Kızlarının yaşam tarzı, muhafazakar aileyi Türkiye’ye dönmeye zorladı
Avrupa’da yaşayan bazı Türkler dini ve kültürel gerekçelerle memleketlerine geri dönüyor. Bu ‘tersine göç’, özellikle muhafazakar-dindar bir yaşam tarzına sahip gurbetçiler arasında daha sık görülüyor. Lise ya da üniversite çağına gelen çocuklarının sosyal ortamlarından rahatsız olan ailelerin bir kısmı, çocuklarını Türkiye’de yatılı okullara ya da akraba yanına yerleştirmeyi tercih ederken, bir kısmı da ailece dönme kararı alıyor.
Son günlerde Fransa basınına yansıyan Sema’nın hikayesi bu kültürel tersine göçün örneklerinden sadece biri.
Sosyal medya platformu Twitter’da Sema* adında 19 yaşında bir kızın babası tarafından zorla Türkiye’ye götürüldüğü, pasaportuna ve oturum kartına el konulduğuna dair iddialar yer aldı.
Sema’nın Fransa’daki arkadaşları tarafından paylaşılan ve aile içi şiddet iddialarına da yer verilen mesajlar kamuoyundan yardım istiyordu.
İddialara göre Sema, babası tarafından Türkiye’de zorla evlendirilecekti.
İsviçre sınırındaki bir kentte ön lisans öğrencisi olan Sema’nın derslerinin Eylül’de başlamasına rağmen, halen dönmemesi okuldaki öğretmenlerini de endişelendiriyordu.
Sema yakın zamanda, öğretmenlerine attığı bir mailde, Türkiye’den çıkamaması için babasının elindeki her şeye el koyduğunu söyleyerek yardım talebinde bulundu.
İddiaları araştırmak için, önce Sema’nın Fransa’daki arkadaşları, akrabaları ve okuluyla irtibata geçtik.
Daha sonra Sema’ya ve babasına ulaştık.
İşte Sema’nın hikayesi.
Fransız yetkililer soruşturma başlattı
Okul yönetimi Sema’nın durumunu yetkililere aktardı.
Bunun üzerine Sema’nın Türkiye’den dönen babası sorguya çağrıldı, baba iddia edilenin aksine kızının tatilde olduğunu ve yakın zamanda döneceğini ileri sürdü.
Bundan birkaç gün sonra da Sema’nın Fransız jandarmasına gönderdiği mailde, olayın bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğu ve kendi isteğiyle ülkesinde kaldığı belirtildi.
Fakat genç kız, öğretmenine attığın ikinci bir mailde, ailesinin baskısı üzerine böyle bir ifade vermek zorunda kaldığını ileri sürdü.
Olayla ilgilenen Annecy Savcısı Veronique Denizot ise, euronews’e dava sürecinin başlatıldığını teyit etti.
Ancak savcı Sema’nın Fransız vatandaşı olmadığı için, diplomatik yollarla müdahale edilemeyeceği belirtti. Bununla birlikte savcı Türkiye’deki yetkilere soruşturmanın sonuçlarının paylaşabileceğini söyledi.
Arkadaşları: Sema, ailesi gibi muhafazakar olmadığı için baskı altındaydı
Sema’nın Fransa’ya dönüşünü sağlamak için sosyal medya kampanyasını yürüten Sara, henüz 3 yaşında Fransa’ya gelen Türk arkadaşlarının çok uzun zamandır aile baskısı altında yaşadığını öne sürdü.
Sara, Sema’nın arkadaşlarıyla çıkıp eğlenmek için ailesinden gizli bir hayat yaşamak zorunda kaldığını söyledi.
Sema’nın babasından uzun yıllardır şiddet gördüğünü iddia eden Sara, arkadaşının Fransız toplumuna entegre olduğunu ve muhafazakar çizgideki ailesinin ona dikte ettiği hayatı yaşamak istemediğini yineledi.
Sema’nın diğer bir arkadaşı Leyla ise Türk babanın kızına şiddet uyguladığı için 2015’te çocukların güvenliğinden sorumlu sosyal destek kurumuna şikayet edildiği ve ailenin Fransız devletinin takibi altında olduğunu aktardı.
Leyla’ya göre arkadaşlarıyla irtibatı kesilen Sema’nın sosyal medya hesapları ve telefonu ailesi tarafından kontrol ediliyordu.
Ancak akrabaları aracılığıyla ulaşıp telefonda görüştüğümüz baba F. A ve Sema şiddet iddialarını yalanladı.
Üstelik Sema’nın arkadaşlarının gündeme getirdiği iddiaların aksine “zorla evlendirme niyetiyle Türkiye’de alıkoyma” da söz konusu değildi.
