resmen sona eriyor. Avrupa Parlamentosu’nun Britanya’nın ayrılış anlaşmasını Çarşamba günü kabul etmesiyle boşanma önündeki son engel de aşılmış oldu. 2016’da Britanya’da yapılan Brexit referandumunun ardından üç buçuk yıllık çetin müzakere ve pazarlıklara sahne olan süreç, yeni sürtüşmelere gebe.
1 Şubat’ta ne değişmiş olacak?
AB Komisyonu’na göre hiçbir şey. Çünkü 31 Ocak gece yarısı Britanya’nın Birlik’ten ayrılması sonrasında geçiş dönemi başlamış olacak. AB Komisyonu, geçiş döneminin sona ereceği 31 Aralık tarihine kadar iki tarafta da vatandaş, tüketici, şirketler, yatırımcılar, öğrenci ve araştırmacılar açısından bir değişiklik olmayacağını vurguluyor.
Geçiş dönemi ne anlama geliyor?
31 Aralık’a kadar sürecek geçiş döneminde Britanya artık AB üyesi olmamakla birlikte AB kural ve düzenlemelerine riayet etmeye ve AB kasasına katkı payını ödemeye devam edecek. Britanya’daki AB programları işlemeye devam edecek. Ancak Britanya’nın Brüksel’de söz hakkı kalmayacak. AB Komisyonu’nda, bakanlar konseylerinde, AB zirvelerinde ve Avrupa Parlamentosu’nda (AP) temsil edilmeyecek. AP’deki 73 Britanyalı temsilci vekillik koltuğunu kaybetmiş olacak. Britanyalı vekillerden boşalacak 27 koltuk, şimdiye kadar nüfusuna oranla zayıf bir şekilde temsil edilen 14 AB üyesi ülke arasında dağıtılacak. 46 koltuk ise yedekte tutulacak.
Brexit AB’yi nasıl etkileyecek?
AB, Britanya’nın ayrılmasıyla bir nükleer gücü ve BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına sahip bir daimi temsilciyi kaybetmiş olacak. AB nüfusu ise 512 milyondan 446 milyona gerileyecek. AB’nin 2018 yılı itibarıyla 15 trilyon 300 milyar euro olan gayri safi yurtiçi hasılasında yüzde 15’lik daralma meydana gelecek. Britanya AB kasasına en fazla katkıyı sağlayan ülkeler arasında yer aldığı için 2021 yılından itibaren AB bütçesinde yılda 14 milyar euroya varan bir boşluk oluşacak. Bu boşluğun bir kısmı başta Almanya olmak üzere üye ülkelerin vergi mükelleflerinin cebinden çıkan paralarla doldurulacak.
İkamet izinlerine ne olacak?
Brexit, en başta Britanya’da yaşayan 3 milyon 200 bin AB vatandaşını ve AB ülkelerinde yaşayan bir milyon 200 bin Britanyalı’yı etkileyecek. Ayrılık anlaşması, bu durumdaki kişilerin ve birinci dereceden akrabalarının aynı şekilde yaşamaya devam edebilecekleri güvencesi veriyor. Ancak Britanya’da yaşayan AB vatandaşlarının yıl sonuna kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor. Aksi takdirde ikamet izinlerini kaybetmeleri söz konusu. Aynı şekilde bazı AB ülkeleri de Britanyalılar için kayıt yükümlülüğü getirdi. Britanya geçiş dönemi boyunca iç pazara dahil olduğu ve serbest dolaşımı kabul etmek zorunda olduğu için AB vatandaşları yıl sonuna kadar Britanya’ya taşınabilecekler.
Peki ya geçiş dönemi sonrası?
31 Aralık 2020 sonrası için henüz yeterli düzenleme yapılabilmiş değil. Gümrük vergisi uygulanacak mı, ticari mallar sınırlarda ne yoğunlukla kontrol edilecek, Kuzey Denizi’nde kim ne kadar balık tutabilecek, seyahat koşulları değişecek mi, AB vatandaşları Britanya’da çalışmaya devam edebilecek mi, öğrenci değişim programlarına ne olacak, polis gelecekte de suçlulara dair verileri paylaşabilecek mi gibi pek çok soru henüz açıklığa kavuşturulamadı. Tüm bu konuların yıl sonuna kadar kararlaştırılıp bir anlaşmayla sabitlenmesi hedefleniyor. Ancak konunun uzmanları bu kadar kısa sürede bu kadar açık noktanın sonuçlandırılabileceğine kuşkuyla bakıyor. Bir anlaşmaya varılamaması durumunda ise belirsizliklerin hakim olduğu pürüzlü bir döneme girilecek. Anlaşmasız Brexit olasılığı başta iş dünyası olmak üzere pek çok kesimde huzursuzluk yaratıyor.
Mevcut anlaşmada düzenlenen noktalar neler?
