Okuyucu mektubu | “Omurgasız haberci”

“Omurgasız haberci” terimini neden kullandım. Omurgasızlık benim gazetecilik hayatımı bitirdi. Aslında çok öyle dik başlı bir yanımda yoktu. Ama medya patronları reklam alma uğruna bizi, o reklam verenlerin adeta kölesi yapmıştı. Her yazımızı inceliyor, gazetenin reklam aldığı sektörle ilgili eleştirel bir yan varsa, makaleden çıkarıyorduk…

Bu yıllarca böyle sürdü.

İnsan kendi kişiliğinden iğrenir mi? işte o noktaya gelmiştik.

İki seçeneğimiz vardı. Ya istifa edecektik. Ya da devam…

Bir gün internete, “Omurgasız haberci” diye yazdım…

Aslında kendimi yazdım.

“Tarafsızlığı gözetmediği, çıkarlara teslim olduğu veya güç odaklarına karşı zayıf bir duruş sergilediği anlamına geldiği” yazıyordu. Sanki bunu bilmiyormuşçasına defalarca okudum.

İstifa etim. Hayatımın akışı beni Avusturya’ya getirdi. Uzun bir zaman gazete okuyamadım.

Fabrikada çalışıyorum. Almancayı da yeterli bir şekilde öğrendim.

Virgül veya diğer Türkçe yayın organlarını bilmiyor, geçmişimde yaşadığım acı deneyimden dolayı haber okumuyordum.

Haber okumaya başlamamı Virgül sağladı.

Nasıl mı?

İş arkadaşlarım Virgül ismini söyleyerek küfrettiler. Sonra Virgül’ün bir internet gazetesi olduğunu öğrendim.

Anladığım kadarıyla Virgül’ün haberleri iş arkadaşlarımın hoşuna gitmiyordu.

Önceleri beni ilgilendirmez dedim. Ancak her küfür de biraz daha merakım artıyor, daha okumadığım gazeteye hayranlık duymaya başlıyordum. Bu kadar insan küfrediyorsa, bu gazetede bir şey var diyordum. Sonuçta bende eski bir gazeteciydim.

Böylelikle Virgül.at olduğu dönemde Virgül ile tanıştım. Yani okumaya başladım.
Okumaya başladıktan sonra anladım neden küfrettiklerini.

Virgül, hedef gözetmeden her kesimden intikam alırcasına sert makaleler yazıyor, küçücük bir topluma meydan okuyordu. Sonraları bundan vaz geçti de Virgül’ü savunmak için bir nedenimiz oldu.

İlk yıllarda ideolojik gazete olarak görüyordum Virgül’ü.

Yıllar Virgül’ün isminin değişmesi gibi haber anlayışını da değiştirdi Der Virgül’ün.

Eleştirsem de okunacak, haber alınacak başka gazete olmadığından Der Virgül’ü taktir ediyorum.

Geçenlerde bir video yayınladılar.

Adem bey yedinci yıl kutlamasında konuşuyordu.

Orada söyledikleri, yıllar önce Türkiye’de bizim söylediklerimizdi.

“Belki Virgül yedi yıl içerisinde istenilen noktaya gelemedi. Ama Virgül’ü de istedikleri noktaya getiremediler…”

İdealist gazetecilik veya tutarlılık böyle olmalı. Arka planını bilmiyorum. Virgül’e güvenmeli miyim onu bile henüz kestirmiş değilim.

Birkaç yerde Adem beyi dinledim. İdeolojik bir duruşu var ve bunu saklamıyor. Bana çok ters olsa da bunu gerekli ortamlarda savunması bana özgür basın acısından umut verdi.

Ben Türkiye’de kimi zaman ülkücü olduğumu bile savunamaz hale geldiğimi hatırlıyorum.

Adem bey Marksist olduğunu bir canlı yayında söyledi. Avusturya’da Türkçe haber yayımlamaya çalışıyor. Saygı duyuyorum.

Aynı yerde duruyoruz. Aynı yöne bakmak zorunda değiliz…

Önemli olan omurgası olmasıdır…

Saygılarımla; bir eski gazeteci…| ©Der Virgül