Gökten Bir Yıldız Daha Kaydı | Narin!
“Gökte yıldız kayar şimdi
Annem beni anar simdi
Sevdiğim var kanar şimdi
…
Bir pınardım kan oldum
Yol kenarı han oldum
Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nerden bileceksiniz!” Yusuf Hayaloğlu’nun bu şiirde yazdığı gibi Narin ve Narin gibiler cinayetinde olduğu gibi bütün bir köyün neden sustuğunu nereden bileceğiz.
Bu konuya hiç girmeyecektim ancak vicdanlar o kadar rahatsız bu durum o kadar insanlık dışı ki insanların bu durumu içine sindirmesi imkansız gibi görünüyor.
Akrabaların iç içe olduğu, birbirlerini korumayı iç güdüsü geliştirdikleri, yaşanan her şeyin kendi içinde kalması gerektiği, erkek hegemonyasının hakim olduğu, zenginlerin fakirlere üstün geldiği, İslamiyet‘ten önce nasıl kız çocuklarına diri diri toprağa gömüyorlar bunlar içinde kız çocuğunun o kadar önemli olmadığı, geçmişte yaşanan her şeyin naşi üstü kolaylıkla kapatıldığı gibi bu olayın da böyle kapatılacağı nazari dikkate alınarak öyle hareket ettikleri ancak Allahın işine bak ki gazeteciler bu işin peşine düştü ve olay artık onların halledemeyeceği bir şekilde çığırından çıktı ve battıkça battılar şimdi ve geçmişte yaşadıkları veya yaşattıkları bütün şeylerin başlarına yıkıldığı gün gelmiştir artık.
Artık sussak ne olur susmasak ne olur. İnsanlık artık ölmüştür. Tuz artık kokmuştur.
Bir aile Meclisi kurularak sekiz yaşındaki bir çocuğun hangi vicdana hangi merhamete hangi insanlığa sığınıp da katline karar veren bir ailenin nasıl huzur içinde yaşayacağı esas merak konusu bu işte! Bir gün her şeyi unutulacak unutulmayacak ne var ki ama kendi vicdanlarında bu durumu nasıl özümseyecekler…
İnsanların korku girdabında nasıl hiçbir şeyi konuşamadıkları, nasıl sustukları ve evlerinden dahi çıkamadıkları bir insanlığın nasıl bir insanlık olduğunu herkesin idrak etmesinin zamanı geldi. Toplum olarak artık bir karar aşamasındayız.
Ya bu durumu böyle kabullenip böyle devam edecek ya da bu toplum için yeni bir yol haritası çizip ona göre öz benliğimize dönmemizin zamanı geldiğini idrak etmemizin zamanı geldi ve geçti deyip ona göre hareket etmemizin gelecek nesiller için bir beka sorunu olduğunun farkına varmamız gerekiyor.
Yoksa askerliğe gittiğimiz zaman bize söyledikleri 3K kuralına uymamız gerekir. Yoksa sıkıntı çekersiniz denirdi. Herhalde 3K kuralı Kara Kuvvetleri Komutanlığı‘nın kısaltması diye düşünürdük. Meğer ki konuşma, karışma, kaytarma manasına gelirmiş.
Daha o zamandan sorgulamadan itaat et manasına gelen kendi arasında bile geliştirilmiş ancak askerlik mesleğinin içinde olmayan ancak askere gidenlerin kendi içinde geliştirdiği bu durum sanki toplumun kendi içinde oluşturduğu bir vakıa haline gelmiştir. Toplum olarak artık kendimize bir çekidüzen vermedin zamanı geldi geçiyor.
Kimin kimi öldürdüğü, aile içi ilişkiler vb. Artık bunların bir önemi yok.
Bundan sonra nasıl hareket edeceğiz kendimizi nasıl çekidüzen vereceğiz esas önemli olan konu burada bu.
Sevgisiz saygısız hoşgörüsüz merhametsiz vicdansız milli manevi duygulardan eksik bir toplum olmamak için kendine gel Türkiye!