Şimdiye kadar anlaşmaya bağlanan en önemli konu, Britanya sınırları içinde kalan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınırın açık tutulması. Kuzey İrlanda birkaç yıllığına AB iç pazarının bazı kurallarına tabi olmayı sürdürecek, Kuzey İrlanda için özel gümrük kuralları geçerli olacak. 500 sayfayı aşkın ayrılık anlaşmasında ayrıca Britanya’nın AB’ye çeşitli kalemlerde borçlu olduğu meblağ toplamı da belirlendi.
Ticaret anlaşmasına varılabilecek mi?
1 Şubat’ta başlayan geçiş döneminin en büyük önceliği iki taraf arasında ticaretin kurallarını belirleyecek bir anlaşmaya varabilmek. “Gümrüklere, kotalara, dampinge hayır” anlayışı çerçevesinde gerçekleştirilecek görüşmelerde iki tarafın birbirinin pazarına erişim koşulları belirlenecek. Brüksel, Britanya’nın AB iç pazarına erişimine, Londra’nın ortak standartlara uyduğu ölçüde izin vermek istiyor. Londra’nın çevre, sosyal politikalar, gümrük ve ürün standartlarında AB kurallarına uymayı sürdürmesi gerekiyor. Britanya hükümeti ise mümkün olduğunca kendi kurallarını belirlemek istiyor ve bunu Brexit’in en önemli avantajlarından biri olarak görüyor. AB, yıl sonuna kadar en azından bir çerçeve anlaşmaya varılmasını umuyor. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, geçiş döneminin uzatılmasını istemiyor.
1 Şubat’tan sonra süreç nasıl işleyecek?
Britanya’nın 31 Ocak gece yarısı AB’den resmen ayrılmasının ardından AB Komisyonu 3 Şubat’ta müzakere çerçevesi ile ilgili önerisini sunacak. Bu öneri önce 27 üye ülke tarafından istişare edilecek ve 25 Şubat’ta oylanacak. Ardından müzakerelere geçilecek. Haziran ayında AB tarafı yarı yol bilançosu çıkaracak. 1 Temmuz öncesinde geçiş döneminin uzatılıp uzatılmayacağının da karara bağlanması gerekiyor. AB tarafı, parlamentodaki oylama süreçlerine zaman kalması için anlaşmanın en geç Kasım ayında ortaya çıkarılmasını istiyor. AB diplomatları ise anlaşmaya varılamaması durumunda yıl sonunda yeni bir Brexit dramı yaşanmasından endişeli.
Britanya’nın 31 Ocak 2020 tarihi itibariyle Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılacak olması, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de yakından etkileyecek. Britanya ile yaklaşık 17 milyar dolarlık ticaret yapan Türkiye iş dünyası, Brexit sonrasında yeni gümrük vergileri ile karşılaşmamak için hızla serbest ticaret anlaşması (STA) imzalanmasını bekliyor.
55 ülke ile STA imzaladı
Dünyanın en büyük beşinci ekonomisi olan Britanya, dünya ihracatının yüzde 2,5’ini, dünya ithalatının ise yüzde 3,4’ünü gerçekleştiriyor. Britanya hükümeti 31 Ocak sonrası 1 yıllık geçiş döneminde AB ile Ticaret Anlaşması müzakerelerine başlıyor. Müzakerelerin 2020 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor. Önümüzdeki bir yıl Britanya, Gümrük Birliği’nde olmaya devam edecek. Ancak kendi serbest ticaret anlaşmalarını (STA) yapabilecek.
Britanya’nın Gümrük Birliği’nden çıkması sonrasında yeni gümrük tarifelerinin yürürlüğe girmesi ise Türkiye’nin ihracatını olumsuz etkileyecek. Bu nedenle Türkiye, en kısa sürede İngiltere ile STA imzalamaya çalışıyor. Bugüne kadar Brexit sonrasında ticaretin zarar görmemesi için 55 ülkeyle 18 ayrı STA imzalayan Britanya hükümeti ise henüz Türkiye ile anlaşma yapmış değil.
16,3 milyar dolarlık ticaret tehlikede
Britanya, AB’de Almanya’dan sonra Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke konumunda. Britanya’ya 2019’da 10,9 milyar dolar hacminde ihracat yapılırken bu ülkeden de 5,4 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Britanya’ya ihracatta otomotiv, hazır giyim, elektronik ve kimya ürünleri başı çekiyor. İthalatta ise ilk sıralarda mekanik güç jeneratörü, otomotiv, metal cevheri, ilaç ve organik kimyasallar yer alıyor.
Türkiye’nin AB üyeliği ve Brexit sürecini en yakından takip eden sivil toplum kuruluşlarından biri olan İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Geçiş süreci bir defalığına bir veya 2 yıl için uzatılabilir. Ancak uzatma kararının 1 Temmuz öncesinde alınması gerekiyor” diyor. Türkiye ile İngiliz makamları arasında Brexit sonrası ticari ilişkilerin düzenlenmesi için çalışmaların sürdüğünü belirten Zeytinoğlu, “İngiltere’yle müzakere edeceğimiz ve Gümrük Birliği ilişkisinin yerini alacak olan anlaşma, Türkiye için büyük önem taşıyor. Hem hâlihazırdaki ilişkiyi korumamız, hem de bu anlaşmaya yeni sektörleri ekleyerek kapsamını geliştirmemiz lazım” diye konuşuyor.
