Umut varsa, virgül koyup devam etmek gerek…

Pandemi ve savaşın mirasçısı yüksek enflasyonla mücadele dolu bir yılı geride bırakıyoruz.

Korona ile mücadelede aşıya bağımlılıktan kurtulan kıta Avrupası, enerjide Rusya’ya olan bağımlılığa çare arıyor…

Çok ulusu etkisi altına alan bu iki önemli gelişmenin ekonomik sonuçları tabi ki dar gelirliler de olumsuz bir şekilde vücut buldu. Hükümetler, ekonomik tepkilerin siyasi bir boyut kazanmasını önlemek ve refah devlet tanımlamasının altını doldurmak için, zaman zaman tek seferlik yardımlar yapmış ancak, hayat pahalılığının dar gelirlileri yoksullaştırmasının önüne geçememiştir. Görünüşe göre, 2023 yılında da ikinci dünya savaşından sonra yaşanan en yüksek enflasyon oranı, Avusturya ve birlik ülkelerinde devam edecek.

2016 yılında virgül konulmuş…

Avusturya merkez sağ parti ÖVP’nin lider değiştirmesiyle kısmen de olsa iyiye giden Türkiye Avusturya ilişkileri, konjonktürel dalgalanmaların etkisiyle, özellikle Avusturya Cumhurbaşkanı ve Başbakanının Türkiye ile olan ilişkiye daha geniş bir perspektiften bakmalarını sağlamıştır.

2022 yılında Avusturya ile Türkiye ilişkilerinde üst düzey görüşmeler yapılmasının ardında, sadece pandemi ve savaş gibi somut birleştirici olgular yoktu. Perde arkasında, Büyükelçi nezdin de Avusturya’da uzun ve sabırlı bir diplomasi çalışması yürütüldü. Daha önceki bir yazımda, Büyükelçi Avusturya’nın bütün eyalet valileriyle görüştüğünü, özellikle iktidar partisi ÖVP’nin ikinci ve etkin siyasetçileriyle bir araya geldiğini yazmıştım. – Nedeni şimdi anlaşıldı…

2016 yılında iyice çıkmaza giren iki ülke ilişkilerinden, Başbakan Karl Nehammer’in parti kongresinde yaptığı konuşmasında, “Türkiye ile ilişkileri daha iyi yapacağız” ifadesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Madrid’de görüşmesi, Cumhurbaşkanlarının telefon trafiği, dış ve içişleri bakanlığı nezdinde görüşmeler yapılması konumuna gelinmesinin arkasında, Avusturya’da Türkiye lehine iyi yürütülmüş bir diplomasi yatmaktadır.

Diplomasi trafiği 2023 yılında da devam edecek. Öyle ki Avusturya Cumhurbaşkanın Antalya Diplomasi Forumu’na katılması planlanırken, Türkiye Cumhurbaşkanının da Mart-Nisan aylarında Avusturya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştireceği, siyasi kulislerde konuşulmakta.

2022 yılındaki olumlu gelişmeler ve 2023 yılında ön görülen olası gelişmeler ışığında, Avusturya’da yaşayan yaklaşık 320 bin Türkiye kökenli, bu gelişmelerden olumlu etkilendiği ve etkileneceği yadsınamaz bir gerçektir.

Umut her zaman vardır | O zaman virgül koyup devam etmek gerek…

Yeni yıl; içinde bulunulan zamanın, kendisini tekrar etmemesi, yapılabilecek tüm şeylerin matematiksel bir boyut kazanması ve şeyler üzerinde yapılacak değişikliklere zamansal bir başlama hedefidir.

Günümüzde, devletler, şirketler, aileler ve hatta bireyler, bu takvim ekseni içerisinde kendilerini belirli hedeflere kanalize eder ve planlarını buna göre yaparlar.

Diğer yandan yıl başı, soyut istemlerin, umutların ve beklentilerinde yıl dönümüdür.

Yeni yıldan bekletti içerisine girilmesi, miladi takvim öncesi, doğa olayları üzerine yapılan hesaplarla var sayılan yıl dönümlerinden miras kalmıştır.

Zira, doğa olaylarının sonucunda kabul gören yıl dönümleri, toprağın veya hava şartlarının verimliliği üzerine uygulanmış yıl başlarıdır.

Kimi zaman insanın harekete geçmesi, karar vermesi-uygulaması gibi durumlara bir vesile aradığı düşünüldüğünde, yıl başı birçok şeyin vesilesi olarak karşımıza çıkmıştır.

Diğer yandan, yılbaşı büyük bir eğlence sektörünün geçim kaynağı, geniş kitlelerin sokaklarda ortak kutlama aracına dönüşmüştür.

Öyle ya da böyle, yıl başı karşı konulmaz cazibesiyle, şu günlerde tekrardan tekerrür etmekte.

Bu tekerrür, bir yıl boyunca yaşam mücadelesi veren insanlara, nefes alma, eğlence ve alınan hediyelerle kendilerini önemli hissetme fırsatı da tanımakta.

Her ne kadar tüketim çılgınlığının pençesine düşmüşte olsa, yıl başı gibi özel günlerin varlığı, toplumun psikolojisinde olumlu etkiler sağladığı görülmektedir.

Somut olarak çok şeylerin değişmeyeceği yeni yılda, huzurlu günler dileğiyle; Nice Yıllara…