Filistin’i ne için destekliyoruz? Dürüst olun!

Uluslaşma sürecini gerçek anlamda tamamlayamamış iki toplumun ümmetçi [kökten dinci] öz savunmasından kaynaklanan çatışmaların, nasıl başladığından bağımsız olarak ve yine tarihsel haklılıklar tartışması polemiğine de girmeden, Kenan bölgesindeki, üç büyük İbrahimî din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan “Kudüs” kenti, nitelik olarak bu üç dine mensup ama farklı uluslardan oluşan toplumları teolojik olarak birleştirirken, nicelik bakımından ise birbirine düşman eden, onlara göre kaybedilmemesi gereken manevi bir değerdir.

İşin aslı Müslüman ülkelerin Filistin hassasiyetinden öte duydukları Yahudi düşmanlığı, Filistin halkına korunaklı oldukları hissi veriyor, ancak İsrail’in saldırıları karşısında yapayalnız kaldıkları gerçekliği bu denklemi yıllardır bozuyor.

Tarafların tarihler boyu Kudüs kentine hükmetme ihtirası, Filistin halkını amaca giden yolda araç olarak kullanmaya neden olmuştur.

Her ne olursa olsun, kimsenin Filistinlileri düşündüğü yok. Çünkü Filistin tanımlaması, Filistinliler tanımlamasından daha çok kullanılıyor olması, katledilen insanlardan çok, katliamın ne için yapıldığıyla ilgileniliyor.

Çünkü insanlar, inançlarının doğruluğunu her daim teyit ederek güçlü kalmış, inandığı bu doğruluğun verdiği kudretle Allah’ın yarattığına inandığı somut canlının bu uğurda can vermesini kutsayarak normalleştirmiş ve kanıksamıştır. Bu nedenle Filistinlilerin yıllarca topluca katledilmesini, insani vahşet olarak değil, inandığı dinin bir kalesinin kaybedilmesi olarak görmüştür. Oysa kaybettiğini sandığı kutsal kenti almak isteyen içinde o kent kutsal,- ve kente zarar verme ihtimali neredeyse hiç yok…

Kudüs’ü önemli kılan, diğer şeylerin yanı sıra, Mescid-i Aksa yapısıdır. Mescid-i Aksa, Allah’ın yaratıcı olduğuna inanan tüm dinlerin kutsal kabul ettiği yapıdır. Mescid-i Aksa, Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan yapı.

Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra en kutsal kent Kudüs… Yani şu an kent merkezinde ve çevresinde binlerce masum insanın öldürüldüğü topraklar…

Dün özellikle Müslüman Avusturyalı siyasilerden, hastane katliamını kınayan veya serzenişte bulunan birileri var mı diye tek tek isimlerin sosyal medya hesaplarına baktım…

Dün gece yarısı Avusturya SÖZ partisi başkanıyla telefonla kısa bir röportaj yaparak yayınladık. Haberden hemen sonra yine gece yarısı, SPÖ Viyana Favoriten ilçe meclis üyesi Muhammed Yüksek bir mesaj gönderdi… “Abi, hastane katliamını kınamada parti içerisinde yapa yalnız kaldım” siteminde bulundu. Kimseden ses yok diyor… Müslüman Avusturya milletvekillerini işaret ederek, “bu kadar da korkak olunamaz” diyordu. Neyse ki bugün partisi SPÖ dışişleri sözcüsü bir basın açıklaması yayınlayarak, “hastane saldırısının araştırılması için, uluslararası komisyon kurulmasını” önerdi.

“Mesele Filistinliler değil… Mesele Kudüs ve Mescid-i Aksa”

“Abi sen gazetecisin iyi bilirsin… Ne olacak bu işin sonu? Üçüncü dünya savaşı başlar mı?”

“Başlarsa Mescid-i Aksa onların olur mu?”

Mescid-i Aksa kimin diye sordum… ve ekledim; kimin olması gerekiyor? Hatta doğru soru bence şu diyerek devam ettim; Mescid-i Aksa birilerinin olmalı mı? Yahudiler alırsa, senin inancında eksilen bir şey olur mu?

Dikkat ederseniz ve biraz daha dikkatli yazılanları okursanız, kimsenin umurunda değil ölen Filistinliler…

Viyana’da birçok Filistin yanlısı gösteri düzenleniyor… Bu gösteriler ikiye ayrılıyor. Solcu Filistinliler, dindar Filistinliler. Taraflar bir diğer gösteriye katılmıyor…

Ancak İsrail bombaları bunları öldürürken ayırmıyor…

Dürüst olalım…- Filistinlileri özne olarak ele alacak olursak, Müslüman dünyasında tek başlarına çok bir önem arzetmiyorlar. Ancak İsrail, Filistinlileri Müslüman oldukları ve kutsal toprakları ele geçirmek için katlediyorsa , Filistinliler konumu ve temsilci vasfı gereği, cümle içerisinde ön plana çıkartılarak kullanılıyor, onların mağduriyeti üzerinden İsrail’e karşı tavır alınıyor. Ancak bu tavır, Filistinlilerin ölmesini engellemiyor…

Lafın kısacası, Kudüs ve Mescid-i Aksa o coğrafyada olmasaydı, bugün dünyanın diğer hücre köşelerinde katledilen mazlum insanlar gibi kimse Filistinlileri tanımayacaktı…

Bana soracak olursanız, Filistin halkını İsrail zulmüne karşı destekliyor, bağımsızlığını savunuyorum… Ancak bunu, aynen İsrail’e karşı savaşmaya giden 68 kuşağı önderlerinden Deniz Gezmiş gibi, Müslüman oldukları için değil, insan oldukları için savunuyorum…

Yayınlama: 19.10.2023
Düzenleme: 19.10.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.