İlki Hata İkincisi Tercihtir!
Avusturya vatandaşlık hukuku, kişinin başka bir devletin vatandaşlığını kazanabilmesi için yasal olarak önceki vatandaşlığından çıkmasını öngörürken, buna karşın Türk vatandaşlık hukuku, Türk vatandaşlarının Türk vatandaşlığı yanında yabancı bir devlet vatandaşlığına sahip olabilmesini anlayışla karşılamaktadır. Avusturya’da öteden beri süre gelen “çifte vatandaşlık” veya “çok vatandaşlık” tartışmalarına neden olan, iki ülkenin farklı vatandaşlık hukukudur. İlgili yasaya göre, […]
Avusturya vatandaşlık hukuku, kişinin başka bir devletin vatandaşlığını kazanabilmesi için yasal olarak önceki vatandaşlığından çıkmasını öngörürken, buna karşın Türk vatandaşlık hukuku, Türk vatandaşlarının Türk vatandaşlığı yanında yabancı bir devlet vatandaşlığına sahip olabilmesini anlayışla karşılamaktadır.
Avusturya’da öteden beri süre gelen “çifte vatandaşlık” veya “çok vatandaşlık” tartışmalarına neden olan, iki ülkenin farklı vatandaşlık hukukudur.
İlgili yasaya göre, başka bir ülke vatandaşlığına geçildiği anda Avusturya vatandaşlığının otomatik olarak düştüğü Avusturya’da, vatandaşlık değiştiren Türkiye göçmenleri her dönemde zan altında kalmış, Avusturya vatandaşlığının emaneten verildiği hissiyle yaşamıştır.
İlk dönemler, Avusturya vatandaşlığına geçenlere, geçmeyenler vatan haini gibi yakıştırmalar yapsa da özellikle 1995 yılından sonra, eşe dosta duyurmadan Avusturya vatandaşlığına geçişler her kesimden yaşanmaya başlanıldı.
‘’Solcu, Kürt ve Aleviler’’ vatandaşlık değiştirir suçlamasında bulunan muhafazakar – milliyetçi kesimin gizli vatandaşlık değiştirmesi, 2000 yılına gelindiğinde artık zaruri bir ihtiyaç, Avusturya nimetlerinden yararlanmak için önemli bir araç olmuştur.
2010’lara gelindiğinde, Türkiye toplumunun neredeyse tamamı, Türk vatandaşlığı ile olan duygusal bağını kopararak, vatandaşlık meselesine, Avusturya’da rahat yaşam, sorunsuz yaşam olarak bakmaya, kimileri ise, sosyal yardım aracı olarak görmeye başlamıştır.
Gelinen aşamada, ilk Avusturya vatandaşlığına geçenlere küfredenlerin çocukları – torunları, artık Avusturya vatandaşı olarak dünyaya gelmektedir.
Her ne kadar Avusturya cephesi, vatandaşlık kabulününü uyum ile özdeşleştirmiş gibi görünse de, en zor uyum sağlayan topluma vatandaşlık verdiğini göz ardı etmediğini görüyoruz.
Yasa kapsamında vatandaşlık hak eden göçmenlerin içerisinde Türkiye göçmenlerini ayrı bir kategoride tutamayacağına göre, bari denetleyim demiş olmalı ki sağolsun denetimsiz bırakmıyor hiç.
Avusturya’da “çifte vatandaşlık” suçlaması, ilk 2010 yılının sonlarında yine Türkiye göçmenlerine yapılmış ve kamuoyuna ilk defa dikkat çekecek kadar yansımıştı.
Hatırladığım kadarıyla, bir aile birleşimi sırasında, yetkili makamlar tesadüfen çifte vatandaş olan bir aileyi tespit ettiler.
Kısa bir süre sonra, Özgürlük Partisi (FPÖ) Lideri Heinz-Christian Strache, ‘’Türkler, Türk vatandaşlıklarından çıkmıyor’’ başlığı altında bir bülten yayınlamıştı.
Demek istediğim, çifte vatandaşlık her dönem gündeme zaman zaman gelmekteydi.
2017 yılında FPÖ tarafından resmi makamlara verilen seçmen listesi ve bu liste üzerinden çifte vatandaş avının başlaması ve nihayet, Anayasa Mahkemesi tarafından seçmen listesinin hükümsüz sayılması.
Bu sürece çok girmek istemiyorum.
Burada dikkate alınması gereken, 2017 yılında korkulu rüyalar gören Türkiye göçmenleri, daha sessiz bir şekilde 2020 mart ayından bugüne, teker teker bu korkulu rüyaları görmeye devam ettiğidir.
Viyana eyaleti, ilgili MA 35 dairesi, 2018 tarihli Türkiye Yüksek Seçim Kurulu resmi seçmen listesinin ellerinde olduğunu ve üstelik idare mahkemenin bu listeyi kanıt olarak onayladığını söylüyor.
Ayrıca MA 35, yüzlerce kişinin Avusturya vatandaşlığının alınacağından emin.
Türkiye’nin yurt dışında yaşayan vatandaşlarına seçme hakkı tanımasının üzerine, Nisan 2017 tarihinde düzenlenen Anayasa değişikliği referandumundan sonra yaşanan çifte vatandaş arbedesinden sonra, halen MA 35 yüzlerce çifte vatandaş var demesi düşündürücü.
Aradan geçen dört yıl süre zarfında, bilerek veya bilmeyerek çifte vatandaş statüsüne düşenler, neden tek bir ülkenin vatandaşlığını seçmediler?
Bugün çifte vatandaşlık haberlerinin yayınlanması üzerine, yüzlerce kişi haberlere yorum yaparak Avusturya’nın bu uygulamasını eleştirdi ve ‘’Türk düşmanı’’ ilan edildi.
Zaten dünyada bize düşman olmayan yok -, Buna alışığız.
Ama içlerinde bir tane yorum var ki (…)
İşte o yorum, 2017 yılından bu güne kadar, ‘’kısmen’’ çifte vatandaşların, tek vatandaşlığa neden geçemediklerini anlatıyor
Yorum şöyle ‘’Ben Avusturya vatandaşıyım. Ama benim Türk kimliğim var. Yani T.C numaram var. Şimdi ben çifte vatandaş mı olmuş oluyorum?’’
Dostoyevski şöyle söylemiş: ‘’İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne ise tercih denir.’’
O nedenle, yasalarını çiğnediğimiz ülkenin yönetimini Türk düşmanı ilan etmeden önce, kendi içimizdeki düşmana bakmalıyız.
Biz bu duruma nasıl geldik?