Öldürülen Gazeteciler Günü’nde basın meslek örgütleri bir araya geldi
Öldürülen Gazeteciler Günü’nde basın meslek örgütü temsilcileri bir araya geldi. “Gazeteciliğin yapılmasını engelleme adına her şeyi yapıyorlar.”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından Hasan Fehmi’nin öldürülmesinin ardından ilan edilen “Öldürülen Gazeteciler Günü” dolayısıyla bir araya gelen basın-meslek örgütü temsilcileri, dün gerçeğin halkla buluşmasını engellemek için, gazetecilerin öldürüldüğünü, bugün ise gazeteciliğin öldürülmeye çalışıldığını söyledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) Sözcüsü Hakkı Boltan, “Öldürülen Gazeteciler Günü” dolayısıyla Mezopotamya Ajansına (MA) değerlendirmede bulundu.
AMAÇ GERÇEĞİN HALKLA BULUŞMASINI ENGELLEMEK
Türkiye’de gazetecileri öldürmenin geçen yüzyılın başından itibaren başvurulmuş karanlık bir yok etme yöntemi olduğunu ifade eden Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral gazetecilerin öldürülmesiyle gerçeğin halk ile buluşmasının engellenmesinin amaçlandığını söyledi.
Oral, “Bugün Türkiye’de kayıtlar tutulduğundan bu yana en az 79 gazeteci öldürülmüştür. Öldürülen gazetecilerin bir çocuğu da yakın dönemde katledilmişlerdir.
Uğur Mumcu, Musa Anter, Metin Göktepe, Hrant Dink, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Namık Tarancı, Halit Güngen, Hafız Akdemir, Ferhat Tepe, Nazım Babaoğlu ve daha adını anamadığım onlarca basın şehidi, bu ülkenin en karanlık yıllarının ölümsüz isimleri olarak tarihe geçmişlerdir.
Gazetecilerin ölümünde kimi zaman bizzat devletin kirli elleri devreye girmiş, kimi zaman iş birlikçi gerici çevreler harekete geçirilmiştir.
Ama meramı sadece bu ülke halklarına gerçeği yansıtmak olan gazetecilerin sonu ise sadece katledilmek olmuştur.
Amaç bellidir. Kutsal mesleğimiz üzerinde bir korku, baskı örtüsü sermek, yüreğimize zihnimize sokacakları hayat korkusuyla bizleri oto sansüre itmek ve böylece gerçeğin halkla buluşmasını engellemektir” şeklinde konuştu.
“GÜNÜMÜZDE GAZETECİLİK ÖLDÜRÜLÜYOR”
ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan, gazetecilerin toplumun belleği olduğunu, yaşananları gündemde tuttuklarını belirterek, “Gazeteciliği öldüren bir iktidar ile karşı karşıyayız.
Gazeteciliğin düşmanları, gazeteciliği tanımlamaya kalkışarak mesleğe sınır biçerek, gazeteciliğin yapılmasını engelleme adına her şeyi yapmaktadırlar” diye konuştu.
“BUGÜNÜN YÖNTEMİ CEZAEVİ”
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney ise, Türkiye’de geçmiş dönemde gerçeğin peşinden koşan gazetecilerin katledildiğini, bugün ise gazetecilerin cezaevlerine konulup seslerinin kısılmak istendiğini söyledi.
6 NİSAN, “ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER GÜNÜ” OLARAK NE ZAMAN İLAN EDİLDİ?
Serbesti Gazetesi Başyazarı Hasan Fehmi Bey 6 Nisan 1909’da İstanbul’da öldürüldü.
1997’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Hasan Fehmi’nin öldürülmesi olayından hareketle 6 Nisan’ı “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak belirledi.
TGC’nin listesinde, Krikor Zohrab’tan Hrant Dink’e, Uğur Mumcu’dan Metin Göktepe’ye, Musa Anter’den Ferhat Tepe’ye kadar en az 66 gazetecinin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği belirtiliyor.
Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) ise 110 yılda 113 gazetecinin öldürüldüğünü belirtiyor.
Bugün Türkiye’de gazeteciler üzerinde baskı artarken Türkiye Gazeteciler Sendikasının (TGS) verilerine göre, 135 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde tutuklu bulunuyor.