Hükümetin Stratejisi, Anlaşılmayan Kurallar
Avusturya’da güncel verilere göre koronavirüs bulaşan yeni hastaların sayısında son birkaç gündür düşüş yaşanırken, Cumartesi den bu yana da iyileşen Covid-19 hastalarının sayısı yeni virüs bulaşanların sayısından fazla. Koronavirüsün yayılmasını önlemek için alınan sıkı önlemleri kademeli olarak gevşetecek olan Avusturya, Paskalya Bayramı tatilinin bitiminde, 14 Nisan’dan itibaren inşaat ve bahçe malzemeleri gibi ürünler satan, büyüklüğü […]
Avusturya’da güncel verilere göre koronavirüs bulaşan yeni hastaların sayısında son birkaç gündür düşüş yaşanırken, Cumartesi den bu yana da iyileşen Covid-19 hastalarının sayısı yeni virüs bulaşanların sayısından fazla.
Koronavirüsün yayılmasını önlemek için alınan sıkı önlemleri kademeli olarak gevşetecek olan Avusturya, Paskalya Bayramı tatilinin bitiminde, 14 Nisan’dan itibaren inşaat ve bahçe malzemeleri gibi ürünler satan, büyüklüğü 400 metrekareye kadar olan küçük dükkânlar açılacak.
1 Mayıs itibariyle de tüm dükkân ve alışveriş mağazalarının, kuaförlerin yeniden hizmet vermeye başlayacağı ön görülüyor.
Okul, restoran ve otellerin ise en erken Mayıs ortasında açılması planlanıyor. Etkinliklere getirilen yasak ise Haziran sonuna kadar sürecek.
Yurt dışı seyahatler ise, uzun bir süre mümkün görünmüyor.
♦♦
Avusturya Hükümeti, salgın karşısında başarı sağlandığını ve bu başarının temelinde ise, ilk başta erken alınan önlemler ve bu önlemlere Avusturya’da yaşayan insanların yüzde 95’inin kurallara uymasına bağlıyor.
Hükümete göre, insanların yüzde 95’i kurallara uyuyor.
Bununla birlikte, yalnızca Cumartesi günü dışarıya çıkma ihlalleri için 1200’den fazla cezai işlem uygulandığı, aynı hükümetin içişleri Bakanı tarafından açıklandı.
3 Haftada 16.400 cezai işlem yapıldı.
Ülke, ikinci dünya savaşından bir yıl sonra yaşanan işsizlik rakamlarına ulaşarak, işsiz sayısı 560.000’e yükseldi.
Ancak Avusturya’daki insanlar her şeye rağmen dişlerini sıkıyor gibi görünüyor.
Herkes katı önlemleri ve ciddi sonuçları anlıyor. Neredeyse hiç kimse şikayet etmiyor.
Hatta, sosyal mesafenin korunduğu şu günlerde, mecazi anlamda birbirlerine sarılmış durumda.
Ancak kurallara uymak gittikçe zorlaşıyor.
Hükümet nerdeyse, konu dahilinde 40 defa basın açıklaması yaptı ve bizler hale, ne olacağını gerçekten bilmiyoruz…
♦♦
Bir parkın bankında oturabilir miyim?
Bankta oturduğunuz zaman, bir polis memurunun yanınıza gelip size, burada ne işiniz var diye sorma ihtimali-yasalar içerisinde var mı?
Yoksa, kararnamede yer almayan ama başbakanın önerileri içerisine girenler, polis memurları tarafından emir mi telaki ediliyor?
Alışveriş yaparken, maske yerine bir eşarp veya bir burka ile ağız ve burnunuzu güvence altına almanız yeterli mi?
Eve misafir davet edebilir miyim? Şayet edersem, polis arama izni olmadan evime girebilir mi?
-Birini ziyaret etmek için kamusal alana girmenize izin verilmediğinden, kimseyi ziyaret edemezsiniz.
Ya peki kamusal alana, korunaklı girersem! Yani Araba ile?
Birini ziyaret etmek için kamusal alana girmenize izin verilmediğinden, kimseyi ziyaret edemezsiniz.
Yasal olarak, kendi garajınızda arabanıza binebilir ve ebeveynlerinizin veya arkadaşlarınızın garajına veya bahçesine gidebilirsiniz.
Çalışmak için evimden çıktığımda, aynı iş yerinde çalışan iş arkadaşımla, aynı araçla iş yerine gidebilir miyim?
Gidebilirsem; Bu, aynı hanede yaşamayan birisiyle mesafe ihlali olmaz mı?
Gidemezsem; İş yerine ulaşım sorunum varsa, bu sorunum nasıl giderilecek?
Bütün gün evde kalmanın vereceği yan etkilerden dolayı, özellikle sağlık bakanı temiz hava alınmasında bir sakınca görmüyor.
Yürüyüş yapabilir, uygun alanlarda bisiklet sürebileceğimiz söyleniyor.
♦♦
Peki dışarıda kalmak için zaman sınırı var mı?
Tuna Nehri kıyılarında yaşanan bir olaydan yola çıkarak; bisiklet sürerken, polis memurlarının bizi durdurup, nereye gittiğimizi sorma ve gittiğimiz yeri teyit etme ihtimali ne kadar?
Yasalardaki karmaşıklık ve bilinmezlik, polisin kriz başladığından beri 16.400 kişiye cezai işlem yapmasına neden olurken, bu durum, polisin düzenlemeleri kasten veya bağımsız olarak yorumladığı anlamına geldiğini düşünmeli miyiz?
Yukarıdan gelen emirlerin ne kadar hızlı değiştiğine baktığınızda neredeyse yetkililerin gelişigüzel davrandığını düşünebilirsiniz.
Sağlık Bakanı, 29 Mart’ta yaptığı açıklamada, tüm bölgeyi koruyucu maskelerle kaplamanın hiçbir anlamı olmadığını açıkladı.
Bu günlük yaşam için gerekli değildir dedi.
Bu Pazartesi’den bu yana, süpermarketler de maskeler zorunludur ve önümüzdeki günlerden itibaren otobüs, tren ve tramvayda da zorunlu kılındı.
Ayrıca, daha önce açıklandığı gibi maskeler ücretsiz de değiller.
Bir yanda yönetmelik ve yasalar, diğer yanda öneriler var.
Ve vatandaş hangisinin kati, hangisinin tali olduğunu belirleyemiyor.
Hükümetin karar verme stratejisi rakamlar üzerine yapıldığı kaçınılmaz bir gerçek.
Ama sanıldığı gibi bu rakamlar, koronavirüs salgını kapsamında belirlenen rakamlar değil, ticaretin durmasının yol açtığı ekonomik rakamlardır.
Öyle olmamış olsaydı, fabrikalarda sosyal mesafe ihlalleri görmezden gelinmezdi.
Yasalar ve önerilerin iç içe girdiği ve bazı şeylerin karanlıkta kaldığının yanı sıra, açık olan tek şey, enfeksiyon oranının azalması gerektiğidir.