Toplumda kabuller, kabullenmeler, kanıksamalar ile ilişkili korelasyon katsayısı

Bu başlığı görenler bu korelasyon katsayısı da neymiş diğerlerini az çok anladık da bu ne demek diye aklımıza gelebilir.

Bu Pearson’un Korelasyon katsayısı, bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ve büyüklüğünü belirten katsayıdır. Bu katsayı, 0 ile 1 arasında bir değer alır. 0,80 ile 1 arası mükemmeli gösterir.

Pozitif değerler direkt yönlü doğrusal ilişkiyi; negatif değerler ise ters yönlü bir doğrusal ilişkiyi belirtir. Hayatta böyle bir şeydir mükemmel olmayı yakalamak ya da altlarda kalıp başkasının bize bir paye değer ve benzeri durumlar içinde bizi bir yerlere koymalarını beklemekle geçen bu sürecin içinde bocalayıp durmadır.

İnsan bir durumla karşılaştığı zaman önce kabul yolunu tutar bu durum zamanla kabullenmelere yol açar ve ardından da kanıksayarak o durumun bizim zihnimizde ve düşünce hayatımızda yer etmesine neden olan bir durumla karşılaşmamıza neden olur. Gerçek ile hayal arasındaki veya bize dayatılan durumları kabullenmelerimiz ve kanıksamalarımızla geçen bir hayat içinde kendi doğruları olmayan başkalarının yönlendirmeleri ile hareket eden ve insan topluluğunun içine girmiş oluruz.

Hayat bize bu kadar tozpembe başkalarının doğrularıyla hareket etmek ve onların bize belirledikleri bir yol çerçevesinde hareket edeceğimiz bir ortamdan uzak olmamıza azade olacak bir durum olmamalıdır.

Bizim en büyük açmazımız fikir sahibi olmadan fikrimizi beyan etmemizdir. Öncelikle yapmamız gereken okumak okumak ve okumak…

Okumayan bir toplum olarak ne okuduğumuzu anlayabiliyor ne yorumlayabiliyor ne analiz edebiliyor ne düşüncelerimizi ifade edebiliyoruz. Bu durum eğitim hayatımızda da toplum hayatımızda da bizi gerileten ve yozlaşmamıza, bağnazlaşmamıza, başkalarının kabullerini kabullenmemize ve bunu kanıtlayarak bir ömür boyu hayatımızı geçirmemize neden olan bir durumla karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır.

Hayat bu kadar basit olmaması gerekir. İnsanlar artık birbirleriyle iletişim kurmamaya sosyal hayatı belirli kalıplar içine sokarak sadece ben ve sosyal medya diyerek sosyal medyadaki bütün bilgileri doğru kabul ederek hayatın her aşamasını sosyal medyaya göre yönlendiren bir topluluk haline geldik.

Bu durum Sosyal bir toplum olmamızı önüne geçip olmasa da yolumuzu engeller bir duruma çıkmasını sağlayanlardan birisidir.

Sosyal medyada gördüğümüz her şeyin doğru olduğunu kabul ederek yaşam tarzımızı da ona göre şekillendirmeye başlayıp hayatımızın her alanını buna göre idame ettirme yoluna gittiğimiz sürece ne kendimizi kontrol edebiliriz ne de hayatımızın geri kalanını iyi bir şekilde geçirmemiz imkânı bulabiliriz.

Hastalık boyutuna gelen bu durum aile hayatımızı, sosyal çevremizi, komşuluk ilişkilerimizi ve bütün yönleriyle bizi baştan şekillendiren bir durumun içine sokulmamıza neden olmaktadır. Sorgulamayan araştırmayan hazır ben buldum doğru budur anlayışıyla yola devam etmemizin imkânı yoktur.

Gelecek nesiller büyük bir tehlikenin içine doğru sürüklenmektedir. Dijital toplumda artık modern kölelik dönemine girme yolunda büyük adımlar atmaktayız.

Bu hayatımızı ve toplumumuzu büyük bir tehlikeye doğru sürüklemektedir. Dijitalleşmenin getirdiği akıl almaz değişimlere sağlıklı bir şekilde ayak uydurmadığımız sürece gelecek ayaklarımızın altından kayıp gidecektir. Ailenin temeli olan Çekirdek aileden en iyi şekilde çocuklarına sağlıklı bir dijital ortamda yetiştirmek her ana babanın birinci görevidir.

Geleceğin genç evlatları hayat sadece sosyal medyadan ibaret değildir hayat içinde yaşadığımız toplumun değerleri, ananeleri, sevgi, saygı, hoşgörü, insana insan gibi değer veren bir toplum olmamızdan geçmektedir.

Mükemmeli yakalamamakta ona yaklaşmak en büyük hedefimiz olduğunda sağlıklı birey olmak yolunda büyük adımlar atmış oluruz…

Yayınlama: 11.10.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.