“AB’den sonra en çok zarar gören Türkiye olur”
Türkiye vatandaşlarının Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile 1963’te imzaladığı Ankara Anlaşması’ndan doğan yerleşim haklarını bugüne kadar kullandığını anlatan Zeytinoğlu, bundan sonraki süreçte ise Ankara Anlaşması’ndan doğan hakların da askıya alınmış olacağını söylüyor. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği nedeni ile Türkiye’nin önce AB-Britanya anlaşmasının sonuçlanmasını beklemesi gerektiğini kaydeden Zeytinoğlu, şu görüşleri dile getiriyor:
“Bu süreçte çok uyanık olmalı ve müzakere pozisyonunu titizlikle belirlemeliyiz. Unutulmamalı ki, herhangi bir Anlaşma’nın zamanında müzakere edilip, yürürlüğe girmemesi halinde Brexit sürecinden en olumsuz etkilenecek ülkeler arasında AB’den sonra ilk sırada yer alıyoruz.”
Otomotiv ihracatı geriliyor
İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’yı kapsayan Birleşik Krallık’a yapılan ihracatta otomotiv sektörü ilk sırada geliyor. Büyük Britanya ya da Birleşik Krallık’a otomotiv ihracatı 2019 yılında yüzde 17 düşüşle 2,5 milyar dolar oldu. Bu gerilemede Brexit kaynaklı belirsizlik nedeniyle Birleşik Krallık otomotiv pazarında yaşanan daralma etkili oldu. Birleşik Krallık binek otomobiller pazarının 2019 yılında yüzde 2,4 küçülmesi, Türkiye’nin bu alandaki ihracatını da olumsuz etkiledi.
DW Türkçe’ye konuşan Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, Britanya’nın hem ticari araçlar hem de binek otomobiller ihracatında en büyük dördüncü pazarları olduğunu söylüyor. Ancak Brexit endişeleri nedeni ile 2019’da bu ülkeye binek otomobil ihracatında yüzde 14, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatında yüzde 33 ve otobüs-minibüs-midibüs ihracatında yüzde 17 gerileme yaşandığını ifade eden Çelik, “Bizim açımızdan önemli olan AB ile ticari anlaşmanın nasıl sağlanacağı ve bu sürenin serbest ticaret anlaşması yapmak için yeterli olup olmadığı konuları henüz net değil” diyor.
“Anlaşma olmazsa ticaret daha da düşer”
2020 yılı boyunca Birleşik Krallık ülkelerine gümrük vergisiz ihracat yapmaya devam edeceklerini dile getiren Çelik, “Sonrasında ise mümkünse AB ile eş zamanlı olarak hızlıca Birleşik Krallık ile anlaşma yapmamız gerekecek. İki ülke arasındaki ticarette gümrük vergilerinin devreye girmesi, hiç kuşkusuz Birleşik Krallık’a yönelik ihracatımızı daha da aşağıya çekecektir. Bu nedenle her halükarda Brexit sonrası Birleşik Krallık ile çok hızlı bir şekilde anlaşma imzalanması, olası ihracat kayıplarını minimize edecektir” diye konuşuyor.
“AB, Türkiye’ye çifte standart uyguluyor”
Türkiye’nin Britanya’ya gerçekleştirdiği ihracatta otomotivden sonra ikinci sırada yaklaşık 2 milyar dolar ile hazır giyim sektörü geliyor. Türkiye’den İngiltere’ye hazır giyim ürünleri ihraç eden şirketlerden biri olan Damat Tween markalarının sahibi Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Brexit sürecini yakından takip ettiklerini söylüyor. Brexit sonrasında ABD’nin de AB ülkelerine yeni tarifeler dayatmasının olası olduğuna dikkat çeken Orakçıoğlu, “Biz hem Brexit’ten hem de AB ile ABD arasındaki muhtemel tarife geriliminden etkileneceğiz” diyor.
ABD’nin ticaret savaşları ile Çin’e yaptığını önümüzdeki yıldan itibaren AB’ye de yapmaya başlayacağını dile getiren Orakçıoğlu, bu süreçte AB’nin imzaladığı STA’lara Türkiye’nin taraf olamamasının önemli bir sorun olduğunu söylüyor. AB kurumlarının Türkiye’ye Gümrük Birliği konusunda çifte standart uygulandığını vurgulayan Orakçıoğlu, şunları söylüyor: “Tüm taleplerimize rağmen hala Gümrük Birliği güncellemesi yapılmıyor. Bu durumda Türkiye’nin de yeni ittifaklar arayışına çıkması doğal. Bu anlamda İngiltere ile çok zaman geçirmeden STA imzalanacağını umuyoruz.”/DW Türkçe