Sertifika Her Yerde Bin Euro, Diploma Var Mı?

Bireyin duygu ve düşüncelerinin analizini yaparak içinde bulunduğu durum ile ilgili gözlem ve deney yapan kişilere psikolog denir.

Psikolog olmak için üniversitelerin Fen-Edebiyat fakültesi psikoloji bölümünden mezun olmak gerekmektedir.

Bu psikolog olmak için yeterlidir ancak psikoterapist olmak için sadece bir ön adımdır.

Aristoteles’den günümüze çeşitli evrelerden geçerek, 18. Yüzyılda son halini alarak, Psikoloji davranışları ve zihinsel süreçleri inceleyen bir bilim dalı olmuştur.

Ansiklopedik bilgileri verdikten sonra, gelelim konumuza.

Öğrenim sürecinin çok uzun ve belirli bir zeka gerektiren bu meslek, beraberinde yan sanayi ürünü gibi çeşitli uygulamalar ve yöntemler doğurmuştur.

Kendi içerisinde çeşitli kollara, daha doğrusu isimlere ayrılan uygulamanın temel ismini ben, ‘’kişisel gelişim uzmanı” olarak kullanmak istiyorum.

Kişisel gelişim uzmanlığı, önlenemez bir sektör olarak büyümeye devam ediyor.

Mesela çenen iyi laf mı yapıyor “etkili iletişim uzmanıyım” diye atıl ortaya.

Ya da NLP üzerine bir kitap okuduktan veya üç seminere katıldıktan sonra kendine rahatça NLP uzmanı diyebilirsin.

Senden önce akıl edip sektöre girmiş ‘uzmanlara’ yeterli parayı verirsen, senin, öznel ve nesnel koşullarını, geçmişini, duruşunu ve eğitim sevineni gözetmeden, çok rahatlıkla

sertifika vereceklerdir.

Çünkü kendileri de aynı şekilde almışlardır.

Viyana’da, Kişisel gelişim uzmanları son yıllarda mantar gibi türedi.

Bu uzmanların potansiyel kitlesi genelde kadınlar.

Neredeyse ayda bir, NLP ve kişisel gelişim üzerine seminerler düzenlenmekte, uzmanlar Türkiye’den özel getirtilmekte.

İthal uzmanların yanı sıra, Viyana’da yerleşik hayat süren uzmanlarımızda mevcut.

‘’Şunu belirtmekte yarar görüyorum!

Belirli bir süre eğitimini görmüş ve kendi alanının dışında bir müdahalede bulunmayan uzmanlara söyleyecek sözümüz yok.’’

Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerinin, içinde bulunduğu, sınıfsal, kimliksel ve ekonomik koşullarının yarattığı bunalımı ranta çeviren bu ‘’şarlatanlar’’, özünde kendileri

gelişimini tamamlayamamış kişilerdir.

Hayatında bir tane kitap okumamış, kendi sorunlarını halletmek için uzmanlara gitme ihtiyacı duyanların, bir süre sonra karşımıza uzman olarak çıkması bu yazının

yazılmasına vesile olmuştur.

Geçtiğimiz günlerde, Viyana’da psikolog olduğunu iddia eden bir kişi, Türkiye’den Avusturya’ya geri dönerken, havalimanında tutuklandı.

İddialara göre, tutuklanan kişi, sosyal medyada aktif olan kadın gruplarında palazlanmış ve geniş bir danışan sayısına ulaşmıştır.

Psikolog olduğunu iddia eden ve halen tutuklu yargılanan kişi hakkında, danışanlarının suç duyurusunda bulunduğuna dair belgeleri tarafımızca görülmüş, yargı süreci devam

ettiği için isim ve yer bilgilerini, şimdilik yayınlamıyoruz.

Zaten anlatmak istediğimiz de, tek tek bireyler değil, şarlatanlar sektörüne olan ilginin, tehlikeli boyutlara ulaştığıdır.

Yaşam koçluğu adı altında, büyü bozma, muska yazma gibi eylemlerinde yapıldığı bilinmekte.

Ve öğrendiğime göre, Viyana’da bir çok kişi dernek kurarak ve uzmanlık sertifikası satın alarak, bu sektörden para kazanmanın yolunu seçmişlerdir.

Gelinen aşamada, ‘sorunlu’ insanlar artık kişisel sorunları için değil, uzman olup iyi para kazanma adına maliyeti 1000 Euro’yu bulan eğitim alıyor.

Ancak, bu işin gerçek eğitimini almış kişilerin dışında çoğunun sonu hezimet oluyor.

Büyük bir kısmının bilinç altında, Psikolog ‘’deli doktorudur’’ inancının yattığı bir toplumda, Psikologların bu denli rağbet görmesi de, başka bir araştırma konusu olarak

karşımızda durmakta.

Bu yazıdan, psikoloğa gitmenin yanlış bir şey olduğu sonucunu da çıkarmayın.

Tabi ki psikoloğa zaman zaman ihtiyacımız oluyor.

Viyana’da, dernek adı altında psikolojik danışmanlık yapan bazı kişiler hakkında çok ciddi iddialar bulunmakta.

Bu nedenle, danışan olarak gittiğiniz uzmanların, sertifikasına değil diplomasına bakmanızda yarar var…