Zıtların birliği | Hitler selamı, Nazi afişi, Türk bayrağı ve Che Guevara posteri

Viyana’da aşırı sağ Özgürlük Partisi [FPÖ] tarafından düzenlenen aşı zorunluluğu ve Korona tedbirlerinin protesto gösterilerinde bir araya gelmeleri imkânsız olarak görülen kesimler, aşı karşıtlığında birleştiği görüldü. Yürüyüşün bilançosu 2 tutuklama, 565 suç duyurusu…

Emekli Nazi subayları tarafından kurulan ve ikinci cumhuriyetin ilanından sonra isim değiştirerek, Avusturya siyasetinde aşırı sağ eğilime yön veren Özgürlük Partisi [FPÖ] öncülüğünde cumartesi günü başkent Viyana’da 27.000 kişinin katıldığı aşı karşıtı gösteri düzenlendi. 

183 sandalyeli Avusturya parlamentosunda 31 sandalyeye sahip olan FPÖ, ilk başlarda Korona tedbirlerine karşı çıkmasıyla ön plana çıkmış, Korona aşısı bulunduktan sonra aşı karşıtı bir yol izlemiş ancak gelen tepkiler nedeniyle bu çizgisini, aşıya karşı olmadıklarını, zorunlu aşıya karşı oldukları açıklamasıyla değiştirmişlerdir. 

2017 erken genel seçimlerde elde ettiği 51 sandalyeyi, Ibiza skandalından sonra koalisyon hükümetinin yıkılması ve 2018’de yeniden erken genel seçimlere gidilmesiyle 31 sandalyeye düşmesi, FPÖ’de güç tazelemek için Korona salgınına büyük bir araç olarak sarılmasını zaruri kılmıştır. Bu nedenle de salgın üzerinden, Korona tedbirlerine karşı duruş ve nihayetinde aşı karşıtlığına uzanan bir siyasi yol izlemiştir. FPÖ, aşırı sağ gruplar, kökten dinciler ve Nazi gruplarında katıldığı onlarca gösteriye imza atmış, Korona salgınına ve Korona aşısına karşı endişe ve korkuları olan sıradan inşaları yanına çekmiş-çekmeye çalışmıştır. 

• Che Guevara Doktordu 

Cumartesi Viyana’da yapılan aşı karşıtı gösteride Ernesto “Che” Guevara’nın posterlerinin taşınması, hiçbir dönem yan yana göremediğimiz ve göremeyeceğimiz bir tablonun oluşmasına neden oldu. Zira 27 Bin kişinin katıldığı gösterilerde Hitler’in posterini taşıyan Nazi grubunun on beş metre ilerisinde iki tane Che posterli bayrağın dalgalanması, bu iki zıt düşüncedeki liderin bir araya gelmesi, aşı karşıtlığının ideolojiler üstü bir bilim karşıtlığımı sorusunu akla getiriyor. 

Bir tarafta, kendi ırkını üstün görerek, diğerlerini yok etme, yağmalama veya egemenliği altına alarak köleleştirmeyi düşünen bir anlayışla, enternasyonal bir bakış acısına sahip, kendi ülkesi dışındaki gelişmelere kayıtsız kalmayan ve kendi değerleri üzerinden diğer ülkelerin de özgürlüklerine kavuşması için savaşan bir devrimci…

Diğer yandan, Ernesto “Che” Guevara Arjantinli Marksist-Leninist siyasetçi, Küba gerillaları ile Enternasyonalist gerillaların lideri ve sosyalist bir devrimci olmanın yanı sıra, her zaman bilimden yana tavır almış bir doktordur. Dolayısıyla aşı karşıtı olma ihtimali hiç yok gibi…

Che’nin posterini taşıyanlara bu çelişkiyi sorduğumuzda, “Biz aşı karşıtı değiliz. Biz aşının zorunlu kılınmasına, insan iradesinin kendi bedenindeki hegemonyasının elinden alınmasına ve ona fiziksel ve fikirsel istemediği şeylerin yapılmasına karşıyız” yanıtını vererek, Nazillerle hiçbir dönem bir araya gelmeyeceklerini, Nazilerin aynı mitingde olduklarını görmezden gelerek ifade ettiler. 

Che’nin bir bilim yanlısı doktor olduğunu ve biliminde salgın dönemlerinde bireysel özgürlüklerin toplumun sağlığını tehdit ettiği dönemlerde, bireylerin topluma karşı sorumluluğu olduğunu ve sorumluluğun özgürlükleri belirlediğini söylediğini hatırlattığımızda, yanıt vermedikleri görüldü. 

• Türk Bayrağı 

Cumartesi ve daha önce yapılan aşı karşıtı gösterilerde Türkiye kökenli göçmenlerin de yer aldığını yazmıştık. Ayrıca bu çok şaşırılacak bir durum da değil. Ancak ilk defa bir aşı karşıtı gösteride Türk bayrağının taşınması haber değeri taşımakta. 

Ortak fikir üzerinden aşırı sağ FPÖ’nün göçmenler tarafından desteklenmesi de bir yere kadar anlaşılır. Bu her ne kadar kendine yabancılaşma olarak değerlendirilse de bize göre FPÖ’nün göçmenler tarafından desteklenmesi, “kimlik arayışı” ulus bilincindeki eksen kayması ve her şeyden önce bir “sınıf bilinci” olmamasından kaynaklanmaktadır. Diğer yandan önceliklerin analiz edilememesi gibi karmaşanında yaşandığı söylene bilinir. 

Biraz daha anlaşılır kılarsak FPÖ, Nazi ve aşırı sağcı gruplarla aşı karşıtlığı konusunda bir araya gelmek, önceliklerin yer değiştirmesi olarak değerlendirilmelidir. Aşı karşıtlığı üzerinden güçlenecek olan FPÖ, aşı karşıtı gösteride taşınan Türk bayrağına karşı daha güçlü bir konuma sahip olacaktır. Bu konuma-güce sahip olmasına, Türk bayrağı ile FPÖ’nün yürüyüşüne destek verenlerin kısmen yardım ettikleri gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Zira FPÖ’nün güçlenmesi, Türk bayrağını kendisine değer gören ama Avusturya’da yaşayan göçmenlerin hareket alanının daralması anlamına gelmektedir. 

Bugün Avusturya’da vatandaşlık ve oturum izni gibi, bire bir göçmenleri ilgilendiren konularda yaşanan sıkıntıların en büyük mimarı 2017’de iktidar otağı olan FPÖ’dür…

Aşı kartı almak istemeyen göçmen, aşı kartı verilmesine karşı olan FPÖ ile aynı meydanlarda yürümeye devam ederse, çok istediği “vize kartını” alamayacak duruma gelebileceğinden habersiz…