SÖZ’ün Agnostik Adayı

Avusturya Türk Demokratları Birliği (UETD/UID) yapılanması içinde aktif görev alan, 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde, örgütten ayrıldığı iddia edilen Hakan Gördü öncülüğünde ve yine AK Parti geleneğinden gelen Müslüman-Muhafazakar siyasetçiler tarafından kurulan SÖZ ”Soziales Österreichs der Zukunft” (Geleceğin Sosyal Avusturyası),  gecen dönem bağımsız milletvekilliği yapmış Martha Bißmann’ı, Viyana Eyalet Seçimlerinde birinci sıradan aday gösterileceğini duyurdu.  

Martha Bißmann, milletvekili olduğu dönemde, parlamento kürsüsünde, çocuklara başörtüsü yasağını protesto etmek amacıyla, baş örtüsü takmıştı.  

‘’Başörtüsü taksam da, takmasam da ben yine aynı insanım’’ diyerek, ülkede yaşayan Müslümanların bir anda gündemine oturdu-oturtuldu.  

Bißmann’a, günler öncesinden başörtüsü bağlanması öğretildi. Parlamentoda yapacağı konuşmayı, parlamenterler dışında kimlerin izleyeceği belirlendi. Öncesinde ve sonrasında fotoğraflar çekildi. Zira güçlü bir propaganda yapılmalıydı. Yapıldı da.  

FPÖ öncülüğünde, Müslüman göçmenlere yapılan saldırılar üzerinden birleşen bu cevreler, özünde zıt kutuplardan gelmekteler.  

Martha Bißmann, ortak sorunlar dışında bir araya gelemeyeceği ve temelden zıt fikirlere sahip olduğu bir partiden neden aday oldu? 

Diğer taraftan, Bißmann, Peter Pilz tarafından siyasete sokulmuştu.  

Pilz, Avusturya Türk İslam Birliği (Atib)’e çok ciddi suçlamalarda bulunmuş, Atib’in özel olarak denetlenmesini, dönemin SPÖ-ÖVP hükümetine yaptırtmıştı.  

Pilz ayrıca, Türkiye seçimleri kapsamında, Yüksek Seçim Kurulu Seçmen Listesi iddialarında bulunmuş ve yasa dışı çifte vatandaşlık avının başlamasına neden olmuştur.  

Peter Pilz, UETD’lilerin Erdoğan’ın birer ajanı olduğunu söylediğinde, Bißmann, Peter Pilz’in yanındaydı.  

Bißmann ile Pilz’in ayrı düşmesi: Bißmann’ın, Pilz’den emanet aldığı milletvekilliğini tekrardan Pilz’e vermeyişi, ikili arasını açmış ve Bißmann ‘’Liste Pilz’den’’ atılmıştır.  

Parlamentoda bağımsız milletvekili olarak görev yapmaya başlayan Bißmann, Peter Pilz’in ajan diye suçlamalarda bulunduğu çevrelerle ilişkiler kurmaya başladı.  

Bißmann’la ilk görüşmem, SÖZ partisinin kurulma söylentilerinin olduğu dönemlerdeydi.  

Müslüman kadınların daveti üzerine katıldığı bir kahvaltıda Bißmann’a, kurulacak göçmen partisinde yer alacak mısınız diye sorduğumda, hayır sadece göçmen temelli bir partinin içinde yer almayacağım demişti.  

Bißmann bir süre sonra tekrar yanıma gelerek, hangi gazeteden olduğumu sordu. Zira Bißmann’ın benimle konuştuğunu gören, pratikte SPÖ’lü teoride SÖZ partili kişi, Bißmann’dan bunu öğrenmesini istemişti.

Die Presse’nin araştırmacı bir gazetecisini yanımda görünce, soruyu çekinerek sorduğunu hissetmiştim. Orada anladım ki, Bißmann ne yanındakileri, nede karşısında olanları tanımıyordu.  

Martha Bißmann, ötekileştirilmişlerin de haklarının savunulması gibi, evrensel değerler üzerinden yol aldığı şu günlerde, ötekileştirilmişlerin kapsamı, SÖZ partisinde nasıl şekil bulacak merakla beklemekteyim.  

Bir röportajında, ötekileştirilen, eşcinsel, biseksüel ve transseksüel insanları da SÖZ Patisi kucaklayacak dedi.  

Ayrıca SÖZ Partisinin, Türkiye siyasetinden uzak duracağı konusunda, partiden teminat aldığını söyledi.  

SÖZ Partisi, Uluslararası alanda işlenen insan hakları ihlalleri, ırkçılık veya anti-demokratik uygulamalara karşı bir duruşu olması gerekiyor. Eminim ki vardır da. Şayet bu ihlaller Türkiye’yi işaret ederse, SÖZ partisi nasıl bir tavır alacak?  

Bütün bunların üstüne, Müslüman göçmenlerin sorunlarına odaklanan SÖZ partisi, ‘’ben agnostik ve bilime inanan biriyim’’ diyen, yani inancım yok diyen bir siyasetçiyi, liste başından aday göstermesi taktir edilmesi gereken bir hareket.  

Birkaç parti ile görüşen Martha Bißmann, SÖZ partisinde aradığını bulduğunu umuyor ve gelişmeleri merakla takip etmeye devam ediyoruz…