Harika Çocuk Kurz
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, 6 Ekim Başbakanlık ve Halk Partisi genel merkezine yapılan polis operasyonunun bir sonucu olarak, 9 Ekim Cumartesi günü istifa etti. Polis operasyonu Savcılık emriyle yapılmış ve Başbakan Kurz dahil 10 kişi hakkında “yolsuzluk, rüşvet ve güveni kötüye kullanma” iddialarıyla soruşturma başlatılmıştı. Bu durum Kurz hakkında ileri sürülen diğer şeylerin yanında en […]
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, 6 Ekim Başbakanlık ve Halk Partisi genel merkezine yapılan polis operasyonunun bir sonucu olarak, 9 Ekim Cumartesi günü istifa etti.
Polis operasyonu Savcılık emriyle yapılmış ve Başbakan Kurz dahil 10 kişi hakkında “yolsuzluk, rüşvet ve güveni kötüye kullanma” iddialarıyla soruşturma başlatılmıştı.
Bu durum Kurz hakkında ileri sürülen diğer şeylerin yanında en ciddi suçlamaydı ve ispat edildiği taktirde, Avusturya ceza kanununda bunun karşılığı on yıl hapis cezasına kadar yargılanmasını ön görmekte.
Kurz ve ekibi, henüz Kurz ÖVP genel başkanı olmadan önce, kendi önünü açacak faaliyetlerde bulunmuş ancak bunu yasal olmayan yollardan yapmakla suçlanıyor.
Yaklaşık on kişi savcılık tarafından 2016-2018 yılları arasın da medyada ve özelikle Österreich gazetesinde Kurz hakkında olumlu haberler çıkması için kamu parasını kullanmakla suçlanıyor.
Ayrıca halihazırda, Kurz hakkında “İbiza skandalı” kapsamında parlamento komisyonuna yalan ifade verme suçlamasıyla başlatılan soruşturma da sürüyor.
Diğer yandan Kurz, geçen yıl hakkında çıkan suçlamalar karşısında, Başbakan sıfatıyla savcılığa mektup yazmış, bu mektup başbakanın yargıya müdahalesi olarak değerlendirilmişti.
Sebastian Kurz, hızlı tırmandığı siyaset merdivenlerinde 24 yaşında Devlet Bakanı, 27 yaşında Dışişleri Bakanı, 31 yaşında Federal Başbakan oldu.
2017 yılında SPÖ-ÖVP koalisyonunu, 2018 yılında ÖVP-FPÖ koalisyonu başarısızlığa uğrarken, nihayetinde ÖVP- Yeşiller hükümetini Korona salgının hatırına bozamamıştır.
Avrupa’nın harika (süper) çocuğu, ondan beklenen başarıyı gösteremediği gibi, yolsuzluk gibi yüz kızartıcı bir suçlamayla ikinci kez istifa etmiştir.
Ancak Kurz macerası daha yeni başlıyor.
İstifa eden Kurz, üçüncü dünya ülkelerinde sıkça görülen bir taktikle, başbakanlığa, kendi sayesinde siyasi kariyerinde ilerleyen Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’i getirdi.
Parti liderliğini bırakmadı ve üstüne, partisinin Ulusal Konsey’de yani parlamentoda grup başkanı oldu.
Böylelikle bütün güçü elinde tutacak olan Kurz, ülkeyi istediği gibi yönetmeye devam edecek.
Normal şartlarda Başbakan, soruşturma tamamlanana kadar tüm vasıflarından istifa etmesi, en azında Avusturya siyasi geleneği bakımında bekleniyordu.
Ama beklenen olmadı ve Kurz gölge yönetici olmayı seçti.
Bu durumun seçmende nasıl bir etki yaratacağını da son yıllardaki gelişmeler ışığında kestirmek zor.
İbiza skandalından FPÖ darbe yiyerek çıkarken, ÖVP, Kurz hakkında güvensizlik oylaması yapılmasına rağmen, güçlenerek çıkmıştır.
Her şeyi savcıların kanıtlara dayalı hazırlayacağı iddianame belirleyecek.
Aksi taktirde, süper çocuk Avusturya’yı entrikalarla yönetmeye devam edecek gibi…