Sığınmacıya Nereden Geldiği Sorulmaz!
Cepheden gelen haberler, diplomatik açıklamalar- kınamalar, yaptırımlar, yerlerinden edilen ve yas tutan insanların acıları… Savaş her yönüyle ölümcül olmaya devam ederken, savaş dışındakilerin savaşa dair tutumu ise unutulacak gibi değil. Özellikle savaştan dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalanların sığınmak zorunda kaldıkları ülkelerin tutumu, geçmişle kıyaslandığında Avrupa hümanizminin ırkçı yanının dışa vurumu-nu göstermektedir. AB İçişleri Bakanları, […]
Cepheden gelen haberler, diplomatik açıklamalar- kınamalar, yaptırımlar, yerlerinden edilen ve yas tutan insanların acıları…
Savaş her yönüyle ölümcül olmaya devam ederken, savaş dışındakilerin savaşa dair tutumu ise unutulacak gibi değil. Özellikle savaştan dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalanların sığınmak zorunda kaldıkları ülkelerin tutumu, geçmişle kıyaslandığında Avrupa hümanizminin ırkçı yanının dışa vurumu-nu göstermektedir.
AB İçişleri Bakanları, Ukrayna’dan gelen sığınmacıların bürokratik engeller konmadan kabulü konusunda anlaşmaya vardı. Ancak, Avrupa’nın sığınmacı politikasının değiştiği bu günlerde Ukraynalı olmayıp da Ukrayna’dan kaçanların durumunun ne olacağı belirsizliğini koruyor. Yani Ukrayna’da yaşayan Afrikalılar ne olacak? AB onların da şartsız koşulsuz sığınma talebini kabul edecek mi?
Ukrayna’da yaşayan başka milliyetlerden sığınmacıların sınırda daha kötü muamele gördüğüne dair haberlerin artması, Avrupalıların insani konularda davranışları hâlâ herkes için geçerli olmadığını gösterdi. Avrupa kıtasına sığınma talebinde bulunan insanlara ilk sorulması gereken soru “Zor durumda mısın?” olması gerekirken, nereden geldiği sorularak etnik köken ve dinsel eğilim, yardım etmenin ilk kriterleri olarak görülmektedir. Bu 2015 Suriyeli mülteci akınında kendisini bariz bir şekilde göstermiştir.
2015’ten beri uygulanan katı göç politikasına taban tabana zıt bir misafirperverlik kültürüyle karşılanan Ukraynalılar [olması gerektiği gibi], cömert bir şekilde kabul ediliyor, hazır devlet ve özel kabul komiteleri, yardım kuruluşları ve bilgilendirme hizmetleriyle karşılanıyorlar. Ukrayna’dan kaçan insanlara yardım etmek Avrupa Birliği’nin insani görevidir – ama diğer savaş bölgelerinden kaçanlar içinde bu görev insani değer taşıdığı unutulmamalıdır…
Polonya ve Macaristan, 2015 yılında Suriyeli mültecileri kabul etmeyi reddederek AB yasalarını çiğnemiş, Avusturya ise kabul ettiği mültecilere adeta hayatı zindan etmiştir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, 1945’ten bu yana Avrupa’da yalnızca ilk saldırı savaşı olmakla kalmıyor, aynı zamanda boyut ve hız açısından eşi görülmemiş bir kaçış hareketini de tetikledi. Yedi gün süren çatışmalardan sonra, 836.000’den fazla insan, çoğunlukla doğrudan komşu ülkeler ve oradan diğer ülkelerde güvenli bir yere kaçtı.
Avrupalıların Ukrayna’dan gelen sığınmacılara karşı iyi tutumu, insanlık bakımında çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilse de bu, muhtaç durumdaki Avrupalılara yapılan yardımın, Avrupalı olmayan gelenlere yapılan yardımdan açıkça farklı kurallara uymasını açıklayamıyor…