BASKIN SEÇİM…

 Erken seçim vatana ihanettir öyle buyurmuştu birileri…

Cumhuriyet tarihinin ilk erken seçimi 1946 yılında yapılmıştır 1946 seçimleri hem Türkiye hem de CHP için bir şeylerin değişmeye başladığının apaçık bir göstergesi olmuştur diyerek klasik bir giriş yapmak istedim yazıma.

Yedi kat sen tırmandın,

Tüm gece boyu demokrasinin uçlarında

Eni sonu

Salkım saçak Haziran…

24 Haziran 2018…Bir sıkışma anında yada bir boğaz temizleme esnasında başvurulacak tıbbi müdahale günü. Oysa biz bu durumu hep hıçkırık tuttuğunda yaşamaz mıydık efendim. Bakalım bunu nasıl yaşayacağız ülke olarak.

Bir parlamento, bir kez bile mi normal zamanda seçime gidemez.

Bu Esra’nın içindeki isyan sesi..fark etmişsinizdir. Anlaşılan o ki sevgili ülkem kimsenin başkasının fikrine, seçimine tahammülü yok.

Bu durumun bazı kesimlerce dile vurulmamış hali “bir an önce bizimkiler gelsin de ülke istikrarsızlığa mi gidiyor; kaosa mı sürüklenmiş umurumda değil” gibi olsa da gerçek bir şey var ki ekonominin durumu.Mikro haliyle hepimiz evlerimizde hissetmekteyiz enflasyonu, yapılan gizli veya açık zamları.

Ben seni özleyince..

24 Haziran bağdaş kuruyor

Beynimin tam ortasına.

  Geçmişim geliyor,

  Geleceğimin ustüne.

AKP nin başında atanmış Başbakan var, MHP’nin başında kurultaydan kaçmış Başkan var. HDP nin tutuklu onca milletvekili ve tutuklananları var.CHP de ise genel olarak stabil durumlar.

Muhalefet için birilerinin söyledigi ‘ bir oyun var bu oyundan içerde” lafını gülerek dinliyorum ve her tv yi açtığımda vekillerimizin karşılıklı söylemlerini hayretler içinde izliyorum.

Acaba burdan nasıl göründüklerinin farkındalar mı diye de düşünmeden edemiyorum. Tabi bu sözlerim tüm vekiller için değil belirtmek isterim.

Bana bir erken seçim şiiri oku sevgilim.

Bende iki yakası bir araya gelmeyen bir demokrasi,

Bende onca tutuklu gazeteci arkadaş,

Ve bende koca koca masallar dinleyecek iki kulak var sevgilim.

Seçimin yapılacağı yer Türkiye olunca hiçbir şeyin şaşırtmayacağı bir şeydir bu durum.

Hıza erişmek mümkün değil.

Bizler ki tatil planlarımızı bile bir yıl öncesinden planlayan milletiz. Aylar öncesinden araştırmalarınızı yapar fiyat değerlendirmesine geçeriz. Ben yaptım olducular ise iki aya, ülkenin en büyük değişimine yol verecek seçimi planlıyorlar. Neredeyse -Ooo seçimi yaptık biz kazandık- diye ilan bile edecekler  var. Yada –top benim değil mi oynatmıyorum işte- diyenler.

Bu ülkede bir anda bir kişinin ağzından çıkan – seçimlerin 24 Haziran’da yapılmasına karar verdik- lafıyla seçimler yapılıyor. 20 Nisan’da  Bahçeli erken seçim çağrısı yaptı, bizler bir anda Perşembe günü yani iki gün sonra kendimizi seçim havasında bulduk. Yangından mal mı kaçırıyorsunuz? Bu iki ay süre nedir ya ? Dalga mı geçiyorsunuz? Erken seçim değil bu düpedüz baskın seçimdir.

Bu kısa süre zarfında neler olur bakalım.Zannımca koalisyon matematiği üzerinde değişik denklermler kurulur.

Sonra her partinin kırmızı çizgileri üzerinde ton çalışmaları yapılır. Tonların rengi değişmedikçe derinleşen ekonomik kriz partileri değil bu tabloyu tutturan halkı sarsmaya başlar.

İçteki sonbahar yaprakları ile birlikte halkın umutları mhp ile hdp’nin ne derecede aynı renkte kalabildiğine dair tahminlerle devam eder.

Bu esnada elde kahveyle Tv başında Saadet Partisi’nin kilit rolü üzerinde yorumlar seyredilir. Her akşam her şeyden anlayan aynı yüzlerin yorumlarını seyretmekte bonusu olur durumun. Yazmadan geçemeyeceğim…Bir seyden de anlamayın arkadasım.

Sağlık konusunda siz, siyasette siz, eğitimde siz, tarihte siz…Konuyu toparlayacak olursam sevgili okurlarım; son zamanlar duyduğum en guzel şeydi demokrasi adına CHP nin 15 millet vekilinin İYİ partiye geçişi. Kutluyorum CHP yi ve 15 yürekli adamı.

Demokrasi adına atmış olduğu bu sağlam hamlenin devamını beklediğimizi de belirtiyorum.

Kırık uçlu rüzgarlarla boğuşan ülkem

  Gör, gör ki gerçekleri ;

  Yokuş yukarı tekrar sürelim seninle,

  Her renkten toprağı ve masmaviye çalan geleceği.

  Sağlıcakla ve demokrasiyle ve umutla ve de cesaretle kalın efendim…