Depremin kırdıkları, altılı masanın bir ayağını kırarak unutturulmaz!
İYİ Parti lideri Akşener’in CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığını reddeden sert açıklamaları ve altılı masada oluşan büyük çatlak, sosyal medya ve medyada deprem felaketini ve ihmaller sonucu ölen insanların önüne geçti.
“Asrın felaketi” olarak nitelenerek kendisini temize çıkarmaya çalışan yönetim, aslında geliyorum diyen depreme daha fazla önlem almış olsaydı bu kadar insan hayatını kaybetmeyecek, bizde bu gibi haberleri yapmak zorunda kalmayacaktık.
Hiçbir şekilde eleştiri kabul etmeyen iktidar, her zamanki gibi eleştirenleri “Türkiye düşmanı” ilan ediyor.
2002’den beri ülkeyi yöneten iktidarın yaşanan depremlerde bilimsel olarak bir kabahati yok. Ancak bilimsel verilerin deprem ülkesi olduğumuzu söylemesi, daha da yetmezmiş gibi pratikte de birçok büyük depremle bize bunu göstermesi ve buna rağmen gücü oranında tedbir almamış olması, vicdanı olan her insanın şu soruyu sormasına neden olmalıdır: “Bizim canımız bu kadar ucuz mu?”
Çok ucuz mu bunu bilemem. Ama çok çabuk unutulacağını biliyorum…
Bakın şimdiden gündem değişti…
85 milyonun yanında tüm dünyayı yasa boğan deprem kayıplarımız, bir masanın altıncı ayağının kırılmasıyla unutturulmaya çalışılacaktır. Oysa o ayağın kırılacağını, masayı yapan marangoz dahil herkes en başından beri biliyordu.
Çünkü, yuvarlak masa olarak tanımlanmasına rağmen, altılı masanın köşeleri vardı. Köşeleri olan masa, dar kalıpları olan ve toplumun her kesimini içine kabul etmeyen anlayışı temsil eder. Bu nedenle muhalefet partilerinin tamamı o masada yer alamamış veya almamıştır. Bu nedenle masa, sınırları olmamayı temsil eden “yuvarlak” değil, köşeleri ve sınırları olan katı bir masadır. En nihayetinde de katı kurallar, kendi ayağını kırmıştır.
Mutlak sonucunun kaçınılmaz olarak böyle olacağı önceden bilinen bir masa, yüzbinlerce evde kaderlerine terkedilmiş ve üzerlerine beton duvarlar yıkılmış masalardan daha önemli değildir.
“Asrın felaketi” diyerek, yetersizliğin üstünü örtmek isteyenlere bir destekte muhalefetten gelmiş oldu. Bugün tüm haber bültenleri, eski haline bunu fırsat bilerek geri döndü…
Aynen 1999 depreminde olduğu gibi…