El Salvador’un Bitcoin deneyimi analizi
Geçmiş yıllarda El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele’nin Bitcoin’i yasal ödeme aracı olarak kabul etmesi ve ülke rezervlerine eklemesi, kripto para dünyasında büyük yankı uyandırmıştı. Bu cesur adım, hem övgüler hem de eleştiriler toplamıştı. Peki, Bukele’nin bu stratejisi ne kadar başarılı oldu?
Başarılı bir yatırım mı?
Bitcoin’in birim fiyatının 97.000 $’ı geçip 98.000 $’ı test etmesi ile birlikte geçmişte Bitcoin’i resmi para birimi ve ödeme aracı olarak kabul eden El Salvador halkı liderleri Nayib Bukele’yi konuşuyor. Sadece El Salvador halkı değil aynı zamanda tüm dünya ve özellikle dış borç açığı olan ülkelerinde gündeminde. Bu başarı, El Salvador’u küresel çapta dikkat çeken bir ülke haline getirdi. Özellikle kripto para yatırımcıları ve ekonomistler, El Salvador deneyimini yakından takip etmeye başladı. : El Salvador’un başarısı, Bitcoin’e olan inancın güçlenmesine katkıda bulundu. Birçok yatırımcı, El Salvador örneğini göstererek Bitcoin’in geleceği hakkında daha iyimser düşünmeye başladı. Bu pencereden baktığımızda şüphesiz başarılı bir yatırım olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tüm bunlar olurken eleştiriler elbette var. Olası risklerde konuşulmaya başlandı. El Salvador’un Bitcoin’i resmi kabul etmesi ile birlikte eleştiriler o tarihten beri yapılmaya başlanmıştı. Bünyesinde daha doğrusu işleyişinde yatırımcılar için büyük riskler barındıran Bitcoin’i bir şahıs veya şirket almamıştı. Söz konusu olan bir devlet idi. Zaten riski göze almak artık yetmiyor. Riski erken göze alan ve uzun vadeli sabır gösteren yatırımcıların kripto ekosisteminde başarı ile çıktıklarını görebiliyoruz. El Salvador bunu başardı. Geçmişte kimi devletler yasaklamak ile kalmayıp bitcoin alışverişi yapanları da hapse atıyorlardı. Geçmiş yıllarda bu hadise ‘Nepal’de gerçekleşmişti. Kimi devletleri kontrolsüz ve anarşist para olarak tanımladıkları parayı El Salvador resmileştirip varlık toplamaya başlamıştı. Rekor tazeleyen birim fiyat ile birlikte el Salvador büyük bir kazanca sahip oldu.
Kimi ekonomistler volatile riskine vurgu yaparak Bitcoin’in aşırı volatilitesi’nin El Salvador ekonomisi için büyük bir risk oluşturduğunu halende savunmaya devam ediyorlar. Kripto paranın değerindeki ani düşüşler, ülkenin ekonomik istikrarını olumsuz etkileyebilir diye yorumlar peş peşe yapılıyor.
Piyasa yorumcuları El Salvador’un kripto para altyapısı henüz tam olarak gelişmediği için, Bitcoin’in günlük hayatta kullanımı bazı zorluklarla karşılaşıldığını, Dünya Bankası’nın, El Salvador’un Bitcoin stratejisini desteklemediğini ve ülkeye kredi vermeyi red ettiğini belirterek ülke itibarının da normalin çok altına gerilediğini söylüyor olasalarda aslında farkına varmadıkları en inemli ayrıntıyı kaçırdıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu ayrıntı El Salvador devletine ait kripto varlığın yani Bitcoin’in toplandığı devlete ait bir ‘Wallet’ yani ‘Cüzdan’ var. Bir tüccar mantığı ile varlık toplayan El Salvador, Bitcoin yükselişe geçince kasasında ki varlıkların değerinin de dolar cinsinden yükseldiği için zaten büyük kârlar elde ediyor. Vatandaşları arasında ki ticari etkileşimde ‘Bitcoin’e de doğal olarak izin veren El Salvador bu etkileşimden de kâr elde ederek cüzdanını tahmin edemeyeceği kadar şişirdi. Şüphesiz bu başarı Nayib Bukele ve onun ekibine ait.
