Formula 1 yeniden | İstanbul’da: 100 bin seyirci ve 50 milyon dolar döviz girişi hedefleniyor

2012 yılından bu yana İstanbul Park’ın yönetimini devralan Intercity şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, bugün Formula 1 tanıtım toplantısında yarışın detaylarına ilişkin bilgi verdi.

Ak, Formula 1’in yeniden Türkiye’ye gelmesi için uzun süredir görüşmelerin sürdüğünü ve bir yıllık kontrat ile bu yıl İstanbul’un da takvime eklendiğini aktardı.

2020 Formula 1 Türkiye Grand Prix’nin finansal ve operasyonel yükümlülüklerin tamamının Intercity tarafından karşılanacağı açıklandı.

Kasım ayında İstanbul’da seyircili olarak düzenlenecek 2020 Formula 1 Türkiye Grand Prix’sini izlemek için 20 bin yabancı turist gelmesi ve en az 50 milyon dolar döviz girişi bekleniyor.

Yabancı turistler ve yerli seyircilerle birlikte toplamda 100 bin kişinin F1 yarışlarını İstanbul Park’ta izleyeceği ve bunun 100 milyon dolara yakın bir harcama oluşturacağı belirtiliyor.

Bu hedef, Türkiye’de ilk F1 yarışının düzenlendiği 2005 yılı hedefleriyle örtüşüyor.

Öte yandan bu yıl birçok ülkedeki Formula 1 yarışları, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sebebiyle iptal edilmişti.

Birçok ülkede iptal edildi

BBC Türkçe’nin aktardığı bilgiye göre,Amerika, Meksika, Brezilya, Çin, Japonya ve Avustralya bu yıl F1 yarışlarının iptal edildiği ülkelerden bazıları. Avrupa’da son birkaç haftadır süren yarışlar ise seyircisiz yapılıyor.

Türkiye’den önceki Portekiz ve Rusya yarışlarının da Türkiye gibi seyircili olacağı planlanıyor.

Ak, salgının Kasım ayındaki durumuna göre yarışın seyircisiz gerçekleştirilme ihtimalinin de masada olduğunu söyledi.

İstanbul Park pistinin şu anda 220 binden fazla oturarak izleme kapasitesine sahip olduğunu belirten Ak, pandemiden ötürü bu kapasitenin maksimum 100 bin ile sınırlı tutulacağını, koltukların birer boşluk bırakılarak satışa çıkarılacağını ve 100 bine yakın seyircinin sosyal mesafe sağlanarak yarışı seyredebileceğini söyledi.

Üç günlük bilet fiyatı 90 TL
Açık alandaki koltuklar için en ucuz bilet fiyatları ise üç günlük organizasyonda günlük 30 TL, yani toplamda 90 TL olarak açıklandı.

Biletlerin Eylül ayı ortası itibariyle satışa çıkarılması planlanıyor.

Türkiye’de neden son 9 yıldır F1 yarışları düzenlenmiyor?

Ülkelerin F1’in yarış takvimine girmesi için her yıl belli miktar bedel ödemesi gerekiyor.

F1 yönetimi ve Türkiye arasında 2005-2011 yıllarını kapsayan yedi yıllık bir sözleşme yapılmıştı.

Bu tarihlerde Türkiye’de düzenlenen yarışların yıllık 13,5 milyon dolarlık finansal yükü Başbakanlık Turizm ve Tanıtma Fonu tarafından karşılandı.

Türkiye 2012 yılında F1’in geçici takvimine eklendi ancak gerekli bedeller ödenmediği için Türkiye’nin F1 kontratı sona erdi.

2005’ten itibaren yedi yıl boyunca Formula 1 Türkiye Grand Prix’inin gözetmen eğitim çalışmalarını yürüten F1 sunucusu Serhan Acar, spor dergisi Socrates’in Youtube kanalında hazırladığı programda o dönem yaşanan gelişmeleri şöyle aktarıyor:

“2008-2009 döneminde F1 yönetimi Türkiye’ye gayri resmi bir pazarlık önerdi, yılda 17-18 milyon dolar civarında bir bedel verilerek bu yarışı beş yıl daha uzatalım dedi.

