‘’İşçi Odalarına (AK) Gitmeseydim, 40 Bin Euro’luk Kıdem Tazminatımı Alamayacaktım!’’

K.N. 30 yıl boyunca inşaat sektöründe çalıştı. 

Son 25 yılını Linz kentinde, aynı firmada çalışarak geçimini sağladı. 

İnşaat sektörünün zor koşullarına 30 yıldır dayanan bedeni, artık eskisi gibi dayanamıyor ve zaman zaman rahatsızlanıyordu. 

K.N., sağlık durumunun elvermemesi nedeniyle, yaklaşık son bir yılını hastalık izninde (krankenstand), hastalıkla uğraşarak geçirdi. 

Hastalık izni uzayınca, çalıştığı inşaat firmasının kendisine bir teklif sunduğunu söyleyen K.N., teklifin ‘’anlaşmalı çıkış’’ olduğunu belirtti. 

DerVirgül’e konuşan K.N., işverenin kendisiyle bir anlaşma yapmak istediğini, bu anlaşmada ise, ‘’anlaşmalı çıkış’’ verilmesi ve iyileştikten sonra tekrardan çalışmaya başlamasının yer aldığını söyledi. 

K.N., 25 yıldır çalıştığı işverene olan güveniyle, anlaşmayı imzaladı. 

‘’Sendika ve AK Olmasaydı Bütün Emeklerim Yok Olacaktı’’

Linz’de yaşayan K.N., daha önce Linz’de görev yapan ve şimdilerde Avusturya Sendikalar Birliği (ÖGB) Wels sorumlusu Bülent Karabulut’a giderek, işveren tarafından imzalatılan anlaşmayı gösterdiğini ancak, Bülent Karabulut anlaşmanın, kendisinin söylediği gibi ‘’anlaşmalı çıkış’’ olmadığını, aksine, gönüllü bir şekilde, kendisinin çıkış aldığını kanıtlayan bir belge olduğunu ifade ettiğini söyledi. 

Karabulut | ‘’Belge İmzalamayın’’

DerVirgül’ün sorularını yanıtlayan ÖGB Wels sorumlusu Bülent Karabulut, ‘’ K.N.’nin anlaşmalı çıkış dediği belgeye baktığım anda, bir şeylerin ters gittiğini hemen anladım.

Çünkü belgede, K.N.’nın gönüllü çıkış aldığı yazıyordu.’’ Dedi. 
 

İnşaat Sektöründe Anlaşmalı Çıkışta, Tazminat Hakkı Kaybediliyor!

Wels ÖGB sorumlusu Karabulut, K.N. gibi eski çalışanların anlaşmalı çıkış yapmalarınında yanlış olduğunu belirterek, anlaşmalı çıkışta bütün tazminat haklarının kaybolduğunu belirtti. 

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi veren sendikacı şöyle devam etti: “İnşaat sektöründe çalışıp kıdem tazminatı hakkıkazanmak için işçinin kesintisiz 3 yıl çalıştığını (156

haftalık hizmet süresi) veya toplam üç yıllık bir süre içinde aynı işyerinde bir veya birden fazla iş ilişkisi çerçevesinde en az 92 hafta çalıştığını belgelemesi

zorunludur. En uzun kesinti süresi 22 haftayı geçmemelidir. 

Ayrıca söz konusu sürenin sonunda halen aynı işyerinde istihdam ediliyor olması gerekmektedir.

Hak edimi için bildirilen koşullar yerine getirildikten sonra birbiri ardına gerçekleşen hizmet süreleri işyerinden bağımsız olarak toplanır. 

Aşağıdaki kesintiler bunun dışındadır:

Karşılıklı anlaşma sonunda fesih

İşçinin sözleşmeyi feshetmesi

Mazeretsiz işyerinden erken ayrılma

Kendi sorumluluğu ile işten çıkarılma.” 

Karabulut, İşçi Odaları Birliği’ne (Arbeiterkammer Oberösterreich AKOÖ) ulaşarak konuyu anlattığını ve K.N.’yü AKOÖ’nün konuyla ilgili departmanına yönlendirdiğini ifade ederek, bir hafta süre zarfında, imzalanan anlaşmaya itiraz etmesi gerektiğini vurguladı. 

İmzaladığı çıkış belgesini AK’ya veren K.N., ilgili konuda AK uzmanlarından nasıl davranması gerektiğine dair bilgileri alarak firmaya tekrardan müracaat etti. 

Ayrıca, AKOÖ tarafından, şayet firma anlaşmayı iptal etmez ve normal bir kıdem tazminatlı çıkış vermezse, AK tarafından mahkemeye verileceğine dair bir belge verildi. 

Öte yandan, AKOÖ uzmanları bu tür anlaşmaları imzalanmamasını tavsiye etti. 

Kıdem Tazminatlı Çıkış Aldı

Bir hafta dolmasına çok az bir zaman kala, firmaya tekrardan müracaat eden K.N., bütün haklarını aldığını söyledi. 

AK tarafından verilen uyarı mektubunu firmaya vermesiyle, firmanın bir yanlışlık olmuş diyerek özür dilediğini söyleyen K.N., çok mutlu bir şekilde 25 yıllık emeğimin karşılığını alıyorum dedi.|DerVirgül 

© Bild: DerVirgül