Defineciliğin Kültürel Miras Üzerindeki Sessiz Yıkımı

Türkiye, sahip olduğu zengin arkeolojik mirasla dünya tarihinin en önemli coğrafyalarından biridir. Ancak bu miras, sistematik koruma ve denetim eksiklikleri nedeniyle ciddi bir tehdit altındadır. Özellikle kırsal bölgelerde giderek yaygınlaşan definecilik, yalnızca maddi eserlerin değil, o eserlerin barındırdığı kültürel ve tarihsel bağlamın da yok olmasına neden olmaktadır.

-Arkeolojik Tahribat ve Bilimsel Kayıp;

Arkeolojik kazılar, katmanlı veri analizine dayalı sistemli süreçlerdir. Defineciler tarafından yapılan izinsiz kazılarda ise bu süreçler tamamen göz ardı edilir. Toprak altındaki buluntular, bulundukları konum ve derinlikleriyle birlikte anlam kazanır. Bu bağlam yitirildiğinde, buluntular sadece nesnelere indirgenmiş olur; tarihsel işlevleri ve dönemsel özellikleri belirlenemez. Bu durum, arkeoloji biliminde “geri dönülmez kayıp” olarak tanımlanır.



-Kültürel Mirasın Ticarileştirilmesi ve Kimlik Erozyonu;

Kaçak kazılarla elde edilen eserler, genellikle yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılmakta veya koleksiyonerlere satılmaktadır. Bu süreç, hem ekonomik hem de sembolik bir kayba yol açar. Ulusal kimliğin önemli bir bileşeni olan tarihi mirasın bireysel çıkarlar uğruna yağmalanması, toplumsal hafızanın silinmesine ve kültürel sürekliliğin kopmasına neden olur.

-Güvenlik ve Toplumsal Etkiler;

Definecilik, yalnızca kültürel değil, toplumsal açıdan da bir güvenlik sorunu teşkil eder. Kaçakçılık faaliyetleri çoğu zaman organize suç örgütleriyle bağlantılıdır. Ayrıca defineciler, yerel halkı manipüle ederek yasadışı faaliyetlerine destekçi bulmakta; böylece kırsal alanda devlete olan güven zedelenmekte ve yasa dışı ekonomik ilişkiler güç kazanmaktadır.

-Hukuki ve Kurumsal Açmazlar;

Her ne kadar 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, bu tür faaliyetleri suç saymakta olsa da uygulamada caydırıcılığın yeterli olmadığı görülmektedir. Denetim yetersizliği, cezaların düşüklüğü ve yerel yönetimlerin konuya duyarsızlığı, defineciliğin önünü açan temel faktörlerdendir.

Definecilik, yalnızca bir kültürel miras sorunu değil, aynı zamanda tarihsel kimlik, güvenlik ve ekonomi alanlarında da etkisi olan çok boyutlu bir tehdittir.

Bu sorunun çözümü için:

– Denetimlerin artırılması ve cezaların caydırıcı hale getirilmesi,

– Yerel halkın bilinçlendirilmesi ve tarihi alanların turizm yoluyla kalkınmaya entegre edilmesi,

– Arkeolojik alanların dijital haritalama yöntemleriyle izlenmesi,

– Kültürel mirasın sadece akademik çevrelerde değil, toplumun tüm kesimlerinde sahiplenilmesini sağlayacak eğitim ve medya kampanyalarının hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, geçmişini koruyamayan bir toplum, geleceğini inşa edemez.

Yayınlama: 25.04.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.