Tarih sayfalarından silinmek istenen Müslüman bir kadın hükümdar
Tarih sayfalarından silinmek istenen Müslüman bir kadın hükümdar | Zaria Kraliçesi Amina
Batı, Afrika kıtasını sömürdüğü süre boyunca yalnızca somut ögeleri yok etmekle ve çalmakla kalmayıp Afrika toplumlarının tarihini, kimliğini ve kültürünü de yok etmek için acımasızca çabaladı.
Afrikalıların sahip çıktığı tarihî şahsiyetlerin ya hiç yaşamadığı, ya başarısız olduğu veya kabul edilemeyecek düzeyde vahşi eylemlerinin olduğu iddia edildi.
Bu tarihi şahsiyetlerden biri olarak Zaria Kraliçesi Amina da karalanmaya ve tarih sayfalarından silinmeye çalışılıyor.
Netflix, “Kraliçe Amina” filmiyle Afrika tarihine dair bir yapımı bünyesinde barındırıyor görünse de kraliçenin İslami kimliğine ait hiçbir faktöre yer vermeyerek tarihî gerçekleri çarpıtıyor.
İnternette yer alan çoğu paylaşımda kraliçenin hiç evlenmeyerek gücü tek başına elinde tutmak istediği öne sürülüyor.
Kimileri ise fethettiği yerlerde yattığı erkekleri aynı gece öldürdüğünü iddia ederek Kraliçe Amina’nın itibarına gölge düşürmek istiyor. Kimi iddialara bakılırsa da Amina hiç yaşamadı veya hiç emire olmadı.
Müslüman kimliğinin yanı sıra siyahi bir kadın yönetici olan Kraliçe Amina, günümüz dünyasında var olma mücadelesi veren üç zorlu kategorinin üçünü de temsil ediyordu: Müslüman, siyahi ve kadın idareci.
Kadın idarecilere nadiren rastlanan bir dönemde Kraliçe Amina, savaşçı kimliği ve liderlik vasıflarına ithafen “yar bakwa rana ta san” yani “bir erkek kadar kabiliyetli kadın” olarak anıldı.
Kraliçe Amina hakkında ulaşılan en doğru ve en eski bilgiler Sokoto halifesi Osman Dan Fudyo’nun oğlu Muhammed Bello’nun Infak’ul Maisuri isimli kitabında mevcut.
Bir diğer sağlam kaynak ise Domingos Teixeira’nın hazırladığı haritadır. 1573 yılında hazırlanan bu haritada bir bölgenin/şehrin adı “Castelo Damina” yani “Amina’nın Sarayı” olarak işaretlenmiş.
Elbette çok sayıda sözlü kaynak Kraliçe Amina’nın gücünden ve saltanatından bahsetmekte. Fakat yüzyıllardır aktarılan rivayetler ve tarihî gerçekler günümüzde birbirine karışmış durumda.
Kraliçe Amina kimdir?
Amina Sarauniya (Kraliçe) Zazzau, Nijerya topraklarında yer alan Kaduna eyaletinin en büyük şehri Zaria’da 1533 yılında dünyaya geldi.
Zazzau krallığının kurucusu Bakwa Turunku’nun Amina’nın babası mı yoksa annesi mi olduğu konusunda farklı görüşler bulunuyor.
Kraliçe Amina’nın liderlik vasıfları o kadar güçlüydü ki henüz 16 yaşındayken kendisine tahtın varisi olarak bakılarak “prenses” anlamına gelen Magajiya adı verildi.
Amina kendisini tam bir savaşçı gibi yetiştirdi. Savaş tekniklerini öğrendi ve erkek kardeşi Karama’nın tahta geçişinden on yıl sonra Amina, 24. Habe (o dönemin yönetici unvanı) olarak ülkeyi yönetmeye başladı.