Uzun Vadeli Etkileri
El Salvador’un Bitcoin deneyimi, kripto para dünyası için önemli bir dönüm noktası oldu. Ancak bu deneyimin uzun vadeli etkileri henüz tam olarak anlaşılmış değil. Bitcoin’in gelecekteki performansı, El Salvador ekonomisi üzerindeki etkileri ve diğer ülkelerin bu deneyimden alacakları dersler, önümüzdeki yıllarda daha netlik kazanacak.
El Salvador’un Bitcoin deneyimi, cesur bir adım olmasına rağmen risklerle dolu bir süreç. Kısa vadede elde edilen yüksek getiriler, ülkenin ekonomisine olumlu katkı sağlasa da, uzun vadede yaşanabilecek olumsuz etkiler göz ardı edilmemeli. Bu deneyim, diğer ülkeler için hem bir ilham hem de bir uyarı niteliğinde.
Öte yandan El Salvador’un Bitcoin yatırımı, hem ülke hem de küresel kripto para piyasası için cesur ve tartışmalı bir adım olmuştu. Kısa vadede elde edilen karlar ve dikkat çekici bir deneyim olmasına rağmen, uzun vadede ülkenin mali sıkıntılarından kurtulabilmesi için Bitcoin yatırımının tek başına yeterli olmayacağı, birçok uzman tarafından belirtiliyor. Aslında Bitcoin yatırımı, ülkenin temel ekonomik sorunlarını çözmeye yönelik bir çözüm değil. Yoksulluk, eşitsizlik, borç yükü gibi sorunlar, Bitcoin’in yükselişiyle ortadan kalkmıyor. El Salvador’un kripto para altyapısı henüz tam olarak gelişmediği için, Bitcoin’in günlük hayatta kullanımı bazı zorluklarla karşılaşıyor. Bu durum, Bitcoin’in yaygınlaşmasını engelleyebiliyor. Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların, Bitcoin’e olan güvensizliği ve El Salvador’a verdiği kredi desteğini kesmesi, ülkenin finansal kaynaklarını sınırlayabilir. El Salvador ekonomisi, ağırlıklı olarak tarım ve hizmet sektörüne dayanıyor. Ekonomide daha fazla çeşitlendirme yapılmazsa, Bitcoin’in yükselişi tek başına ülkenin ekonomik büyümesini sürdürülebilir hale getireceği söylenemez.
El Salvador’un Bitcoin yatırımı, diğer ekonomik reformlarla kesinlikle desteklenmeli. Eğitim, sağlık, altyapı gibi alanlara yapılan yatırımlar, ülkenin uzun vadeli büyümesini sağlayabilir. Bitcoin’in günlük hayatta kullanımı kolaylaştırılmalı, ödeme sistemleri entegre edilmeli ve güvenlik önlemleri güçlendirilmelidir. Dünya Bankası gibi kuruluşlarla ilişkiler yeniden yapılandırılmalı ve ülkenin ekonomik kalkınmasına yönelik destekler alınmalıdır. arım ve hizmet sektörüne ek olarak, sanayi ve teknoloji gibi yeni sektörlere yatırım yapılarak ekonomik çeşitlendirme sağlanmalıdır. Bitcoin yatırımı ile birlikte eş zamanlı yani paralel bir şekilde kamusal reformlar yapılırsa ve bu reformları icraata dökerse eleştiriler boşa çıkabilir ve El Salvador büyük başarı elde edebilir.
El Salvador’un Bitcoin yatırımı, cesur bir deneyim olsa da, ülkenin mali sıkıntılarından kalıcı olarak kurtulması için tek başına yeterli değildir. Bitcoin, ülkenin ekonomik dönüşümünde önemli bir araç olabilir ancak diğer ekonomik reformlarla desteklenmesi ve uzun vadeli bir strateji içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.