“Burada insanlar mutsuz”

Birkaç gün sonra güneş Viyana’da kendisini göstermeye başladı. Ancak insanlar yine de temkinli davranarak ince yazlık ceketlerini yanlarına alıyorlar. Türkiye’de tatillerini yapanlarda dönmüş durumda. Onlar, her anlamda üşüyor gibi… – Tatil bitmiş belirli bir birikimleri tatilde harcanmıştı. Üstelik onları Avusturya’da soğuk hava koşulları karşılıyor. Rutin yaşamlarına dönecek olan göçmenleri, okulların açılması ve enerjiye gelen olağanüstü […]

Birkaç gün sonra güneş Viyana’da kendisini göstermeye başladı. Ancak insanlar yine de temkinli davranarak ince yazlık ceketlerini yanlarına alıyorlar. Türkiye’de tatillerini yapanlarda dönmüş durumda. Onlar, her anlamda üşüyor gibi… – Tatil bitmiş belirli bir birikimleri tatilde harcanmıştı. Üstelik onları Avusturya’da soğuk hava koşulları karşılıyor.

Rutin yaşamlarına dönecek olan göçmenleri, okulların açılması ve enerjiye gelen olağanüstü zamlarla zor bir süreç beklemekte. Tabi bu durum herkes için geçerli değil…

Yazlık ceketimi giyerek bir restoranın bahçesinde kahve içerken, restoranda kahvaltı yapmış, dışarıda fotoğraf çekilen üç kadın yan masaya oturdu. Çektikleri fotoğrafları, birbirlerine önerdikleri fotoğraf filtreleme programlarıyla düzenleyip sosyal medya sayfalarından paylaştılar. Bulundukları yeri sosyal medyadan herkese ulaşamayacağı kanısına varmış olacaklar ki Türkiye’den birileri ile görüntülü görüşmeler yaptılar. 

Yan masada olduklarından dolayı, telefonun diğer ucunda konuşanın da söylediklerini duyabiliyordum. 

Türkiye’den turist olarak geldikleri anlaşılan üç kadın, diğer tarafın Viyana ve Avusturya merakından doğan sorulara yanıt verirken, Viyana hakkında tek bir olumlu söz kullanmadığı dikkatimi çekti. 

Türk restoranları arasında Viyana’nın en güzide restoranında olmamıza rağmen, kahvaltıyı beğenmediğini, açık büfe kahvaltının kendisini tatmin etmediğini dile getirerek, buradaki insanların nasıl bu yemeklerle yaşadığına hayret ettiğini söyledi. 

-“Burada insanlar yaşamıyor. Buradaki insanların yüzlerinden belli, hepsi mutsuz…” diyerek ve küçük gördüğünü belli eden bir ses tonuyla, “Türkiye’deki yaşantıya ve yemeklerimize bunlar kurban olsunlar” dedi. Sonradan restoranın iç bölümünde oturdukları masayı kontrol ettiğim de ise, açık büfeden yiyeceklerinden çok fazla kahvaltılık aldıklarına şahit oldum. 

Yeşil pasaport ile geldikleri anlaşılan kadınlar Viyana’yı, restoranlarını, insanlarını ve yaşam biçimini sevmemişti. Olabilirdi… Belki de bizim göremediğimizi görmüş, mutsuzluğu kanıksadığımızı tespit etmişlerdi…  

Belki de Türkiye’de yaşayan bir çok insanın Avrupa hayaline bir tepki olarak Viyana’ya, bize ön yargı ile bakıyordu… 

Viyana’ya gelen bu misafirleri ekonomik şartlarından bağımsız düşünemez. Ayrıca her insana yaşadığı ve alıştığı şehir güzeldir. Bir de yaşam standartları ekonomik anlamda iyi ise, bu durum başka kentleri beğenmemesini olanaklı kılabiliyor. 

Türkiye tatillerini bitirenler içinde aynı durum söz konusu. Avusturya’da ekonomik durumu iyi olan için, Türkiye tatili çok da abartılacak kadar pahalı değil. Kredi çekerek veya kış boyu para biriktirerek tatile gidenler için fiyat aralığı onların on bir ay kâbusu olabiliyordu. 

Viyana’da insanların mutsuz olduğunu tespit eden, Türkiye tatilinin ekonomik yönüne farklı acıdan bakan göçmenleri de bu yönlü konuşturan, içinde bulundukları şartlarıdır. 

Onların tespitleri, onların içinde bulundukları şartların bir yansımasıdır. 

Dünyanın neresinde yaşarsan yaşa, senin mutluluğunu belirleyen içinde bulunduğun bireysel ve toplumsal şartlardır. Senin düşüncelerini var eden işte o şartlardır. 

Şartların değişimi ile insanın değişimi mümkündür…

Yayınlama: 24.08.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.