Kraliçe Amina’nın saltanatı, Zazzau krallığının Biladüs Sudan adıyla bilinen Sahra bölgesini, güney orman arazileri ve Batı Sudan’ın ücra pazarlarına bağlayan Kuzey Afrika’daki üç büyük ticaret geçidinin tam ortasına yerleştirildiği bir dönemde gerçekleşti.
O dönemlerde daha güçlü ve baskın olan Songhai İmparatorluğu düştü. Ticaret yollarının kontrolü için ortaya çıkan rekabet sonucunda, Hausa halkı daha fazla savaşa sürüklendi.
Tahtı devraldıktan üç ay sonra, Kraliçe Amina 20 bin asker ve bin süvari birliğinden oluşan muazzam bir askerî grubun komutanı haline geldi.
Saltanatı boyunca sürekli olarak savaş açarak bir dizi seferde Zazzau ordusunu bizzat kendisi yönetti. Nupe çevresindeki şehirleri ele geçirdi ve 34 yıl boyunca Kano ve Katsina’yı yönetti.
Kraliçe Amina’nın amacı yalnızca topraklarını genişletmek değil, ticaret yollarını emniyetli kılmak ve kötü yöneticilerin hükümranlığına da son vermekti.
Muhammed Bello Infak’ul Maisuri adlı kitabında Kraliçe Amina’nın zaferlerinden şöyle bahseder:
Yedi Hausa eyaletinin tarihinde pek tuhaf şeyler gerçekleşti ve bunların en tuhafı, Tanrı’nın Zazzau hükümdarının kızı Aminatu’ya verdiği mülkün boyutu oldu. Aminatu, Hausa topraklarında açtığı savaşların hepsinde zafer elde etti, böylece Katsina’nın ve Kano’nun adamlarının saygısını kazandı. Bauchi’ye, güneydeki ve batıdaki diğer kasabalara savaş açtı, Aminatu’nun mülkiyeti deniz kıyılarına kadar uzandı.
Aminatu, ele geçirdiği şehirlerde askerî kamplar kurup şehirlerin etrafına kerpiçten kale ve duvarlar ördürerek şehri düşman saldırılarından korudu. Bu kale ve surlar yıllar sonra “Ganuvar Amina” yani “Amina’nın Duvarları” olarak anılacaktı.
Tarihçilere göre Kraliçe Amina, o dönemde metal işçiliği ile uğraşan Hausa toplumunun bu özelliğinden de faydalanıp savaşlarda metal zırhlar ve başlıklar kullanarak bir alanda daha öncülük yapmış oldu.
Nijerya sahip olduğu bu kadın lideri kendi toprakları içinde mümkün olduğunca hatırlıyor ve tanıtıyor. Kraliçe Amina’nın Ulusal Sanat Tiyatrosu’nda bir heykeli bulunuyor.
Onun hayatını anlatan bir çizgi roman ülke genelinde çocuklar tarafından ilgiyle okunuyor. Nijerya’daki birçok kuruma kraliçenin ismi veriliyor.
Ama bir yandan da kıta ve dünya genelinde böylesi önemli bir kahramanı doğru şekilde tanıtmak için farklı girişimler şart. Yoksa bu boşluk kötü niyetli kişiler tarafından olumsuz ve yıkıcı bir şekilde dolduruluyor.
Afrika kendi tarihini kendi yazmazsa, kendi yapımlarını üretmezse, o çok meşhur Afrika atasözü tekrar tekrar dile getirilecek: Aslanlar yazmayı öğrenene kadar, hikâyeler hep avcıları yüceltecektir.| The Independentturkish | Sare Şanlı
Kaynaklar:
https://afam.org.tr/nijeryanin-tarihinde-bir-hanim-kahraman-amina-o-1610/
https://www.amaliah.com/post/60307/muslim-women-in-islam-and-history-honouring-leadership-legacy-queen-amina-zaria
https://www.premiumtimesng.com/opinion/496488-amina-of-zazzau-netflix-and-ahistorical-film-making-by-ibrahim-lawal-ahmed.html?tztc=1