Keşke her ülkenin bir Adile Naşit’i olsa

Anlattığı masallara “Kuzucuklarım” diye başlayan ve kahkahasıyla hepimizi güldüren Adile Naşit’in bugün doğum günü. Tosun Paşa’daki Tellioğulları’nın anası, Hababam Sınıfı’ndaki haylaz öğrencilerin kurtarıcısı Hafize Ana, Bizim Aile’de turşuyu sirkeyle seven, Türkiye’nin gülen yüzü Adile Naşit ya da gerçek adıyla Adela Özcan yaşasaydı, bugün 91 yaşında olacaktı.

17 Haziran 1930 doğumlu Adile Naşit, Ermeni bir anne ve Rum bir babadan dünyaya geldi. Annesi tiyatro sanatçısı Amelya Özcan olan Naşit’in babası Komik-i Şehir Naşit’tir. Babası tuluat ustası olan ve İbiş karakterini yaratan Naşit Özcan’ın izinden giderek tiyatroya ve sanata gönül veren Adile Naşit, Türk sinemasının duayen oyuncuları arasında yer alır. Türk sinemasına sayısız film ve program ile damga vuran, yetenekli bir sanatçı olan Adile Naşit yani asıl adıyla Adela Özcan, güleç yüzü ve bitmeyen enerjisi ile katıldığı her kadroya eğlence katan bir kişiliğe sahiptir.

Yeşilçam filmlerinde anaç karakterlerden söz açılınca akla ilk gelen isimlerden olan Adile Naşit, 1937 yılında Hayriye Lisesi İlkokulu’na başladı. Kasım 1938 yılında babası Mustafa Kemal’in ölümü üzerine çok üzüldüğünü görünce o da üzüntüden hasta oldu. Bu olay üzerinden 10 yıl geçtikten sonra 1947 yılında babası ve annesi gibi o da tiyatro ile tanıştı. Çocuk tiyatroları içerisinde “Her Şeyden Biraz” adlı oyun ile kendini kanıtlayan Adile Naşit, 14 yaşında büyük bir başarı yakaladı. Daha sonra Muammer Karaca Tiyatrosu ile birlikte çalışmalarını sürdürmeye başlayan Naşit, aynı yıl sinemadaki ilk filmi Yara’da rol aldı.

Kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanmaya başlayan Adile Naşit, burada tanıştığı Vahi Öz aracılığı ile daha da yükselişe geçti. Birlikte kurdukları tiyatro topluluğu ile ilgilenen Naşit, kendini artık bu dünyaya ait biri olarak görüyor ve çalışmalarını tiyatro ve sinema alanında şekillendirmeye hızla devam ediyordu.

“Lüküs Hayat” adlı komedi filminde oynayan Naşit, 1950’de Ziya Keskiner ile evlenerek bir erkek evlada sahip oldu. 60’lı yıllara kadar yeniden Muammer Karaca Tiyatrosu’nda çalışmalarını sürdürürken bir yandan da ağabeyi ve eşi ile Naşit Tiyatrosu’nu kurdu. Ancak çok uzun ömürlü olmayan bu tiyatrodan sonra Gazanfer Özcan ile birlikte büyük başarıları sürmekteydi.

1966 yılında kendi doğum gününden 1 gün önce gerçekleşen biricik evladının ölümü onu çok derinden yaralamıştı. Doğuştan kalbi delik olan oğlunun yarasını ebediyen taşıyarak kendini işine verdi. Bir anne olarak evladının ölümünü dünya gözüyle görmek ne kadar zor olsa da buna rağmen, “o yaşasa beni bu kadar mutlu görmek isterdi” düşüncesinden yola çıkarak kariyerinde büyük bir sıçrayışla 70’ler ve 80’ler arasında hatırı sayılır filmde oynadı.

Eşi benzeri olmayan önemli karakterlerle milyonları güldüren Adile Naşit, pek çok filmin gülen yüzü olarak akıllara kazındı. Filmlerde anaç rolleri oldukça iyi bir şekilde insanlara gösteren ve bir ailenin olmazsa olmazının birlik ve bütünlük olduğunu anlatan pek çok yapıtta başrolde yer alan Naşit, başarılı kariyerinde onlarca farklı film ile yer etti. Hababam Sınıfı, Aile Şerefi, Sev Kardeşim, Şaban Oğlu Şaban, Tosun Paşa, Gülen Gözler ve Neşeli Günler gibi pek çok filmde akılda kalan farklı rollerde karşımıza çıktı.

Filmlerinin yanında çocuklara farklı farklı masallar anlatan ve bir nevi “Masalcı Teyze” olarak da bilinen Adile Naşit, dönemin çocuklarına “Uykudan Önce” programında masallar okuyarak da başarısını sürdürmeye devam etti… Müzikallerde, çeşitli film çalışmalarında ve tiyatrolarda yer alan Adile Naşit, pek çok farklı film aracılığıyla ekranlara çıkarken Milyarder filmi ile de akıllara kazınan duygusal sahnelerin başrolünde yer aldı. Hayata ettiği erken veda ile 11 Aralık 1987 yılında milyonları üzdü. | DerVirgül