Bizim evimizin ışığı söndü

Haber sitemiz, okuyucularımızdan gelen mektupları “yayın politikasına” uygunluk şartıyla, okuyucunun isteğine bağlı olarak, isimli veya anonim olarak yayımlayacaktır. Amacımız, toplumun çeşitli nedenlerle duygu ve düşüncelerinin bastırılmasının biraz da olsa önüne geçmek ve herkesin fikrini beyan etmesini sağlamaktır.
| Bir okuyucu
Evlerin önünden geçiyorum.
Işıklı kalabalık sofralı sesli…
Ben de gidiyorum evlere.
Teyze hala Dayı amca kardeş…
Hiçbir yer aynı değil.
Hepsi çok yakın hepsi çok uzak.
Hepsi tam hepsi eksik.
Hiçbir yere ait hissetmiyorum.
Sanki herkes ve her şeyle bağım koptu.
İmreniyorum o evlere.
Tanımadığım insanlara
Sohbet ediyor insanlar.
Bizim evimizin ışığı söndü.
Ve benim de …
Mangal kokuları burnumun direğini sızlatıyor.
Közde mısır kokusu içimi yakıyor.
Üzüntümün tarifi yok.
Kelimelerin yanına kaçıveriyorum ben de.
Beni en çok ve en iyi onlar anlıyor.
Belki de sessizler ondan.
Bilmiyorum.
Öylece dinliyorlar beni.
Yorum yapmadan, eleştirmeden üzmeden.
Hoş bazen onlar da yetmiyor.
Bir anne baba oturuyor bir evin bahçesinde.
Sohbetlerine çekirdek sesi karışıyor; çıt çıt çıt…
Ve çekirge sesleri.
Benim içimin sesi kesiliyor sonra.
Çıt yok.
Sessizce yürüyorum.
Ve yalnız.
Acım hüznüm özlemim eşlik ediyor yer yer.
Geçmeyecek biliyorum.
Alışacakmışım.
Bekliyorum.| ©DerVirgül