Doğru serinleme yöntemleri
Sıcak hava etkisini göstermeye devam ederken doğru serinleme yöntemlerini bilmek önem kazanıyor. Peki bugüne kadar bize söylenen yöntemler ne kadar doğru?
Soğuk içecek mi, sıcak içecek mi?
Sıcakta vücuttaki su kaybını önlemek ve böbrekleri korumak için bol miktarda sıvı almak gerektiğini biliyoruz. Ama bu içeceğin soğuk mu yoksa sıcak mı olması gerektiği, hangisinin daha iyi serinlettiği konusunda tartışmalar var.
Sıcak içecekler vücudun iç ısısını geçici olarak artırdığı için terlemeye neden olur; vücut ısısını düşürmenin en etkili yolu da terlemedir. İnsan vücudunda üretilen ter miktarı saatte 2 litreyi bulabilir.
Ama kaybedilen bu sıvı yerine konmazsa vücut susuz kalır. Bu nedenle bazıları sıcak içeceklerden kaçınmayı önerir. Ayrıca çay ve kahve gibi kafein içeren içeceklerin vücudun daha fazla su kaybetmesine neden olduğu ileri sürülüyor. Ancak aşırıya kaçılmadığı sürece kafeinin su kaybettirici etkisine dair fazla veri bulunmuyor.
Kısacası sıcak içecekler terlemeye neden olduğu için daha iyi serinletir. Ama ortamın aşırı nemli olması veya atılan terin buharlaşmasını önleyecek derecede fazla giyinmiş olma halinde sıcak içecekler etki göstermez. Bu durumda soğuk içeceklere yönelmek gerekir.
Vantilatör serinletir mi?
Vantilatörün yaydığı rüzgar ferahlatıcı olsa da aslında havayı serinletmez, sadece hareket etmesini sağlar. Böylece deriden ısı yayılması ve terin buharlaşması sonucu vücudun doğal serinleme yönteminin etkisini artırabilir.
Ancak vantilatörle ilgili bulgular karmaşık bir tablo sunuyor. Bazı araştırmalar serinlemeye yardımcı olduğunu gösterirken, bazıları da özellikle havanın çok sıcak olması durumunda buna engel bile olacağını ileri sürüyor.
Genel olarak hava sıcaklığının 35 dereceye kadar olduğu durumlarda vantilatör işe yarayabilir. Ama daha fazla olduğu durumlarda (bazıları bu üst seviyeyi 37 derece olarak veriyor), vantilatörle yayılan sıcak hava ısı bitkinliğini ve su kaybını daha da artırabilir.
Nemli havada vantilatör daha az etkilidir; hareket eden hava nemli olduğu için terin buharlaşmasını zorlaştırır.
1999’da ABD’nin Cincinnati kentinde sıcak hava akımı olduğunda 17 kişi ölmüş, bunların 10’unun evinde vantilatör açık bulunmuştu. Fakat bu ölümlerin vantilatörden mi yoksa yaşadıkları binaların zaten çok sıcak olmasından mı kaynaklandığı, vantilatörün belki de geciktirici etkide mi bulunduğu anlaşılamadı.
Kısacası, vantilatörün serinletici etkisine dair daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ama hava sıcaklığı 37 dereceyi aştığında vantilatörü kapalı tutmak gerektiği söylenebilir.
Sıcaktan en çok etkilenenler sadece yaşlılar mı?
Sıcak hava akımlarında hastanelere başvuruların arttığı ve bu hastaların çoğunun yaşlılar olduğu doğrudur.
Vücudun en rahat çalıştığı vücut ısısı sınırları 36 ila 37,5 derece arasındadır. Derideki, dokulardaki ve organlardaki termoreseptörler (ısı algılayıcıları) 1 derecelik ısı artışını hemen tespit eder.
Ortam ısısı vücut ısısından yüksekse serinlemek için hemen terlemeye başlarız. Ayrıca el ve ayaklarımıza daha fazla kan göndererek de hayati organlarımızın ısısını düşürmeye başlarız.
Bu ısı düzenleme yöntemleri kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir. Bu durum bazı yaşlıların kalp krizi veya kalp yetmezliğine neden olabilir. Bu gelişmeler oldukça hızlıdır. Ölümlerin çoğu sıcak hava akımının ilk 24 saatinde gerçekleşir.
Yaşlıların vücut ısısını normal seviyede tutması daha zordur. Fazla ısındıklarını bile hissetmeden, gençlere oranla çok daha hızlı bir şekilde fazla su kaybedebilirler.
Fakat bu sadece yaşlıların sıcaktan etkilendiği anlamına gelmez. Bebekler ve kronik sağlık sorunu olan insanlar için de aşırı sıcak tehlikeli olabilir. Özellikle aşırı sıcağın gece de devam etmesi vücuda serinleme olanağı vermediğinden daha tehlikelidir.
2003’te Avrupa’da sıcak hava dalgası olduğunda 30 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Bazıları bu rakamın 70 bine ulaştığına inanıyor. Fransa’da ölen 15 bin kişinin 1321’i 64 yaşın altındaydı.
Pencereleri açmak doğru mu?
Sıcakta çoğumuz hemen pencereleri açmaya yöneliriz. Ama gündüz bunu yapmak ters etki gösterebilir.
Dışarıdaki hava içerideki havadan daha serinse pencereler açılabilir. Bu genellikle gece böyledir. Aşırı sıcak havada pencereler kapalı tutulmalıdır. Pencere açıldığında esinti olsa da bu sıcak hava esintisidir ve insanı serinletmez. Ayrıca dışarıdan giren polenler bahar nezlesi sorunu olanların durumunu daha da ağırlaştırır.| BBC