Bir anda yeniden dost mu olundu?
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, perşembe günü temaslarda bulunmak üzere Yunanistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. İki taraf da tavizler verdi mi? Avrupa gazetelerinden köşe yazarlarının yorumları…
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, perşembe günü temaslarda bulunmak üzere Yunanistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Bundan yalnızca bir yıl önce Ankara ve Atina arasındaki ilişkilere savaş tehditleri hâkimken, şimdi yakınlaşmaya dair işaretler var. Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Erdoğan “iyi komşuluk ilişkileri” kurmak üzerine ortak bir deklarasyon imzaladı. Yorumcular bundan sonra nasıl bir yol izleneceğini tartışıyor.
Kazan-kazan yolunda atılan ilk adım
Sabah, sözleri eylemler takip etmeli, diyor:
“İki ülke arasında güven tesis etmek ve turizmden eğitime kadar birçok alanda imzalanan anlaşmaların hayata geçmesi ve bu havayı canlı tutmak için birkaç ay sonra Miçotakis’in de Ankara’ya gelmesi olumlu olacaktır. Atina bildirgesi iki tarafın da yapıcı olmak için iradesini gösterdiği önemli bir doküman. Kâğıtta kalmamalı. Türkiye ve Yunanistan geçtiğimiz yıllarda gerginliğin sınırlarını test etti. Şimdi Atina bildirgesine göre hareket edilirse ‘komşuluk hukuku’ üzerinden gerçekten yeni bir sayfa açılır.”
Ümit var bir yeni başlangıç
Frankfurter Rundschau Yunanistan muhabiri Gerd Höhler’e göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis arasındaki görüşme hayli olumlu geçti:
“Doğu Akdeniz’deki egemenlik hakları ve münhasır ekonomik bölgelerle ilgili onlarca yıldır süregelen anlaşmazlıklar gibi çetrefilli meseleleri şimdilik bir kenara bırakıp, yakınlaşmanın mümkün olduğu alanlara odaklandılar: kültürel alışveriş, bilim alanında işbirliği, iki ülke öğrencileri arasında buluşmalar düzenlenmesi. Böyle şeyler Avrupa devletleri arasında uzun zamandır yapılıyor. Ancak Yunanistan ve Türkiye gibi ‘ezeli düşmanlar’ için bunlar hayli önemli adımlar. Bu şekilde güven inşa edebilirler.”
İki taraf da tavizler vermeli
Web portalı Protagon coşkuya itidalli yaklaşıyor:
“Nea Dimokratia’nın çifte seçim zaferinin hemen ardından, Yunanistan ve Türkiye arasındaki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlandırması konusunda yaşanan hukuki ihtilafın olası çözümüne ilişkin abartılı bir iyimserlik içinde olunabilir. … Ya iki taraflı olarak ya da Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na başvuru yapılarak. Bunun gerçekten de Yunan tarafı için kimi kayıplar anlamına gelmesi mümkün. Ancak Türkiye’nin de örneğin Türkiye-Libya Mutabakatı gibi bazı büyük ve makul olmayan taleplerinden vazgeçmesi gerekecektir.”| eurotopics.net