Ailenin Fransa’daki akrabaları da “çaresiz kalan F. A., Sema’yı korumak amacıyla kötü arkadaş ortamından uzaklaştırılmak istedi ve bunun için memlekete dönmeye karar verdi, başka çareleri kalmamıştı ” sözleriyle durumu açıkladı.
Baba: ‘Kızımı rehin tutmuyorum, ama kendi başının çaresine baksın’
Fransız basınında ve sosyal medyada “bir cani” olarak gösterildiğini belirten baba, olayın sadece kızının arkadaşlarının iddiaları üzerinden ele alındığı görüşünde.
F.A., tüm ısrarlarına rağmen kızının aile geleneklerine uygun yaşamayı reddettiği için Sema’yı ve diğer 3 çocuğunu Türkiye’ye götürmeye karar verdiğini söyledi.
Sema’ya artık maddi destek vermeyi reddeden F. A. sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sema’ya güzel bir hayat sundum ve karşılığından ondan sadece iki şey istedim: ‘kıyafetlerine dikkat et ve namusuna sahip çık’ dedim, kızımdan başka bir şey istemiyordum Ama o bize, ailemize, geleneklerimize ihanet etti, bunu da kabul edemiyorum.”
Sema’nın henüz 14-15 yaşındayken erkeklerle yaşadığı ilişkileri, tatil için gittikleri Türkiye’de itiraf etmesi üzerine sinirlenerek pasaportunu ve oturum kartını yırttığını belirten F. A., kızının isterse kendi imkanlarıyla Fransa’ya dönmekte özgür olduğunu aktardı.
Sema ile daha önce yaşadığı anlaşmazlıklardan dolayı Fransız yetkililere şikayet edilen F. A., diğer çocuklarının elinden alınmasından da endişe ediyor.
F. A. büyük kızıyla yaşadığı sorunların benzerlerini diğer çocuklarıyla da yaşamamak için Türkiye’ye dönme kararı aldıklarını belirtti.
Sema: ‘Fransa’ya dönmek, hayatıma tek başıma devam etmek istiyorum’
Aksaray’da bulunan Sema iddia edilenin aksine herhangi bir fiziki veya psikolojik şiddete maruz kalmadığını ve durumunun iyi olduğunu ifade etti.
Fakat Sema istediği gibi dışarıya çıkamadığını, telefonunun elinden alındığın ve işlemleri halletmek için maddi imkanı olmadığını söyledi.
Sema da tıpkı babası gibi artık tekrar bir araya gelemeyecekleri görüşünde.
“Artık sırtımda babamın yükünü hissetmek istemiyorum, güçlü bir insanım, tek başıma hayatıma devam edebilirim” diyen Sema tek başına Fransa’ya dönüp eğitim hayatını sürdürmek istediğini ifade etti.
‘Ben acı çektim, babamın da acı çekmesini istedim’
9 yaşından beri babası ile ciddi iletişim sorunları yaşadığını vurgulayan Sema, babasını kendisine dayattığı hayatı hep reddettiğini şu sözlerle aktardı:
“Babam bana sert sözlerle erkeklerden uzak durmam gerektiğini, kılık kıyafetimi dikkat etmem gerektiğini söylerdi.
Aslında bunları reddetmiyorum ama bunu izah ederek, tatlı dille anlatsaydı belki kabul ederdim. Hep baskı ve dayatmalarla bana nasihatlarda bulunduğu için bir gün patladım ve en çok istemediği şeyi yaptım.”
Sema konuşmasını şöyle devam ediyor: “Babamın bana uyguladığı baskıyla, hayatım boyunca acı çektim, ben de onun acı çekmesini istedim” dedi.
Sema, Türkiye’de polise haber verdiğini ancak daha sonra esirgeme yurduna gitmeyi reddetip ailesinin evine döndüğünü doğruladı.
Sema’nın okulu: ‘En başaralı öğrencimizdi, maddi manevi destek sağlamaya hazırız’
Sema Türkiye’de akrabalarından aldığı bir telefon aracılığıyla, destek alabileceği öğretmenlerine birçok kez mail attı.
Olayı Fransız jandarmasına aktaran okul yetkilileri, bu süreçte Sema’ya her türlü destek sağlamaya hazır olduklarını belirtiyor.
Yetkililer, “Sema’nın başına gelenleri öğrendiğimizde büyük bir şok geçirdik.
O bizim en başarılı öğrencilerimizden biri, onun buraya dönmesi ve okuluna devam etmesi için maddi manevi desteğe hazırız” açıklamasında bulundu. / euronews.com
*Olayda yer alan kişilerin isteği doğrultusunda gerçek isimler kullanılmadı