Yıllar içerisinde takvimdeki potansiyel ülke sayısı çok arttı. Bu da ülke bedellerinin yükselmesine neden oldu. Örneğin 18 milyon dolara bu işi uzatmaya razı olan F1 yönetimi, 2011 yılında 30 milyon dolardan pazarlık açan bir şey haline getirdi.”

“2011-2012 döneminde yarış bedelinin bir kısmının özel sektörde sponsorlukla, bir kısmının ise devlet tarafından karşılanması gibi modeller de öne sürüldü ama iş dönüp dolaşıp devletin ödeyeceği bedelle ilgili yerde tıkandı” diyor.

Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Ak ise bu yıl düzenlenen yarışın tüm bedellerinin şirket tarafından karşılandığını, hiçbir kamu kurumundan maddi destek alınmadığını açıkladı.

Sözleşmenin bir yıllık yapıldığını ancak F1 yönetiminin sonraki yıllar için de kontrat imzalamak için istekli olduğunu ifade etti.

F1’e yapılan ödeme açıklanmadı

Ak, basın toplantısı sırasında kendisine sorulan bir soru üzere, yarışın Türkiye’de düzenlenmesi için F1’e ne kadar bedel ödendiği bilgisini ticari anlaşma yükümlülükleri sebebiyle veremeyeceğini, ancak ‘oldukça fazla’ bir yatırım maliyeti çıktığını söyledi:

“Günlük 30 TL olan biletlerimize çok büyük bir kapasite ayırdık ama yine de çok hızlı biteceğini düşünüyorum. 12’den fazla değişik oturma grubu var, her tribünün fiyatı farklı. Ne kadar ciro yapacağımızı biz de bilmiyoruz.”

Bu yıl F1 nasıl yeniden Türkiye’ye döndü?

Son yarışın düzenlendiği 2011 yılından bu yana, Formula 1 pisti olarak dizayn edilmiş İstanbul Park’ın aslına uygun şekilde korunmuş olması ve geçtiğimiz 9 yıl içerisinde yine çeşitli motor sporları için kullanılmış olması, pistte yeni bir yarışın düzenlenmesini mümkün kılan önemli etkenlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Pist bu süreçte FIA Dünya Rally Cross RX Şampiyonası ve Dünya Superbike Şampiyonası gibi yarışlara da ev sahipliği yaptı.

Ak, 2013’ten bu yana İstanbul Park alanında trafik güvenliği ve motor sporları olmak üzere otomobille alakalı senenin hemen her günü aktivite yapıldığını söylüyor.

Bu sene Türkiye’yi avantajlı kılan bir başka etken ise Türkiye’nin yarış düzenlenen diğer Avrupa ülkeleriyle olan coğrafi yakınlığı.

Tüm dünyada etkisini gösteren pandemi nedeniyle F1 yönetiminin bu yıl yarış yapılacak ülkeleri birbirine yakın olanlardan belirlediği, bu sebeple Amerika ve Asya kıtalarındaki yarışları iptal ettiği biliniyor.

Ak bu konuyla ilgili olarak, “F1 takımları bir ülkeden bir ülkeye gittiklerinde binlerce insan taşıyorlar.

Bu sene pandemi nedeniyle lojistik büyük bir probleme dönüştü. O yüzden Avrupa’da çok kısa bir coğrafyada yarış yapılarak bu hareketi minimum hale getirmeye çalıştılar.

Lojistik olarak Avrupa’ya en yakın olduğumuz için de bize bu avantaj sağladı” diyor.

Formula 1 Türkiye Grand Prix’nin izleyici sayısı ise her zaman tartışma konusu oldu.

Yıllar içerisinde birçok kez F1’in seyirci azlığı nedeniyle Türkiye’den çekildiği iddiaları dile getirildi, ancak İstanbul Park yöneticileri, F1 takımlarının Türkiye’deki seyirci ilgisinden memnun olduğunu ve böyle bir sorunun yaşanmadığını savundu.